Visan, 1 tondan 250 tona kadar elektrikli vinç üretiyor
Ana faaliyet konusu elektrikli vinç sistemlerinin üretimine 2000 yılında başlayan Visan, üretimini gerçekleştirdiği vinçlerin ana taşıyıcı çelik konstrüksiyonlarını firmaya ait fabrikada yapıyor. Yükü kaldırıp taşıyan ekipmanlarını distribütörü olduğu Alman menşeli SWF Krantechnik firmasından ithal ederek Türkiye’ye getiren firma, burada yaptığı çelik konstrüksiyon aksamla birleştiriyor.
.Visan Vinç Genel Müdürü Bülent Şadoğlu, SWF Krantechnik olarak bugün itibarıyla 1 tondan 250 ton kapasiteye kadar elektrikli halatlı vinçleri, kapalı tip baralarını ve ekipmanlarını ürettiklerini belirterek, “125 kilogramdan 5 bin kilogram kapasiteye kadar elektrikli zincirli vinçler, 500 kilogramdan 20 bin kilogram kapasiteye kadar manuel zincirli vinçlerde üretim gamımızda bulunuyor” dedi.
Ürünlerini müşterilerinin fabrika, atölye ve iş yerlerine montajını gerçekleştirdiklerini ileten Şadoğlu, sonrasında gerektiğinde yerine gidip servis, yedek parça ve eğitim desteğini vererek onlarla olan ilişkilerini sürdürdüklerini dile getirdi. Visan’ın sadece ithalat ve satış yapan bir firma olmadığını ifade eden
Şadoğlu, firmanın ayrıca satış sonrası çelik konstrüksiyon kısmını üreten, montajını yapan ve satış sonrası ihtiyaç olacak yedek parçaları deposunda bulundurduğunu belirtti. Şadoğlu, gerektiğinde müşterilerine servis desteğiyle hizmet vererek çalışmalarını yürüttüklerini söyledi. Distribütörü oldukları SWF Krantechnik firmasının Almanya’da 90 yıl önce kurulduğunu ve Visan gibi dünyanın birçok ülkesinde partnerleriyle hizmet verdiğini anlatan Şadoğlu, firmanın dünyada vinç imalatçısı olarak 90 yılı dolduran üç firmadan biri olduğuna dikkat çekti.
2010 yılında krizin etkisiyle müşterinin ürün satın almaya karar verirken bu durumda fiyatın etkili olduğuna değinen Şadoğlu, “Bu durum bizim gibi ürün kalitesi üst segmentte olan ürünleri yerli ürünlerle mukayese ederek satın alma yapan firmalarla, çalışma olanaklarımızı oldukça yavaşlattı. Bu çerçevede biz de firma olarak yerli kısımda üretimini yaptığımız çelik konstrüksiyon üretiminde kar oranlarımızı kısıp biraz olsun rekabette olmaya gayret gösterdik” diye konuştu.
Şadoğlu, firmalarının 2011’in ilk yarısını, krizin etkisini atan müşterilerin kriz öncesinde beklemeye aldığı projeleri tekrar gündeme getirme ve yatırımlarını gerçekleştirme çalışmalarına başlamalarıyla orta yoğunlukta geçirdiğini söyledi.
“Bu yılı Crabster Vinç’in tanıtımını yaparak geçireceğiz”
Distribütörü oldukları SWF Krantechnik firmasının üretim gamına alarak sunduğu 32 tondan 160 tona kadar yükler için kullanılabilen Crabster Vinç’i münferit vinç olarak veya komponentleriyle beraber vinç kiti olarak sunulabildiğini belirten Şadoğlu, bu yılı bu ürünün Türkiye tanıtımı ve sonrasında da satış çalışmalarını yaparak geçireceklerini dile getirdi. Crabster Vinç’in hassas, güvenli ve ideal alan kullanımı, eşit teker yükü dağılımı ile daha uzun ömür sunduğunu söyleyen Şadoğlu, bunun yanı sıra kolay bakım konstrüksiyonu, üstün elektrik donanımı ve geniş opsiyon yelpazesi gibi özelliklere sahip olduğu bilgisini verdi.
Visan vincin kaldırma, taşıma ve depolama sektöründe kullanılan Alman menşeli Catttron Theimeg markalı ürünlerin Türkiye distribütörlüğünü yaptığını aktaran Şadoğlu, firmanın yine kaldırma, taşıma ve depolama sektöründe kullanılan Alman menşeli Hartmann& König markalı ürünlerin Türkiye distribütörü olduğunu kaydetti. Şadoğlu, Visan’ın ayrıca Finlandiya menşeli Solving markalı ürünlerin Türkiye distribütörlüğünü yaptığını dile getirdi.
“Yerli vinç üreticileri Ar-Ge’ye önem vermeli”
Türkiye’de üretim yapan firmalarda özellikle özel imalat yapılan vinçlerde gelişmiş ülkelerdeki vinç üreticilerinin kalitelerine yakın ürün yapıldığını ifade eden Şadoğlu, yerli vinç üreticilerinin dünya markası olmaları için Ar-Ge’ye son derece önem vermeleri gerektiğini belirtti. Sektörde faaliyet gösteren firmaların Türkiye gibi bir ülkeye göre adetsel olarak fazla olmasının sektör için büyük sorun yarattığını ifade eden Şadoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye vinç sektöründe belli bir düzeye gelmiş makine aksamı da dahil bütün ekipmanlarını yapan yerli olarak 15 firma bulunuyor.
Bu firmaların toplam üretim satışları yaklaşık 50 milyon eurodur. Ancak merdiven altı diye isimlendirdiğimizde bu sayıya yaklaşık 30 firma daha eklemek gerekiyor. Aynı incelemeyi Almanya gibi sanayi devi bir ülkede yaptığımız zaman oradaki aynı özelliklerle çalışan firma sayısını beş olarak görüyoruz. Satış rakamlarının da 1 milyar euroya ulaştığı görülüyor. Bu tablo incelendiğinde Türkiye’de firma sayısının çok olmasına rağmen o ölçüde bir büyüklük ve ciro oluşturamadığı açıkça ortaya çıkıyor.”
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.