Yassı çelik sektöründe Çin’in baskısı sürüyor
SteelOrbis iş birliğiyle gerçekleşen Eurometal Çelik Günü & 9.YİSAD Yassı Çelik Konferansı’nda küresel yassı çelik sektörünün durumu değerlendirildi ve beklentiler paylaşıldı.
SteelOrbis iş birliğiyle gerçekleşen Eurometal Çelik Günü & 9.YİSAD Yassı Çelik Konferansı’nda küresel yassı çelik sektörünün durumu değerlendirildi ve beklentiler paylaşıldı.
Tatçelik ana sponsorluğunda 5 Mart Salı günü İstanbul Marriott Hotel Asia’da 300’e yakın katılımcıyla ve SteelOrbis iş birliğiyle gerçekleşen Eurometal Çelik Günü & 9.YİSAD Yassı Çelik Konferansı’nda küresel yassı çelik sektörünün durumu değerlendirildi ve beklentiler paylaşıldı. Toplantıya sponsor olan diğer firmalar ise Ağır Haddecilik, Soybaş Demir Çelik, WISDRI ve Gökmetal oldu.
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran:
Türkiye’de enflasyon açısından en kötü dönem geride kaldı
Açılış konuşmalarını yapan YİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Metin Tayfun İşeri ve Eurometal Yönetim Kurulu Üyesi Alexander Julius, ticarette yaşanan değişimlerle öne çıkan bölgeselleşme ve sektördeki karbonsuzlaşma adımlarından bahsetti. Daha sonra söz alan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, pandemiyle birlikte parasal genişlemeye gidilmesinin küresel enflasyona yol açtığını ancak Türkiye’de enflasyon açısından en kötü dönemin geride kaldığını ifade etti.
Tatçelik Satın Alma Direktörü Ayhan Uçar :
Türkiye hurda temininde sıkıntı yaşayabilir
İlk oturumda konuşan Tatçelik Satın Alma Direktörü Ayhan Uçar, önümüzdeki 2-3 ay yatay seyredecek olan çelik talebinin yeni ve ötelenmiş projelerin başlamasıyla yılın üçüncü çeyreğinin ortasından sonra yükseleceğini ifade etti. Buna ek olarak yeşil dönüşüm nedeniyle orta ve uzun vadede hurdanın değerleneceğini söyleyen Uçar, Türkiye’nin hurda temininde sıkıntı yaşayabileceğini vurguladı. Yine ilk oturumda söz alan Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, Türkiye çelik sektörünün düşük performansının tüm dünyadaki çelik piyasalarını zorlayan Çin’den kaynakladığını ifade etti. Öte yandan Yayan önümüzdeki yıl Türkiye’nin çelik ihracatının yükselip ham çelik üretiminin 40,4 milyon mt’u geçmesini bekliyor.
Çelik kapasite fazlası, çelik sektöründe işleyişi bozuyor
Konferansın ikinci oturumunda konuşan Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD) Çelik Birimi Yöneticisi Anthony de Carvalho çelik kapasite fazlasının, çelik sektöründe işleyişi bozduğunu ifade etti. Öte yandan diğerlerine kıyasla ortalama karbon salımı daha fazla olan çelik üretim teknolojilerindeki artışa dikkat çeken Carvalho, mevcut trendin kapasite ve talep arasındaki farkın açılmasına sebebiyet verdiğini, bu durumun önümüzdeki birkaç yıl içerisinde nispeten yüksek karbonlu çelik ihracatının artmasına yol açabileceğini vurguladı. Carvalho’nun ardından söz alan Duisburg-Essen Üniversitesi’nde Bağımsız Araştırmacı Profesör Roland Döhrn küresel ekonomik büyümenin uzun vadeli ortalamaların altında kaldığını ve kırılganlığın devam ettiğini ifade etti. Özellikle hizmetlerin ülke içinden alınması, artan ticari kısıtlamalar ve yükselen sevkiyat maliyetleri gibi faktörlerden dolayı küresel ticarette ciddi bir düşüş yaşandı. Çelik sektörüne yönelik ekonomik resimdeki zorlukların devam etmesi ve talebin düşüş göstermesi bekleniyor.
İkinci oturumun son konuşmacısı Kirchhoff Automotive Küresel Tedarik Direktörü Uwe Hadwich, 2025-2026 yılından itibaren çelik üreticilerinin hidrojen arzının sınırlı olmasına bağlı olarak ilk etapta indirgeyici madde olarak doğal gaz kullanacağını aktardı. Bununla birlikte Türkiye’nin çelik üretiminde hurda dahil olmak üzere geri dönüştürülmüş çelik kullanması sayesinde karbonsuzlaşma bakımından avantajlı olduğunu vurguladı. Elektrik ark ocağı yatırımları ve doğrudan indirgenmiş demir kullanımındaki artışla birlikte ABD ve AB’nin hurda akışının gelecekte değişeceğini, dolayısıyla doğrudan indirgenmiş demir kullanımının artırılması sayesinde sektörün hurda ihtiyacının bir kısmının karşılanabileceğini söyledi.
Yücel Grup’un Satış Direktörü Kaan Sarnıç:
Türkiye’de sıcak rulo sac yatırımlarına hala ihtiyaç duyuluyor
Üçüncü oturumda SteelOrbis Genel Müdürü Murat Eryılmaz moderatörlüğünde gerçekleşen panelde YİSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Özkan, tüccarların yaşadığı en büyük sıkıntının yüksek finansman maliyeti ve kredi faiz oranlarının yanı sıra mevzuatlarda yaşanan sık değişiklikler olduğunu söyledi. Ülkede devreye alınacak yeni kapasitelerin tüccarlar için malzeme bulunabilirliği ve rekabet açısından olumlu bir durum olduğunu söyleyen Özkan, diğer taraftan ihracat yavaşladığından kapasitelerdeki artışın yerel fiyatlarda dalgalanmaya neden olabileceğini belirtti. Ülkede sıcak rulo sac yatırımlarına hala ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Yücel Grup’un Satış Direktörü Kaan Sarnıç, otomotiv sektörüne yönelik ürün kalitesi için sınırlı kapasite bulunduğundan ithalatın arttığını vurguladı. Sarnıç ayrıca Çin’den ithal sıcak rulo saca yönelik antidamping soruşturması devam ettiğinden şimdilik ithalat canlı olmasa da Çin’in risk oluşturmaya devam ettiğini belirtti. Türkiye’de katma değeri yüksek ürün grubunda yatırımların zayıf kaldığını, Çin’in yüksek katma değerli ürün tekliflerinin rekabeti zorlaştırdığını ifade eden Çınar Boru’nun Satış ve Pazarlama Müdürü Sevban Yaşar, Çin çıkışlı ürünlere alternatif oluşturulmasının elzem olduğunu düşüyor.
Konferansın son oturumunda söz alan Ekonomist Gizem Öztok Altınsaç ve Yatırım Finansman’ın Kurumsal İletişim Direktörü Dr. Barış Esen, 2024 yılında Türkiye ekonomisinde fırsatlar ve risklere yönelik görüşlerini paylaştı ve katılımcılardan gelen soruları yanıtladı.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.