Otomotiv ve diğer çelik kullanımı endüstrileri, çelik üreticileri ile bir araştırma ve geliştirme ortaklığı içinde karbonsuz bir ayak izi hedeflerken, düşük emisyonlu çeliğin bir süreliğine ekstra bir prim getireceği konuşuluyor.
Salzgitter AG'nin satış direktörü Eike Brünger, yeşil çeliğin sunumunun yakın bir gelecekte bir fiyat primi olmadan mümkün olacağını düşünmediğini belirtti. Ancak, yeşil çeliğin bir noktada standart haline gelerek, bu noktadan itibaren büyük ölçekli üretimde bir maliyet etkisinden faydalanacağını öngörmekte.
Dolayısıyla Mercedes Benz'den Gunnar Gütheke, tüketicinin bir otomobil için daha fazla ödeme yapmaya istekli olup olmadığını sorguladı. Gütheke, “Günümüzde otomobil fiyatları aslında düşüyor” dedi. “Müşteriler rekabetçi ve sürdürülebilir bir ürün istiyor ve biz bu ürünü maliyet nötr bir şekilde sunma üzerinde çalışıyoruz”.
Sonuçta, bir otomobilin sürdürülebilirliği, yalnızca onun yapısına katılan çelikle sınırlı değil. Gütheke, Mercedes'in bu "yeşillik" hesabını bileşenlere parçalayarak yaptığını, böylece 2039'daki araçların sıfır karbon ayak iziyle sunulabilmesini hedeflediklerini belirtti.
Çelik dağıtım grubu Klöckner & Co'nun bir başka konuşmacısı Guido Kerkhoff, yeşil çelik için primin bitmiş ürün fiyatındaki rolünü ihmal edilebilir buluyor. “Çelik fiyatı %50 artsa bile, bir yolcu otomobili fiyatı yalnızca %0.7 artardı,” dedi.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.
