Türkiye’nin sanayi lokomotiflerinden biri olan ve yıllarca Türk demir çelik sektörüne uzun mamul üretimi yapan İsdemir, yassı çelik üretimine başladı. 2002 yılına kadar ayakta kalıp kalamayacağı belli olmayan, ülke ekonomisini önemli zararlara uğratan kuruluş; özelleştirmeden önceki son Genel Müdürün yoğun çabalarıyla zarar etmekten kurtuldu ve kara geçti. Özelleştirme sürecinde Oyak bünyesine katıldıktan sonra yatırımlar hız kazandı. Modernizasyon ve Dönüşüm Yatırımları (MDY) kapsamında 40 adet proje hayata geçirildi: 27 tesis işletmeye alındı, 3 tesis kısmen işletmeye alındı ve 10 tesiste ise çalışmalar hala devam ediyor. Projeler kapsamında, 3,5 milyon ton /yıl kapasiteli Sıcak Haddehane Tesisinde montaj ve testler tamamlandı ve 2 Ağustos tarihinde ilk bobin üretildi. Erdemir’i 3 milyar 100 milyon dolara alan Oyak Grubu, satın alma sonrasında yassı çelik üretimi için İsdemir’e tam 3 milyar dolar harcadı. Oyak’ın yapmış olduğu yatırımı Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımı olarak nitelendiriliyor.
Öncelikle yapılan yatırım hakkında kısa bilgiler vermek istiyorum: Tesis için Marubeni / Mitsubishi-Hitachi / Siemens konsorsiyumu ile yapılan sözleşme kapsamında yüksek kalitenin temini için en son teknolojiler uygulandı. 700–2.050 mm. arasındaki genişliklerde ve 1,2 –22 mm. arasındaki kalınlıklarda sac üretme imkânı sağlayan Sıcak Haddehane Tesisi, benzerleri ile kıyaslandığında, dünyanın en modern tesislerinden birisi durumunda. Tesiste 2 adet 400 ton/saat kapasiteli yürüyen tabanlı slab ısıtma fırını, 1 adet kaba hadde, bobin kutusu, 6 ayaklı şerit hadde ve 2 adet bobin sarıcı ile bu tesisi tamamen otomatik ve bilgisayar kontrolünde çalışmasını sağlayacak elektrik-otomasyon sistemleri bulunuyor. Tesis ilerde gerekli ilave ekipmanların da temini ile 4,5 milyon ton /yıl kapasiteye ulaşabilecek konumda.
Yassı çelik üretimi ve Oyak organizasyonu
Oyak Grubu, bu yatırımını tanıtmak, ülke halkıyla bu sevincini paylaşmak için 9 – 11 Ekim 2008 tarihinde ‘Oyak Hepimizin’ başlığı altında bir organizasyon düzenledi. 9 Ekim Perşembe günü Antalya Limanı’nda Ankara isimli Cruise gemide organizasyona start verildi. Yurt içinden ve yurt dışından önemli medya organlarının mensuplarıyla birlikte Oyak Grubu bünyesinde bulunan bazı şirketlerin çalışanları da bu organizasyona birlikte katıldı. Demir Çelik Store Dergisi olarak Oyak’ın davetlileri arasında yer aldık ve bizler de organizasyona katılım sağladık. Yaklaşık 20 saat süren Antalya – İskenderun arası gemi yolculuğu oldukça keyifli geçti. Yolculuk esnasında katılımcılar için tüm konfor sağlanmıştı. Ertesi gün İsdemir Limanı’na yanaştığımızda ise coşkulu bir grup ve Adana Büyükşehir Belediyesi Bandosu bizleri karşıladı. Akabinde basın toplantısına geçildi. Basın toplantısına OYAK Yönetim Kurulu Başkanı (E) Korg. Yıldırım TÜRKER, OYAK Genel Müdürü Dr. Coşkun ULUSOY, Erdemir Genel Müdürü Oğuz ÖZGEN, İsdemir Genel Müdürü İsmail AKÇAKMAK, Erenco Genel Müdürü İlhami ACAR ve diğer üst düzey yöneticiler katıldı.
Coşkun Ulusoy eleştirilere 1 yıl sonra cevap verdi
Sayın Yıldırım Türker’in yapmış olduğu kısa konuşmadan sonra Oyak Grubu’nun başarılı CEO’su Dr. Coşkun Ulusoy demir çelik sektöründe yapmış oldukları yatırımları anlattı, Oyak Bank’ın satışıyla ilgili gerekçelerini paylaştı ve yaşanan küresel finans krizini derinlemesine irdeledi. Yıllardır küresel finans sisteminin S.O.S verdiğine değinen Ulusoy; tehlikeyi önceden fark ettikleri için bankayı sattıklarını açıkladı. Dünyanın dev bankalarını art arda deviren krizin daha da derinleşeceğini söyleyen Oyak Holding Genel Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, "Oyakbank’ı satarken karşı çıkan çok ciddi bir kesim vardı. Bankayı yabancılara satmamızı acımasızca eleştirenler vardı. Ne var ki günümüzde yaşanan finans krizi ne denli haklı olduğumuzu ortaya koydu.” dedi. ERDEMİR ihalesi öncesinde yaptığı "milli sermaye" çıkışının ardından Oyakbank’ı Hollandalı ING’ye satınca eleştiri oklarına hedef olan Oyak Holding Genel Müdürü Coşkun Ulusoy cevabını tam bir yıl sonra vermiş oldu.
“36 bin dolarlık banka bulursak gene alırız”
"Bugün hala bankayı yönetiyor olsaydık karşınızda güler yüzlü olamazdık. Ben kendimi bu kadar rahat hissedemezdim. Tüm dünya batan bankalarla uğraşırken; biz cebimizdeki 5.8 milyar YTL nakit paranın verdiği güçle, geleceğe güvenle bakıyoruz. Sonuç itibariyle biz bir yatırım fonuyuz. Bu fonun gereklerini yerine getirdik. Hem 36 bin dolara satılık banka bulursak yine alırız. 5 yıl sonra 3 milyar dolara yine satarız. Bankayı satmak bana göre aldığımız en doğru kararlardan biriydi." Evet, bu sözleriyle Coşkun Ulusoy’un haklılığı pekişiyor. Gerçekten de “batmaz” denilen bankalar tek tek batıyor. Bu sıkıntıyı Oyak Grubu hiç yaşamayacak.
“Erdemir kendi kendini finanse ediyor”
Erdemir konusuna da değinen Ulusoy, şu değerlendirmeyi yaptı: "Erdemir’i almak doğruydu. Bankayı sattığımızda karşılaştığımız eleştirilerden biri Erdemir nedeniyle yaşanan kaynak ihtiyacı olduğuydu. Biz uzmanlığımız olmayan bir kurumdan uzaklaştık nakit elde ettik. Bankayı Erdemir’in borcu için sattığımızı söyleme terbiyesizliği bile yapıldı. Erdemir kendi kendini finanse ediyor. Erdemir için 3 yılı geri ödemesiz 10 yıllık bir kredi aldık. Daha geri ödemesi bile başlamadı." Evet, gerçekten de Oyak Grubu Erdemir için henüz tek kuruş ödemedi. Erdemir’in yıllık 1 milyar dolar net kara ulaştığını da göz önünde bulunduracak olursak, oldukça karlı bir alışveriş olduğu ortaya çıkıyor.
“3 milyar doları Türk demir çelik sektörüne yatırdık”
ERDEMİR Grubu’nun 3 milyar dolar ile Cumhuriyet tarihinin en büyük sanayi yatırımlardan biri olduğuna dikkat çeken Coşkun Ulusoy şu değerlendirmeyi yaptı: "Dünyanın bunalım geçirdiği ekonomik faaliyetlerin aşağıya indiği bir dönemde bu çıkışı yapmak çok önemli. Buraya geliş kolay olmadı. Daha yatırımlarımız bitmedi. Hala yatırımların ince ayarları gündemimizde. Fabrikalarda yatırım bitmeyecek. Burada 2,5 milyar dolara yakın yatırım yaptık. İnce ayarlarla 3 milyar doları bulacak. İsdemir’in sıvı çelik kapasitesi 5.3 milyon ton, yassı çelik kapasitesi 3.5 milyon tona ulaşacak. En büyük çelik üreticisi olacağız. Erdemir Grubu’nun sıvı çelik kapasitesi 9 milyon ton olacak. Bu rakamlar bizi AB çelik üreticileri içinde 8’inci sıradan 2010’da 4’üncü sıraya çıkaracak."
“2009 yılının ikinci yarısında veya 2010 yılında yurtdışına açılacağız”
Dünya piyasalarındaki krizin henüz dibe vurmadığını kaydeden Coşkun Ulusoy, çalkantıların 2009 ve 2010’a kadar devam edebileceğini söyledi. Ulusoy, Haziran ayında söylediği "3.5 milyar dolarla yurtdışında şirket alacağız" sözlerinin hálá geçerliği olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: "Yurtdışında fiyatlar henüz dibe vurmadı. Bugün Avrupa borsaları yüzde 10 düştü. Bu demektir ki Avrupa yüzde 10 ucuzladı. 2009’da fiyatların dibe vuracağını düşünüyoruz. Bu demektir ki seneye dışarıda bir şirket alacağız. Dünyada özellikle hammaddelerin paylaşımı konusunda bir savaş var. Biz de bu savaşta kazanan olmasa da en azından kaybeden tarafta olmak istemiyoruz." dedi.
Akçakmak duygulandı
İsdemir Genel Müdürü İsmail Akçakmak ise İsdemir’deki yassı çelik yatırımı hakkında bilgiler verdi, İsdemir’in bulunduğu nokta itibariyle jeopolitik önemine değindi. İsdemir’deki yatırımların ayrıntılarından bahseden Akçakmak; çalışmaları anlatırken zaman zaman duygulandı. Gerçekten de bir zamanların iflas etme aşamasına gelmiş İsdemir’i bugün bir yassı çelik merkezi haline geldi. Bu durum, sanırım bu ülkede yaşayan herkesi duygulandıracak kadar önemli bir gelişme.
En hızlı büyüyen 2’nci ülkeyiz
Türkiye’nin çelik üretiminde en hızlı büyüyen ülkeler arasında olduğuna dikkat çeken Erdemir Grubu Genel Müdürü Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Özgen ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Çin’in üretim artışı yüzde 15.7 oldu. Türkiye 10.7 büyüme gerçekleştirdi. En hızlı büyüyen ikinci ülke oldu. Çin’in bu artışı uzun yıllar sonra ilk defa yüzde 20’nin altında kaldı. Rakipler güçlü olmak için hamleler yapıyor. Birleşmeler devam ediyor. Kişi başına çelik tüketimi de son zamanlarda önemli bir hale geldi. Türkiye kişi başı tüketimde hala Çin’in önünde bulunuyor. Çin kişibaşı tüketimde 307 kilograma sahipken Türkiye 314 kilogram ile büyümeye devam ediyor." dedi.
“Türk mühendislerinin başarısı”
Erenco Genel Müdürü İlhami Acar, İsdemir’deki 3 milyar dolarlık yatırımın Türk mühendislerinin eseri olduğunu dile getirdi. Aslantaş Barajı’ndan su getirme projesi dahil bir çok aşamanın kendi mühendisleri sayesinde bu günlere geldiğini belirtti.
İsdemir’i gezdik, yatırımları inceleme fırsatı bulduk
Basın toplantısının ardından medya mensuplarına İsdemir’deki yassı çelik tesisleri gezdirildi. İsdemir Genel Müdür Yardımcısı Uğur Yılmaz rehberliğinde, ilk olarak çelikhaneyi gördük, daha sonra yüksek fırınları gezdik. Akabinde 800 metre uzunluğa sahip sıcak haddehaneye girdik. Burada slabın fırınlara girişini ve ısıtılışını, haddelenişini ve bobin haline gelişini izledik. Daha sonra slabların üretim aşamasını gördük. Stok sahalarını dolaştık. Eski Rus teknolojisinin yer aldığı İsdemir, Türk mühendislerinin sihirli dokunuşuyla modern bir yapıya bürünmüş durumda. Tesisleri dolaşırken hepimiz duygulandık, içimiz titredi. Tesisleri dolaşırken gurur duyduk. Ve orada şunu anladık: “Oyak Gerçekten Hepimizin”
İsdemir anlatmakla bitmez
Fabrika ve sosyal tesisler dahil toplam yerleşim alanı 8,6 milyon metrekare alana sahip olan İsdemir; karayolu, demiryolu, liman ve yerleşim alanı avantajları ile gelişmeye açık bir kuruluş. İsdemir lojmanlarında yaklaşık 9 bin kişi yaşıyor. İsdemir bünyesinde 2.418 lojman, 59 suit, 100 yataklık misafirhane, kültür merkezi (sinema, kütüphane, satranç kulübü, internet ve sergi salonu), restoranlar, plaj tesisleri ve çay bahçesi, 61 adet iş yeri, 2 büyük çarşı, 1 kapalı spor salonu, 1’i olimpik olmak üzere iki adet yüzme havuzu, 1 standart – 3 minyatür toplam dört adet futbol sahası, 1 halı saha, 2 açık basketbol sahası, 1 açık voleybol sahası, 2 açık tenis kortu bulunuyor. Bu tesislerin bir kısmını gezme fırsatımız oldu. Bu kadar büyük bir alanın tamamını gezmemiz mümkün değildi. Tesis gezisi sonrasında akşam yemeği İsdemir Mevlana Restoran’da verildi. Daha sonra ise İsdemir plaj tesislerine geçtik. Burada da kusursuz bir hazırlık yapılmıştı. Medya mensuplarının rahat etmesi için ne gerekiyorsa düşünülmüştü. Başta Dr. Coşkun Ulusoy olmak üzere tüm Oyak Grubu yöneticileriyle keyifli sohbetler yaptık. Tüm yöneticiler fazlasıyla ilgili ve alakalı davrandılar. Kendilerine buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Geceyi geçirmek üzere tekrar İsdemir Limanı’nda demirli olan ve “Oyak Hepimizin” sloganıyla bizleri İskenderun’a ulaştıran gemiye döndük. Sabah kahvaltısından sonra Adana Havaalanı’na doğru yola çıktık.
Yassı çelik açığı azalacak
İsdemir’de yassı çelik üretimine geçilmesiyle birlikte yassı çelik açığı önemli ölçüde kapanacak. Cari açığın artmasında önemli rolü olan yassı çelik açığında bir düşüş olacak, bu sayede cari açıkta da bir azalma söz konusu olacak. İskenderun bölgesinde çok önemli gelişmelerin yaşanacağını tahmin ediyorum. Şimdiden bölgede arsalar kapış kapış gidiyor. Bu bölgeye yatırım yapmak isteyenler, elini çabuk tutmalı…
Teşekkürler Oyak
Tüm organizasyon boyunca bizlerle yakından ilgilenen Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy ve Genel Müdür yardımcılarına, İsdemir Genel Müdürü İsmail Akçakmak ve Genel Müdür Yardımcılarına, Erdemir Genel Müdürü Oğuz Özgen ve Genel Müdür Yardımcılarına, Erenco Genel Müdürü İlhami Acar’a, Oyak Çimento Grubu İletişim Direktörü Hande Mistili Çelik’e, yine Oyak Çimento Grubu’ndan Asaf Ardak ve tüm Oyak Turizm çalışanlarına bir kez daha teşekkür ediyorum.
Mustafa Aslan / Demir Çelik Store Genel Koordinatörü