2018 yılının ikinci yarısını yaşadığımız şu günlerde ülkemizde meydana gelen sosyal, siyasal ve ekonomik olaylar bir türlü gündemden düşmedi. Gerek piyasalarda olan çalkantılar gerek döviz kurunun yükselmesi gerekse de yatırımların azalması ülkemizde ufak çaplı bir kriz yarattı. Merakla beklenen seçim…
2018 yılının ikinci yarısını yaşadığımız şu günlerde ülkemizde meydana gelen sosyal, siyasal ve ekonomik olaylar bir türlü gündemden düşmedi. Gerek piyasalarda olan çalkantılar gerek döviz kurunun yükselmesi gerekse de yatırımların azalması ülkemizde ufak çaplı bir kriz yarattı. Merakla beklenen seçim sürecini atlatsak dahi hala yabancı yatırımcılar çekimser, piyasalar durgun, insanlar tedirgin. Genel anlamda her sektörü etkileyen ekonomik buhran; üretimin ve alım gücünün düşmesiyle de insanları olumsuz etkiledi. Dilerseniz Haziran ayında Türk imalat verilerine şöyle kısaca bir göz atalım. Sanayi Odası tarafından yayınlanan verilere göre PMI endeksi zorlu faaliyet koşullarına işaret etti. Üretim ve yeni siparişlerdeki düşüşün hafif çapta hız kestiği ve enflasyonist baskıların güçlü kalmaya devam ettiği vurgulandı. Son PMI verileri Türk imalat sektöründeki zorlu faaliyet koşullarının ikinci çeyreğin sonunda da devam ettiğine işaret etti. Bu gelişme özellikle üretim ve yeni siparişlerdeki hız kaybından kaynaklandı, ancak üretim ve yeni siparişlerdeki yavaşlama önceki aya kıyasla daha ılımlı gerçekleşti. Döviz kuru gelişmelerin yansıması olarak enflasyonist baskılar güçlü düzeyde kaldı. Mayıs ayında 46.4 olarak ölçülen PMI Haziran’da 46.8 düzeyinde gerçekleşerek Türk imalat sektöründe zorlu faaliyet koşullarına işaret etti. Dileriz yıl sonu için daha iyimser bir tablo ile karşılaşırız.
Sevgiyle kalın…
