3. Ulusal Kalıpçılık Semineri 140 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi
TOSBda düzenlenen 3. Ulusal Kalıpçılık Semineri ana ve yan sanayi temsilcilerini bir araya getirdi.
TOSBda düzenlenen 3. Ulusal Kalıpçılık Semineri ana ve yan sanayi temsilcilerini bir araya getirdi.
Türk kalıp sektörü Avrupa’ya yaklaştı
Otomotiv ana ve yan sanayi temsilcilerini bir araya getiren 3. Ulusal Kalıpçılık Semineri’nde, Türkiye’nin dünya ve Avrupa’daki yeri konuşuldu. Sektörün sorunlarının da masaya yatırıldığı seminerde, teknolojik yenilikler açık üretim modelleri geliştirilmesinin önemine dikkat çekildi.
Ulusal Kalıp Üreticileri Birliği Başkanı (UKUB) Şamil Özoğul, Türk kalıpçılık sektörünün son 15 yılda önemli aşama kaydettiğini, ancak yine de Avrupa’nın 5 yıl gerisinde olduklarını söyledi. Özoğul, standart dışı üretim başta olmak üzere tasarım ve analize yeterince zaman ayrılmamasının sektörün en önemli sıkıntılarından biri olduğunu belirtti.
UKUB’ un 3. Ulusal Kalıp Üreticileri Semineri, otomotiv ana sanayi temsilcileri ile tedarikçilerini biraya getirdi. Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Organize Sanayi Bölgesi (TOSB) yapılan seminere ilgi yüksek olurken, kalıpçılık sektörünün genel durumu ele alındı. Toplantının açılış konuşmasını yapan UKUB Başkanı Şamil Özoğul, Kalıpçılık Vadisi projesi başta olmak üzere yaptıkları çalışmaları aktarırken, sektörün içinde bulunduğu durumu gözler önüne serdi.
Son yıllardaki gelişmeye rağmen kalıpçılık sektörünün aşması gereken handikapları olduğunu vurgulayan Özoğul, deneyim açısından Avrupa’nın hala gerisinde olduklarını ifade etti.
Türk Kalıpçılık sektörünün üretim odaklı çalıştığını, bilgisayar teknolojisi, tasarım, yazılım, analiz gibi sektörü yeniliklere açacak gelişimden uzak kalındığını anlatan Başkan Özoğul, ‘Ana sanayi tasarım vermediği zaman kalıpçılar kendilerine göre tasarım ve imalat yapıyorlar. Standart dışı üretim, en büyük sıkıntılarımızdan biridir.Bunun sonucunda genel kalite ve katma değer düşüyor. Ayrıca rekabet şansı azalıyor’ dedi.
Başkan Şamil Özoğul, sorunu aşabilmek için bağımsız bir kalite denetim kuruluşu ile çalışma yürüteceklerini açıkladı. Bu çalışmayla değerlendirme ve belgelendirme sistemi oluşturmayı düşündüklerini ifade eden Özoğul, talep eden firmaları kalıp imalatı konusunda sertifikalandırılmasını sağlayacaklarını belirtti.
Özoğul, bu çalışmanın katma değer artışı sağlayarak ve rekabet gücünü artırarak sektörün gelişimine katkı yapacağının altını çizdi.
UKUB Başkanı Özoğul, Türkiye’nin güçlü bir tedarik zinciri olması nedeniyle küresel markaların imalat üssü haline geldiğini kaydederek, ‘Kalıpçılık da bu zincirin en güçlü halkalarından biri olmalıdır. Şuan kullanılan imalat malzemelerini ve yöntemlerini terk etmeli, gelecekte kullanılacak teknoloji ve imalat malzemelerine yönelerek gelişmelidir. Türkiye düşük ve orta teknoloji seviyesinde üretim yapan bir ülke olmamalıdır’ şeklinde konuştu.
Otomotiv Sanayi Derneği(OSD) Genel Sekreteri Ercan Tezer ise, otomotiv sektöründe geçen yıla göre ilk 8 ay artış olduğunu, ancak bunun ithal araçlardan kaynaklandığını söyledi.
Otomobilde pazarın yüzde 80’inin, hafif ticari araçlarda da yüzde 46’sının ithal araçların oluşturduğuna dikkat çeken Tezer, Türkiye’nin Avrupa pazarında bu yıl yüzde 15 kayıp yaşadığını açıkladı.
Hafif ticari araçlarda Türkiye’nin Avrupa’nın lideri olduğunu söyleyen Ercan Tezer, ‘Totalde, ihracat büyümüyor. Otomotiv sektöründe durmak geri kalmak anlamına geliyor. Sektör, gelecekle ilgili beklentileri hedefleyemiyor. Hafif ticari araçlarda Türkiye’nin en büyük pazarı AB ülkeleridir. Ancak ÖTV, KDV ve K2 yetkilendirme belgesinin getirdiği yüzde 45’e varan vergi yükü, yüzde 15 pazar kaybına yol açtı. Bazı firmalar ABD pazarına da girmeye başladı. Ama bu kaybı önlemeye yetmeyecek. Çünkü yeni pazar bulma şansımız da az’ diye konuştu.
Taşıt Yan Sanayi Derneği (TAYSAD) Genel Sekreteri Süheyl Baybalı da, Türk kalıpçılık ve otomotiv sektörüne AB tarafından bakıldığında 3 kriterin ön plana çıktığını belirterek, bunların güvenlik, emisyon salımı ve hafif malzeme olduğunu söyledi. Baybalı, UKUB’un Kalıpçılar Vadisi’nde kurmayı planladığı AR-GE merkezinin büyük önem taşıdığını kaydederek, kalıpçıların kullanılmayan malzemeleri meslek liselerine bağışlayıp, genç kuşakların eğitimine katkı sağlanmasını istedi. Baybalı, sözlerini ‘İnnovatif olmalıyız, yeni yöntemler geliştirmeliyiz’ diye bitirdi.
Seminerde Tofaş adına Can Okatan ve Ford Otosan adına Cem Temel söz alarak, ana sanayi olarak kalıpçılık sektörüne bakış açılarını, ilişkilerini, beklentilerini ve önerilerini dile getirdiler. Seminerde ayrıca B plas, Sarıgözoğlu firmalarının temsilcileri de, ana sanayi ile olan ilişkilerini, gelişimlerini ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştılar.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.