İSDEMİR, "Yassı Demir" ithalatında frene bastı

Geçtiğimiz yıl ağustos ayında yassı mamul üretimine geçen İskenderun Demir ve Çelik AŞ'nin (İSDEMİR) tam kapasiteye ulaşmasıyla, Türkiye'nin yıllık 8 milyon tonluk ithalatının yarısına yakınını karşılamaya başlayacağı bildirildi.

İSDEMİR Genel Müdür Yardımcısı Uğur Yılmaz, ''İskenderun Körfezi'nde endüstriyel ortak yaşam Projesi'' açılış çalıştayına katılmak için geldiği Adana'da, yaptığı açıklamada, 2008'in Ağustos ayından bu yana yassı mamul üreten işletmelerinin Türkiye'nin yassı çelik ihtiyacının bir kısmını karşılayabilecek duruma geldiğini söyledi.

Yassı çelikte kurulu kapasitelerinin 3,5 milyon ton olduğunu, üretimde tam kapasiteye henüz ulaşmadıklarını belirten Yılmaz, öğrenme süreciyle birlikte her geçen gün üretimlerinin artış göstereceğini kaydetti.

Uzun çelik üretimlerinin devam ettiğini de ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:

''Yassı çelikte 3,5 milyon ton kurulu kapasitemizin tamamını kullanabilir duruma geldiğimizde, (elbette ki bu kriz öncesi ve kriz sonrasını görünce değerlendirmek lazım ama) her yıl yaklaşık 8 milyon ton civarında bir yassı çeliğin Türkiye'ye ithalatı söz konusu olduğuna göre, 3,5 milyon tonluk kapasiteye ulaştığımızda ithalatın büyük bir bölümünü karşılamış olacağız. Tabi İSDEMİR'le birlikte yassıda yatırım yapan başka kuruluşlar da var. Dolayısıyla gelecekte Türkiye'de yassı çelik üretim ve tüketim dengeleri kendi kaynaklarımızla sağlanmış olacak.''

Yassı mamul üretimlerini pazardaki talebe göre gerçekleştirdiklerini, pazara göre hareket ettiklerini anlatan Yılmaz, ''Pazardaki talep yukarı doğru olursa biz de ona göre kapasitemizi artıracağız'' dedi.

Yaşanan küresel ekonomik krizin diğer sektörlerde olduğu gibi demir çelik sektörünü de etkilediğini ifade eden Yılmaz, ülkelerin büyüme oranlarının üretimi de etkilediğini söyledi.

Dünya genelinde çelik üretim tesislerinde bir düşüşün söz konusu olduğunu anlatan Yılmaz, ''Dünyada ülkelerdeki büyümenin gidişatına göre demir çelik tüketimleri de artar veya azalır. Dolayısıyla çelikteki talep de bununla doğrudan ilişkilidir. Çelik üreten tesislerde bir miktar üretimlerinde düşme yaşandı, yaşanıyor. Tabii bu dengeler tekrar yerine oturduğu zaman büyümeyle birlikte herkes kapasitelerine tekrar ulaşacaktır'' diye konuştu.

Diğer sektörler gibi kendilerinin de krizi izlediğini ifade eden Yılmaz, kaynaklarını ise en verimli şekilde kullanmaya çalıştıklarını bildirdi.

''BÖLGE SANAYİSİNE DE KATKI SAĞLAYACAK''
Yılmaz, yassı mamul üretiminde tam kapasiteye ulaşılmasının ülke ekonomisine olduğu kadar, bölge sanayisine de önemli katkılar sağlayacağını söyledi.

Üretimin yeni yatırımcıları ve hareketliliği artıracağını anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:

''Bu hep olmuştur. 1965'te Ereğli Demir Çelik Fabrikaları'nda demir çelik yassı çelik üretilmeye başlandıktan sonra o bölgede yan sanayi gelişmiştir. O bölgede Ereğli'den çıkan yassı ürünlerin servisleri yapılmıştır, kesilmiştir, müşterilere oradan ara servisleri yapılmıştır. Tabii bu bölgede de baştan beri söylediğimiz gibi İSDEMİR'in yassı mamul üretimine başlamasıyla birlikte benzer gelişmeleri beklemek çok doğaldır. Doğrusu da odur. Elbette ki kaynağına yakın yerde yassı çeliğin imalatlarda kullanılması hem ekonomik olur hem kolay olur ve gelecekte de elbette bu tür yatırımları hep beraber göreceğiz.''

. . .

İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.