Arap çeliğinde üretim 40 milyon ton, kapasite 75 milyon tonu aşıyor
Riyad’daki 3. Suudi Uluslararası Demir ve Çelik Konferansı’nda konuşan Arap Demir ve Çelik Birliği ile Ezz Steel Yönetim Kurulu Başkanı Ahmed Ezz, ihracat odaklı dönemin daraldığını, bölgenin büyüme yolunun iç talep ve katma değerli üretimden geçtiğini söyledi.
Ezz, Mısır’ın yalnızca çelikte değil genel ekonomide de güçlü bir eşiğe yaklaştığını belirterek, altyapıya yapılan geniş ölçekli yatırımların sanayide yeni bir yatırım dalgasını tetikleyebileceğini vurguladı. “Mısır’ın büyüme görünümü konusunda iyimser olmak için güçlü nedenler var” diyen Ezz, bu iyimserliğin gerçekçi bir zeminde, doğru politika ve seçici yatırım disiplinine dayanması gerektiğinin altını çizdi.
Küresel tablo: 600 milyon tonluk fazla kapasite
Konuşmasında küresel çerçeveye dikkat çeken Ezz, dünyada yaklaşık 600 milyon tonluk fazla çelik kapasitesi bulunduğunu anımsattı. “Sektöre girdiğim yıllarda dünya toplam kapasitesi bu kadardı; bugün yalnızca fazlalık bu seviyede” sözleriyle, stratejileri baştan aşağı etkileyen dengesizliğin boyutunu çarpıcı bir karşılaştırmayla ortaya koydu.
Bölgesel resim: Arap dünyasında üretim ve kapasite makası
Arap dünyasında geçen yıl 40 milyon ton civarında çelik üretildiğini, buna karşın kurulu kapasitenin 75 milyon tonu aştığını belirten Ezz, neredeyse her ülkede fazla kapasite bulunduğunu ifade etti. Buna göre yeni yatırımlarda iç talep projeksiyonlarının ve seçiciliğin belirleyiciliği artıyor; “ihtiyat”, yatırım sözlüğünün baş köşesine yerleşiyor.
İhracat penceresi daralıyor
Ezz, artan ticaret engelleri nedeniyle ihracat odaklı büyüme modelinin geçerliliğini yitirdiğini söyledi. ABD, Avrupa, Brezilya ve Güneydoğu Asya’daki birçok pazara erişimin zorlaştığını, serbest ticaretin eski kurallarını yazan ülkelerin bugün bariyerleri kalınlaştırdığını vurguladı. Bu nedenle iç pazara yaslanan, katma değeri yüksek ürünlere yönelen bir yaklaşımın öne çıktığını belirtti.
Entegrasyon ve yerlileşme: Yukarı yönlü yatırımların önemi
Bu çerçevede peletleme ve doğrudan indirgeme gibi yukarı akım yatırımların verimliliği yükselttiğini, özel nitelikli çeliklerde ithal ikamesinin stratejik değer taşıdığını dile getirdi. Ezz, entegre bir yapıda —demir cevherinden nihai ürüne— yılda 1,5–2 milyon tonluk üretim için yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırım gereksinimine dikkat çekerek, asıl meydan okumanın hâlâ küresel fazla kapasite olduğunu hatırlattı.
Mısır’da talep ivmesi ve takvim
Mısır özelinde yıllık yüzde 7–8’lik talep artışı beklentisi paylaşan Ezz, mevcut kapasitenin tam kullanımına ulaşmanın 5–6 yıl sürebileceğini söyledi. Cezayir, Libya, Katar ve Suudi Arabistan gibi diğer büyük üreticilerin de benzer koşullara sahip olduğuna işaret ederek, her ülkenin büyümesini kendi iç talep dinamikleriyle dengeli biçimde kurgulaması gerektiğini vurguladı.
Altyapı ve konut: Süreklilik sağlayan taşıyıcı eksen
Ezz, üreticilerin yerel ekonomileri besleyen ve kamu ile yakın iş birliği içeren projelere yönelmesinin altyapı ve konut gibi talep yoğun alanlarda süreklilik sağladığını belirtti. Ona göre bu yaklaşım, sektörün dış şoklara karşı dayanıklılığını artırıyor ve uzun vadeli yatırım iklimini güçlendiriyor. “Altyapı ve konut istikrarlı biçimde büyüdüğünde, Arap çelik sektörü için de gerçek bir gelecek var” sözleriyle mesajını özetledi.
Uzun dönem perspektifi: Fırsat payı büyüyor
Son 20 yılda Arap çelik sektörünün küresel büyümenin yaklaşık yarısı kadar ilerlediğini, kişi başına tüketimin hâlâ dünya ortalamasının altında kaldığını hatırlatan Ezz, bunu eksiklikten çok fırsat alanı olarak yorumladı. Bölgenin henüz çelik yoğun büyüme evresine tam olarak girmediğini belirterek, önlerinde uzun soluklu bir artış patikasının bulunduğunu ifade etti.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.