Aras Çelik, yeni markalarla takım Çeliği satışına başladı

Sektörle ilk olarak ne zaman tanıştınız?

1981 yılında çelik sektörünün okulu olarak bilinen Korkmaz Çelik’te işe başlayarak sektöre ilk adımımı atmış oldum. Firma bünyesinde ihtiyaca göre her kademede çalışarak bir anlamda ciddi bir eğitim aldım. Bu süreç aralıksız olarak satış müdürlüğüne kadar uzanarak yirmi altı yıl sürdü. Yirmi altı yıl sonunda Korkmaz Çelik’ten emekli oldum ve 15 Ağustos 2006 yılında iki yeğenimle birlikte şu anki firmamız olan Aras Çelik Ltd. Şti.’ni kurduk.

Firmanızın bünyesinde hangi faaliyetler gösteriliyor, müşterilerinize hangi ürün ve hizmetleri sunuyorsunuz?

Aras Çelik’i kurarken faaliyet alanımızı takım çeliği olarak belirlemiştik ama iki yıl boyunca takım çeliği satışından bilerek uzak kaldık. Çünkü takım çeliği satışı her işten daha fazla sorumluluk ve güven ister. Bu konularda Aras Çelik olarak sorunumuz yoktu; ama piyasada çok ciddi ithalat yapan firmalarla rekabet etmemiz gerekiyordu. Onun için en az onlar kadar güçlü bir ithalatçı firma ve markalarla yola çıkmamız gerekiyordu. 2009 yılı başlarına kadar Aras Çelik ağırlıklı olarak imalat çeliği, ıslah çeliği vs. gibi alanlarda sektöre hizmet verdi. Sonunda beklemediğimiz bir anda KORKMAZ ÇELİK ile tekrar bir araya gelerek hedefimizde olan takım çeliği satışına 2009 yılı itibari ile MARMARA BÖLGE BAYİİ olarak başlamış olduk. Şu anda çok ünlü markalarla piyasaya girmiş bulunmaktayız. Japon HITACHI, İsveç SSAB ve İtalyan COGNE firmalarının rakiplerinden daha üstün teknolojilerle ürettikleri takım çeliklerini tüm tüketicilerle tanıştırmaya başladık. Yakın zaman önce satış faaliyetine başladığımız bu yeni ürünlerin kalıp imalatında sağladığı avantajlar ve katkılardan dolayı müşterilerimizden aldığımız olumlu tepki ve destekle yolumuza devam ediyoruz. Takım çeliği satışının yanı sıra müşterilerimize ısıl işlem konusunda da hizmet sunmaktayız.

Ağırlıklı olarak hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?

Bizim misyonumuz tüm sektörlere hitap edebilmektir; çünkü sektörler arasında ayrım yapamazsınız. Net gözükmese de tüm sektörler bir şekilde birbirleriyle ilişkilidir. Beyaz Eşya, Alüminyum Ekstrüzyon, Metal Enjeksiyon, Otomotiv, Borucular gibi tüm sektörlerle çalışmalarımız artarak devam ediyor. Mevcut şartların düzelmesiyle daha da artacağından eminiz.

Sektörünüzdeki rekabet ortamı hakkında ne düşünüyorsunuz? Firmanızın farkı nerede ortaya çıkıyor?
Ticaretin olmazsa olmaz kuralı rekabettir. Burada bir şeyi gözden kaçırmamak lazım. Ne ile ve niçin rekabet ediyorsun? Piyasada var olan klasik rekabet yöntemi sadece fiyat üzerinden uygulanmaktadır. Ancak bunun altının başka argümanlarla doldurulması gerekir. Yani sadece fiyatı tutturmak işi çözmüyor. Bizim işimizde satış faaliyeti teklif aşamasından başlar; ürünün teslimatıyla devam eder ve ancak ürünün çalışma ömrünü tamamlamasıyla son bulur. Bu anlamda tedarikçi, müşteri taleplerini satış faaliyetinin her kademesinde en yüksek düzeyde karşılamak zorundadır.

Bugün Aras Çelik, uygun fiyat politikası, ölçü toleransları ve zamanında teslimat konusunda duyduğu hassasiyet, satış öncesi ve sonrasında verdiği teknik destek ve çalışanlarının müşteri memnuniyetine verdiği önemle, rakiplerine göre çok önde ve farklı bir yere sahiptir.

Bir de pazarlık aşamasında fiyat tartışmasının gölgesinde kalan çok önemli bir konu vardır ki o da ZAMAN’dır. Zaman telafisi olmayan bir değerdir ve teslim süreleri ve ölçü toleranslarına uygun kesim yapmak, fiyattan önce tartışılması gereken konulardır. Çünkü hizmetin bu noktalarda aksaması müşterinin telafisi mümkün olmayan bir kayba uğraması demektir. Bugün fiyat ve ürün kalitesi konusunda pazarın belli bir noktaya geldiğini düşünüyoruz ve en iyi kesim kalitesi ve en hızlı teslim süreleri ile rakiplerimizle aramızda fark yaratan bir hizmet sunmayı hedefliyoruz. Aras Çelik’in sunduğu hizmet özellikle bu alanda ön plana çıkmaktadır.

Piyasalarda yaşanan durgunluk hakkında neler düşünüyorsunuz? Sektörünüz ve firmanız bu durumdan ne kadar etkilendi?

Bizim prensiplerimizde mevcut şartları kullanarak suistimal yoktur. Piyasa şartlarından herkes gücü oranında etkilenmiştir. Biz de gücümüz oranında etkilendik; ama maalesef piyasada mevcut durumu fırsat bilerek karşılıklı iyi niyeti suistimal edenlerin de çok olduğunu düşünüyorum. Bizde bir söz vardır. (Körün istediği bir göz Allah verdi iki göz).
Bu gibi durumlarda herkes üzerine düşeni yaparsa etkilenme daha az olur kanaatindeyim. Her şeyi krize bağlayarak günah keçisi aramanın kimseye bir yararı olmadığını herkes çok rahat görüyor; ama hala bu söylemden ısrarla vazgeçmeyenler var ve ne yazık ki yarın yine olacaklar.

Son olarak bana ayırdığınız zaman için teşekkür eder; herkese bol kazançlı ve hayırlı işler dilerim.

. . .

İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.