ArcelorMittal büyüme planlarını piyasalara göre belirleyecek
ArcelorMittal Finans Direktörü Aditya Mittal; Londra ofisinde yapılan en son röportajında firma olarak dünya ekonomisinin resesyona girdiği dönemlerde borç ve maliyetlere, ekonominin büyüdüğü dönemlerde ise yatırımlara odaklanmayı planladıklarını dile getirdi.
ArcelorMittal Finans Direktörü Aditya Mittal; Londra ofisinde yapılan en son röportajında firma olarak dünya ekonomisinin resesyona girdiği dönemlerde borç ve maliyetlere, ekonominin büyüdüğü dönemlerde ise yatırımlara odaklanmayı planladıklarını dile getirdi. halinde borç ve maliyetlere odaklanırken, büyüme için oluşan piyasalara da aynı zamanda odaklanmayı planladığını söyledi.
“Şimdilerde herkes yarın kriz olursa düşüncesiyle hazırlıklı olmanın planlarını yapıyor. Bununla birlikte 2009 yılında yaşadıkları tecrübeyle, birden fazla sıkıntılı dönemlere kendilerini hazırlıyorlar. Piyasalarda böyle bir hava söz konusu…”
Brezilya, Hindistan ve diğer gelişen piyasalardaki projeler ArcelorMittal stratejisinin temelini oluşturuyor. Çelik üreticileri; bu piyasalarda endüstrileşme ve şehirleşmenin satış büyümesini yıllarca destekleyeceğine inanıyor. Aditya Mittal; “Kriz, batıda oluşabilecek kredi sorunlarına bakılmaksızın, bu ekonomilerin endüstrileşme bakımından ileri gittiğini” gösteren bir dönemdi. Açık bir şekilde bu eğilim bozulmadan kalır ve ortadan uzun vadeye kadar küresel çelik endüstrisi için önemini sürdürür” dedi. ArcelorMittal yöneticisi Lakshmi Mittal’ın 34 yaşındaki oğlu Mr. Mittal’a göre, şirket şimdi gelişen ülkelerden üretiminin yaklaşık yarısının, mevcut seviyelerin hemen hemen iki katına gelmesini istiyor. 2009’da, her ne kadar bu ülkelerde sadece 26’dan 27’ye üretim oluşmuşsa da, gelişen ülkeler şirket satışlarının yaklaşık 40’ına tekabül etti. Aditya Mittal’ın öncülüğündeki Arcelor ve Mittal birleşmesinde doruğa ulaşan milyarder çelik devi Laskhmi Mittal tarafından yapılan yatırımlarla yavaş yavaş kurulan şirket, küresel çöküşten ortaya çıkmıştır ancak bu seviyeye ulaşmak kolay olmamıştır.
Ekonomik çöküş ArcelorMittal’i 2008’in 4.çeyreğinde küresel kapasitesinin 50’si kadarını kesmesi için zorladı ve şirket kapasiteyi boşa alma, daha etkin şekilde büyüme ve iş kesintileri ile milyar dolarlar tutarındaki maliyetleri kesti. Şimdi kullanacağı borç üzerinde daha düşük, kendi kendine oluşan sınırlamalar bulunuyor.
Kriz başladığından beri ve başka bir çöküş olayında mali piyasaları kullanmak zorunda kalmayı engellemek için, ortalama borç vadesi profilini 4.8 yıla uzatan ArcelorMittal, $13.7 milyar net borcunu azalttı.
Gelişen piyasalardaki odak noktası hem gelişmiş hem gelişen ülkelerdeki büyüme yatırımlarına bakan ArcelorMittal’ın kriz öncesi çabaları yaşanan değişimi gözler önüne seriyor. Mali kriz çelik üreticilerini harcamalarında idare etmeye zorlamadan önce, ArcelorMittal Amerika temelli Bayou Steel’i aldı. Ancak gelişmiş piyasa gerilemesindeki taleple çelik üreticilerinin ilgi alanı değişti.
Frankfurt’taki BHF bankasında çelik analisti olan Hermann Reith’e göre, şirketin büyüme stratejisi, Güney Kore’nin Posco’su gibi organik büyüme ve gelişen piyasalara odaklanan çelik şirketleriyle uyumlu… Almanya’dan ThyssenKrupp AG ve Salzgitter AG gibi diğer çelik üreticileri gelişmiş piyasalara odaklanmaya devam ediyorlar ancak isteksiz talep yüzünden bazı yatırım planlarını erteliyorlar.
Paris’te Société Générale’deki çelik analisti Alain William’a göre “İlgi açık bir şekilde organik büyümeye ve gelişen piyasalara doğru yönleniyor”. “Amerika ve Avrupa’da, talep yakın zamanda beklenmedik şekilde kriz öncesi seviyelere doğru iyileşme yönünde olduğundan beri, çelik üreticileri hedeflerini küçültebilirler” ve bu durum 5 yıl sürebilir”.
ArcelorMittal 2010’daki projelerde önceki yıldan 43 fazla, $4 milyar, (ve bunun $1 milyarı büyümeye ve bakım bakiyesine gidecek) harcamayı planlıyor.
Büyüme projeleri, genişleyen Brezilya Vega do Sul’un üretim kapasitesini ve Brezilya Monlevade tesisindeki giderek artan verimini kapsamaktadır. Şirket aynı zamanda Hindistan’da yaklaşık $30 milyar birleşik bir maliyette 3 büyük çelik fabrikası inşa etmeyi planlıyor ancak halen gerekli arazi ve izinler edinmeyle ilgileniyor. Arcelor, 2014’e kadar demir cevherinde 75’e, kok kömüründe 2012’ye kadar 20’ye dek kendine yetebilir olana kadar Liberya, Kanada ve Meksika’daki madencilik projelerini yeniden başlatıyor. Mr. Mittal “Bir bakıma, daha büyük ancak daha az projeler yapıyoruz” dedi. “Açık bir şekilde, [bir yatırımın] gelişen piyasada, endüstrileşmede ve madencilik genişletme planlarımıza katılımda bizim daha fazla odaklı stratejilerimize nasıl uyum sağladığına dair daha çok soru soruyoruz”.
Şirket aynı zamanda ortak girişimler yoluyla Çin’deki varlığını da genişletiyor ancak Mr. Mittal –dünyanın en büyük çelik tüketicisi olan – Çin’den gelen talebin mevcut aşamada devam edeceğinden emin değil ve şirketin çöküşten önce büyümeye doğru daha ölçümlü bir yaklaşımının olduğunu söyledi. Mr. Mittal’a göre, Çin hükümetinin enflasyonu frenlemek için yaptığı hamleleri kısa vadeli talep büyümesi için olumsuz olabilir ancak ortadan uzun vadeye doğru olumlu kalabilir. “Bu da gösteriyor ki [Çin hükümeti] bir balon yaratmamak için bilinçli ve güçlendirilebilir büyüme oranının fazlasına, daha güçlendirilebilir endüstrileşmeye ve sonuç olarak daha çok güçlendirilebilir çelik talebine sahip olmayı sağlamak için engelleyici önlemler alarak ve hızlı bir şekilde çalışıyor” şeklinde ekledi.
ArcelorMittal gelişmiş dünyada yatırımları göz ardı etmemiştir. Şirket 2010’daki Fransa Dunkirk fabrikasının modernleşmesini tamamlamayı ve Kanada fabrikasındaki üretimi optimize etmeyi planlıyor. Mr. Mittal gelişmiş piyasalarda hassas ekonomik iyileşmenin ve yatırımlara karşı ArcelorMittal'ın daha dikkatli yaklaşımının daha yavaş bir büyümeye yol açabileceğini bildirdi. Ancak ArcelorMittal’ın bunun yüzünden büyüme fırsatlarını kaçırmayacağından emin. “Her ikisinin de üstesinden gelebiliriz. Büyümeyi elde edebilirsiniz ancak düşük riskte bir bilanço oluşturursunuz” dedi.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.