Asil çelikte Neler Oluyor
Asil çelik işçileri, 30 Ocak 2009 günü sabahı aldıkları grev kararını uygulamış ve öğleden sonra ise işveren aldığı lokavt kararını uygulamaya sokmuştur.
Asil çelik işçileri, 30 Ocak 2009 günü sabahı aldıkları grev kararını uygulamış ve öğleden sonra ise işveren aldığı lokavt kararını uygulamaya sokmuştur.
Asil Çelik işçileri, 30 Ocak 2009 günü sabahı aldıkları grev kararını uygulamış ve öğleden sonra ise işveren aldığı lokavt kararını uygulamaya sokmuştur. Şu anda, Türkiye’nin çok değerli bir firması faaliyetini durdurmuş, ocaklar sönmüş ve 750 çalışanı işsiz kalmıştır.
Bugüne nasıl gelindi?
Asil Çelik işçileri, DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş sendikasına bağlıdırlar. Sendika yöneticileri, 8 Ağustos 2008 tarihinde toplu iş sözleşmelerine başlamış ve ücretlere 32,5 zam istemişti. Buna karşılık işveren ise gardını alarak hiç zam vermeyeceğini belirtmişti.
Objektif olarak bakacak olur isek, küresel krizin tam ortasında, üretimin 10’lar seviyesine düştüğü bir ortamda 32,5 zam istemek ne kadar aşırı bir talep ise, işverenin 0’da israr etmesi de bir o kadar aşırı bir istektir. Yani, sağduyu, her iki tarafın da haksız olduğunu söylemektedir. Ancak, görünen o ki, hem sendika, hem de işveren, köprüde karşılaşan 2 inatçı keçi gibi birbirlerine geçit vermemektedirler. Bundan ise başta çalışanlar, daha sonra ise Türk sanayisi ve ekonomisi zarar görecektir.
İşveren Haksız değil
Unutulmamalıdır ki, otomotiv sanayine yakın olsun diye Bursa’da kurulu olan Asil Çelik, krizin başlangıcından bu yana hiçbir işçisini çıkartmamıştır. Ancak, öbür yandan sadece Bursa’da 123 firma kapanmış ve 50.000’i aşkın işçi işsiz kalmıştır. Birçoğu, maaşlarının 20-30’lar seviyesinde azalmasına göz yummuşlardır. Çünkü yaşanılan kriz yenilir yutulur cinsten değildir. İşveren, “böyle bir ortamda zam verecek durumda değilim, ancak ücretleri de düşürmeyelim” demektedir.
Sendika da Haksız değil
Birleşik Metal İş’in Ağustos 2008’de yüksek bir zam istemesini de anlayışla karşılıyorum. Çünkü 2008’in ilk yarısında çelik fiyatları 100’ü aşkın bir zam görmüştü. Asil Çelik ve tüm diğer çelik firmaları, o dönemde, muazzam karlar yapmışlardı. Bir fabrikanın üretimini yapan işçilerin de oluşan bu karlardan pay alması elbette herkesin kabul etmesi gereken bir durumdur. Ancak, ikinci yarıda düşen fiyatlar ve düşen üretim nedeni ile 2008’de yapılan tüm karlar yok olduğu gibi, zarar da yapılmıştır. Sendikanın da bunu çok iyi anlaması gerekir. Sendikacılık, çocuksu taleplerde israr etmek değildir.
Valiye ve Çalışma Bakanına Görev Düşüyor
Görünen o ki, Asil Çelik sorunu birilerinin konuya müdahale etmesini gerektiriyor. Bursa Valisinin ve Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in konuyu yakından takip etmektedirler. Çalışanların maduriyetinin bir an önce önlenmesi ve ülkemiz için çok önemli bir sektör olan otomotivin zarar görmemesi için, Asil Çelik sorununun derhal çözülmesi gerekir. Asil Çelik’e yakın bir kaynağın ifade ettiği gibi, sorun ancak İskenderin kılıcı ile çözülebilir. O kılıç da Valinin ve Çalışma Bakanının elindedir.
Asil Çelik’in tarihçesi
Asil Çelik, Türkiye’nin en büyük ve en eski vasıflı çelik üreten önemli bir tesisidir. Şirket aynı zamanda, otomotiv sanayine de hizmet verdiği için vaz geçilmez bir değerdir. Nitekim 1970’li yıllarda Koç grubu tarafından, Almanlardan alınan know-how ve Japonlardan alınan teknoloji ile kurulan Asil Çelik, daha sonraki yıllarda kriz ve karlılık sorunları nedeni ile Devlete geçmiş ve uzun yıllar bir devlet kuruluşu olarak devam etmiştir.
Asil Çelik 8 Ağustos 2000 tarihinde, özelleştirme ile Yazıcı ve Güriş grupları tarafından oluşturulan bir konsorsiyuma satılmıştır. Yazıcı Grubu, Türkiye’nin çok değerli bir demir çelik grubudur ve ülkenin ihracatına büyük katkılarda bulunmaktadır. Öbür taraftan Güriş Grubu ise, güçlü bir inşaat devi ve aynı zamanda da, otomotiv yan sanayi olarak faaliyet gösteren Parsan Grubunun da sahibidir. Asil Çelik bugün 485.000 ton vasıflı özel çelik üretmekte ve otomotiv sanayine doğrudan destek vermektedir.
Can Komar
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.