Böhler Uddeholm Genel Müdürü Önder Yücel: Büyüme ve Isıl İşlem yatırımlarımız sürüyor
Böhler Takım Çeliklerinin Türkiyedeki geçmişi oldukça eskiye dayanıyor. Öyle ki; Türkiyede 50 yıldır Böhler Takım Çelikleri kullanıcılarına ulaşıyor. Takım çeliği ve ısıl işlem konusunda adından sıkça söz ettiren Böhler, son dönemlerde ısıl işlem yatırımlarını arttırdı. Isıl işlemdeki temel hedefimiz, kalıp çeliklerimizin kalitesine yakışır en kaliteli ısıl işlemi gerçekleştirmek ve toplamda kalıp performansımızı arttırmaktır şeklinde konuşan Böhler Uddeholm Genel Müdürü Önder Yücel ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sizlerle paylaşıyoruz
Böhler Uddeholm Takım Çelikleri en tanınmış markadır”
BÖHLER Takım Çeliklerinin Türkiye’deki geçmişi çok eskiye dayanmaktadır. Takım çelikleri olarak en tanınmış markadır. Grubumuz markamızın bilinirliğini ve kalitesini daha da güçlendirmek amacıyla şirketimiz bünyesinde yeni bir satış organizasyonu kurulmasını öngörmüştür. Bu organizasyon yüksek kalitedeki kalıp çeliklerimizin ve yeni ürünlerimizin kalıp sektörüne tanıtılması yanında distribütörlerimize de teknik destek vermeyi hedeflemektedir.
BÖHLER satış organizasyonu ürünlerini kendi özgün stratejisi ile Türkiye pazarında kalıp üreticilerine sunmaktadır. Böhler takımımızın liderliğini kalıp çelikleri alanında çok deneyimli Emine Denizkuşu arkadaşımız yapmaktadır. İstanbul’daki stoklarımız yanında bu aydan itibaren Bursa şubemiz de Beşevler Sanayi Sitesindeki yerimizde etkinliğe başlayacaktır.
Ürün çeşitlilikleri “Sıcak İş Takım Çelikleri”, “Soğuk İş Takım Çelikleri” ve “Plastik Kalıp Çelikleri” olmak üzere 3 ana ürün grubuna sahiptir. Ek olarak Yüksek Hız Çelikleri ve özel alaşımları da belirtmek gerekir. Bu ürün grupları da kesici takımlar, otomotiv, havacılık, enerji ve diğer sanayilerdeki özel uygulamalara hizmet vermektedir. Diğer taraftan klasik üretim metodları ile üretilen çeliklerin özelliklerinin ikincil metalürjik işlemlerle geliştirilmesi (ESR, VMR, vb.), yeni kimyasal ve fiziksel özeliklerde patent ürünler önemli bir yer tutmaktadır. Bunun yanında, toz metalurjisi yönteminin kullanılması ile üretilen ve sürekli geliştirilen patent ürünler kalite ve sürekli Ar-Ge’nin bir ifadesidir. Tüm bunlar gerçekleştirilirken, tabii ki temel düşünce, kalıp uygulamalarında bugünün üretim koşullarında beklenilen yüksek özelliklerin karşılanmasıdır. Çünkü klasik kalıp çelikleri ile bu beklentileri karşılamak olanaklı ve ekonomik değildir. Kalıp imalatında kullanılan işçilik harcamaları çeliğe ve ısıl işlemine verilenden çok daha yüksek olup, hedef üretilen kalıptan maksimum verimin alınması, birim üretim maliyetinin azaltılması olmalıdır. Ayrıca bakım ve üretim maliyetlerinin azaltılması zorunluluğu vardır.
“En kaliteli ısıl işlemi gerçekleştirmek için çalışıyoruz”
Grubumuz hedef olarak, ana çalışma alanımız olan kalıp çelikleri ve özel çelikler alanına ek olarak kalıp imalatına değer katan diğer faaliyet alanlarında da büyüme hedefi koymuştur. Bunlar arasında ısıl işlem ve desenleme faaliyetlerini sayabiliriz. Isıl işlemdeki temel hedefimiz kalıp çeliklerimizin kalitesine yakışır en kaliteli ısıl işlemi gerçekleştirmek ve toplamda kalıp performansının artırılmasıdır. Proseslerimiz sürekli olarak gözden geçirilerek iyileştirme çalışmaları devam etmektedir. Yine yüzey işlemleri kapsamında özel prosesler ile ekstrüzyon, dövme, metal enjeksiyon, plastik ve soğuk iş kalıplarına yönelik performans geliştirme çalışmaları yürütülmektedir.
Desenleme faaliyetimiz de her gün gelişerek büyük projelere başarı imzaları atmaktadır. Yine özel prosesler ile kalıp ve üründen beklentiler yükseltilmektedir. Yakında bu özel proseslerin tanıtımını yapmaya başlayacağız. Bildiğiniz gibi, 2013 yılı Türkiye için oldukça çalkantılı geçti ve büyüme yönünden çok parlak bir yıl olmadı. Bizim bütçe yılımız da grubumuza bağlı olarak 1 Nisan 2013 - 31 Mart 2014 arasıdır. Satışlarımız bütçemize göre %23 civarında bir artış gösterdi. Büyümenin %3 civarında olduğunu var sayarsak sağladığımız büyüme bizim için oldukça iyi bir sonucu ifade etmektedir.
“2014 yılında büyümeye yönelik yatırımlarımız devam edecek”
2013 yılında İstanbul Avrupa yakası şubesinde yapmış olduğumuz çelik stok ve kesim faaliyetlerine yönelik büyüme ve ısıl işlem yatırımı bizim için önemlidir. İstanbul gibi mega bir kent ve her iki yakasında barındırdığı endüstriyel çalışmalara hızlı yanıt verebilmek için bu zorunlu bir adım idi. Hele de İstanbul’un ulaşım sorunu dikkate alınırsa… 2014 yılında büyümeye yönelik yatırımlarımız devam edecek. Dudullu’da bulunan mekanımız bu büyüme stratejisine yetersiz geldiği için bu yıl Mayıs ayında Gebze’de TOSB’da yapılmakta olan yeni yerimize taşınacağız. 7500 m2 üretim alanında stoklama, hızlandırılmış kesim faaliyetleri, modern ısıl işlem tesisimiz, genişletilmiş kapasitesi ile desenleme faaliyetimiz kalıpçılık sektörüne daha hızlı ve kaliteli bir hizmet vermek için aktif hale gelecektir. Yine bünyede grup büyüme stratejilerine uygun diğer yatırımlar da öngörülmüştür.
“Kalıp sektörüne gereken desteği veriyoruz”
Türkiye’yi kalıp sektörü bakımından ele aldığımızda karşımıza gün geçtikçe daha iyiye giden bir tablo çıkıyor. Tablonun iyileşmesinde kuşkusuz UKUB’un büyük bir rolü var. UKUB özellikle son 5 yıl içinde yapmış olduğu çalışmalar ile sektörün kendi sanayimize tanıtımına ve kendi arasındaki işbirliklerine katkıda bulunurken diğer taraftan uluslararası düzeyde tanıtıma da ağırlık vermiştir. Sektör gerek yetişmiş kadroların artması gerekse tezgah olanaklarının gelişmesi ile ciddi bir büyüme sürecine girdi. Bugün artık kalıp fabrikaları ile karşılaşmaya başladık. Bu sektör açısından önemli bir gelişmedir ve takdir edilmelidir. Kalıpçılar Vadisi projesi sektörün büyümesine hız verecek önemli bir projedir. Türkiye’yi bu konuda daha da büyütüp geliştirmek için kamu ve özel sektöre düşen görevleri iki ana başlıkta toplayabiliriz. Devlet kalıpçılığı hedef büyüme alanlarından biri olarak görüp özel destekler geliştirmelidir. Çünkü kalıpçılık istihdam yanında know-how üretilen bir alandır. Özel sektör, özellikle de otomotiv, beyaz eşya gibi ihracat odaklı sektörler, kalıp alımında önceliği kendi kalıpçılarımıza tanımalı, ortak Ar-Ge projeleri ile katma değeri daha yüksek teknolojik kalıp üretiminde ortak fayda yaratılmalıdır. Çünkü fiyat olarak ucuz görünen kalıpların siparişi, takibi, çalışması sırasında gerekli olan tamir ve düzeltmeler ile bağlantılı duruş ve üretim kayıpları göz önüne alındığında gerçekte daha pahalıya gelmektedir. Biz de, bugüne kadar olduğu gibi, bu alanda mühendislik hizmetlerimiz ile uygun kalıp çeliğinin seçimi, kalıbın ısıl işlemi ve deseni gibi alanlarda kalıp sektörüne gereken desteği sağlıyoruz. Sektör olarak tabii ki bizim de karşılaştığımız bazı sorunlar var. Bunlardan en önemlisi kalıp çeliklerinin gümrükleme prosesindeki yavaşlamalardır. Bu gecikmeler bizim sektöre malzemeyi yeterince hızda temin etmemizde kilit bir rol oynamaktadır. Bunu aşmak için kullanılan fazla stok ise doğal olarak maliyetleri artırmaktadır. Prosesi hızlandırmak için, özellikle Avrupa’dan ve direk üreticiden gelen malzemelerin gümrüklemesinin hızlı yapılabilmesi için çözüm yaratılmalıdır.
“Son yıllarda ısıl işlem sektöründe yatırımlar arttı”
Son yıllarda ısıl işlem sektörü özellikle üretimdeki artışa (2008-2009 kriz dönemi hariç) paralel olarak ciddi yatırımlarda bulundu. Bu yatırımlar halen devam etmektedir. Bunun sonucu olarak toplamda kapasite artışı söz konusudur. Kapasitelerini doldurmak için firmaların kullandığı yöntem fiyatları aşağı doğru çekmek olmuştur. Türkiye’deki ısıl işlem fiyatları o kadar geriledi ki Avrupa’daki fiyatların çok gerisine düştü. Bu olgu MISAD’ı ziyarete gelen Alman Isıl İşlemciler Birliği’nden gelen heyet ile yapılan görüşmelerde ve yine MİSAD olarak Almanya’daki ısıl işlem firmalarına yapılan ziyaretlerde net olarak ortaya çıkmıştır.
Türkiye’de yatırım maliyeti, kredilerdeki faiz oranları nedeni ile, yüksektir. Diğer taraftan Türkiye’deki siyasal ve ekonomik ortam çok kararlı bir yapıya sahip değildir. Bugünden yarına değişebilir. Fırınlarda kullanılan ekipman ve malzemeler genellikle ileri teknoloji gerektiren ve ithal edilen ürünlerdir. Teknolojileri gereği pahalıdırlar. Yani bakım ve onarım sırasında hem dövize dayalı hem de pahalı bir bakım onarım gerçekleştirilecektir. Bu çerçevede değerlendirdiğimizde, oluşan fiyat seviyesi, yatırımlar ile denk düşmemektedir.
“Yatırımlar ve fiyatlandırma ısıl işlem sektörünün en önemli sorunudur”
Yukarıda anlatmaya çalıştığım gelişen ve değişen ısıl işlem pazarı, yatırımlar ve fiyatlandırma bugün ısıl işlemcilerin en önemli sorunu ve çözüm bekleyen olgusudur. Mİ- SAD’ın hazırlamış olduğu maliyet endeksi göz önüne alındığında, 2008 Ocak ayı 100 olarak baz alındığında, bu endeks Ocak 2014 itibari ile 177’dir. Yani 2008 Ocak’tan bu yana ısıl işlem maliyetleri %77 artmıştır. Fiyatlara bakıldığında ise tam tersi bir tablo ile karşı karşıya kalınmaktadır. Yukarıda değindiğim gibi kapasiteleri doldurmak adına fiyatlar erozyona uğramıştır. Isıl işlem sektörünün konuyu acilen ve detaylı bir şekilde değerlendirmesi gerekmektedir.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.