Çelik Metal sektore 27 yıldır hizmet veriyor
1982 yılından itibaren takım çelikleri ve alaşımlı mühendislik çelikleri alanında faaliyet gösteren ve ithalat yapan Çelik Metal, güçlü stoku, deneyimli personeli ve geniş kesim parkuru ile sanayicinin ihtiyaçlarına yönelik hizmetler veriyor.
1982 yılından itibaren takım çelikleri ve alaşımlı mühendislik çelikleri alanında faaliyet gösteren ve ithalat yapan Çelik Metal, güçlü stoku, deneyimli personeli ve geniş kesim parkuru ile sanayicinin ihtiyaçlarına yönelik hizmetler veriyor. ISO 9001:2000 Kalite belgelerine sahip olan Çelik Metal merkezi İstanbul Bayrampaşa'da olup, yine Bayrampaşa ve İkitelli'deki şubelerinden hizmet vermekte. Firma sahibi Recep Çelik sorularımızı sizler için yanıtladı.
Kısaca şirketinizden ve faaliyet alanlarından ve yatırımlarınızdan bahseder misiniz?
Kalıp ve imalat sektörünün ana girdilerinde ilk sırayı oluşturan çelik malzemelerinin ithalat ve ticaretini gerçekleştiren firmamız son 5 yılda gerek ürün yelpazemiz, gerekse hizmet anlayışımız konusunda önemli atılımlara imza attı. Başta takım çelikleri olmak üzere diğer kaliteli çelik gruplarında da geniş ithalat potansiyeline sahibiz. Güçlü stok, deneyimli personel ve geniş kesim parkuru ile sanayicinin ihtiyaçlarına yönelik kaliteli hizmet sunuyoruz. Türkiye'nin büyüyen ekonomisine ve gelişen teknolojiye orantılı olarak sektör ihtiyaçları önemli artışlar kaydediyor. Kalıp sektörü göz önüne alındığında son 10 yılda önemli gelişmeler yaşandı. Düşük toleranslı ürün ve hizmet ihtiyacı arttı. Bu nedenle firmamız için kalite sürekliliği, yüksek stok seviyelerinde hızlı arz imkânlarını bir arada gerçekleştirecek çalışma anlayışı önemli bir konudur. Türkiye genel distribütörü olduğumuz Buderus Edelstahl ile devam eden işbirliğimizin gelecek dönemde pekişerek daha da gelişeceğini düşünüyoruz. Bayrampaşa da merkez ofis ve atölyemizle birlikte bir de şube atölyemiz bulunuyor ayrıca ikitellide de bir şubemiz bulunmakta. Yakın zamanda Hadımköy’de kurduğumuz 2 dönüm arsa üzerindeki depomuzla müşterilerimize daha iyiyi daha hızlı sunmaya devam edeceğiz.
Kalıp endüstrisinin sorunları hakkında bilgi verir misiniz? Sorunlara karşı çözüm önerileriniz nedir?
Her şeyden önce yetişmiş elman eksikliği gelmektedir. Bunun yanında kalıpçılarımız kendi aralarında rekabet biraz fazla abarttıklarından diyalog kopukluğu yaşamaktalar ve kendi içlerine kapanmaktalar. Gelişen teknoloji nedeni ile yatırım yapmak her geçen gün daha zor ve yüksek maliyetli hale gelmektedir. Kalıpçılar vadisi projesi bu sorunlara cevap olabilir kanısındayım. Kalıp imalatçılarını destekleyen sektörler de çok fazla dışarıya bağımlı haldedir ve bu dışa bağımlılığın hafifletilmesi ancak sektörün büyümesi ile mümkündür. Bunun yanında büyük yerli ana sanayiler de Türkiye'de ki kalıpçılığı desteklemekten uzak en ucuz yar olan uzak doğuya gitme arayışındalar. Bunun yerine yerli kalıpçıları nasıl rekabet edebilir seviyeye getirebiliriz arayışına girmeleri gerekmektedir.
Türkiye’de kalıp endüstrisinin büyüklüğü nedir? Gelişim sürecini anlatıp dünya pazarıyla karşılaştırmasını yapar mısınız?
Ülkemiz otomotiv, beyaz eşya, elektronik gibi imalat sektörlerden ekonomik anlamda çok büyük beklenti içindedir. Ancak dünyada bu sektörleri gelişmiş ülkeler ile mukayese edildiğinde kalıpçılık anlamında oldukça yetersiz ve dışa bağımlı olduğumuz görünmekte. 10 -15 sene öncesi ile mukayese ettiğimizde büyük gelişme olmasına rağmen bu gelişme gerek Avrupa'nın geldiği seviyeden oldukça uzak gerekse Uzak Doğunun kat ettiği seviyeden oldukça azdır. Bunun en büyük nedenlerinden bir tanesi kalıpçılık sektöründe kalifiyeli elemanın çok önemli olmasına rağmen yetişmiş eleman bulunmasının son derece zor olmasıdır. Yeni yeni açılan kalıpçılık alanında okullarımız olmasına rağmen verilen eğitimler dünyanın geldiği teknolojik gelişimin oldukça gerisindedir. Şu an itibari ile Türkiye'de oldukça fazla kalıpçı olmasına rağmen, büyüklük, teknoloji ve hız anlamında Dünyanın diğer ülkeleri ile rekabet edebilecek kalıpçı sayısı iki elin parmaklarından az durumdadır.
Sektöre yapılan yatırımlar ne düzeyde?
Kalıpçılık sektörü, ürünlerden beklentilerin artması nedeni ile teknolojik gelişime aç bir sektördür. Bu anlamda sürekli yatırım ve gelişim ihtiyacı içindedir. Ancak ülkemizin değişken ekonomik koşulları altında kalıpçılık sektöründe faaliyet gösteren firmalar ne kadar yatırıma gönüllü olsalar bile bir süre sonra bu kadar yatırımın altında finansman zorluğu nedeni ile zor duruma düşmekte veya yatırımlarını durdurma ihtiyacı hissetmekte. Özellikle Uzak Doğu'da devletler imalatın başlangıç noktasının kalıpçılık olduğunun farkında olmalarından dolayı, kalıpçı firmalarına yatırım amaçlı çok büyük destekler sağlamasına rağmen Türkiye'de bu yatırımları firmalar kendi öz sermayeleri ile karşılamaya çalışmaktalar. Bu da dünya ile rekabet edebilecek kalıpçı sayımızın neden iki elin parmaklarını geçmediğin en güzel açıklamalarından biri olarak görülebilir.
Dünyayı etkisi altına alan küresek ekonomik kriz birçok sektörü derinden etkiledi. Kalıp sanayi krizden ne kadar etkilendi? Başka sektörlerdeki durgunluk (örneğin otomotivdeki) kalıp sektörüne ne oranda yansıdı?
Kalıpçılık sektörü ile imalat sektörleri direk olarak birbirlerine bağımlı sektörlerdir. Ancak imalat sektörleri örneklerini gördüğümüz gibi imalatlarına belli bir süre ara verebilmesine veya insanları işten çıkartıp durum düzelince tekrar geri alabilmesine karşın, kalıpçılık sektörünün böyle bir krizden korunma yoluna gitmesi mümkün değildir. Bunun en büyük nedenlerinden biri projelerin uzun soluklu olması ve ara verilememesi, çalışan insanların büyük zahmet ile yetiştirilmesi ve zaten az bulunan bu insanların kriz nedeni ile işten çıkartılmasının mümkün olmamasıdır. Bu neden ile kriz kalıpçılık sektörünü diğer sektörlerden daha fazla ve derinden etkilediği acı bir gerçektir.
Krizin başladığı 2008 yılını nasıl sektör açısında nasıl kapandı? 2009 yılına dair beklentileriniz neler? Kalıpçılık sektörü 2008 yılında oldukça verimli bir yıl olmasına rağmen insanları bilinçsiz borçlanmaya sürüklemiştir. Kriz 2008 yılının 2. yarısında kendini göstermiş olup yatırımları ve hedefleri 50 oranında düşürmek zorunda bırakmıştır. 2008 yılında potansiyelinin üstünde kredi ile borçlanan ve yatırımlarını doğru yönde kullanamayan firmalar ve küçük esnaf tabir edebileceğimiz firmalar için 2009 yılı oldukça zor bir yıl olacaktır.
Küresel mali kriz sizin firmanızı nasıl etkiledi? Krizin başladığı 2008 yılını nasıl kapattınız? Süren krizi aşmak için aldığınız önlemlerden bahseder misiniz?
Krizden olumsuz etkilenmemize rağmen bunun rakiplerimize kıyasla daha düşük oranda gerçekleştiğini söyleyebilirim. Bu finansal açıdan daha güçlü olmamızdan kaynaklanıyor. Kurulduğumuz dönemden bu yana önemli yatırımlar gerçekleştirdik. Şuan ise daha dikkatli davranıyoruz. Sektördeki firmalar çalışmalarına ara verirken, firmamız herhangi bir kısıtlamaya gitmedi. Özellikle firmaların krediler konusunda önemli sıkıntılar yaşadığı bir dönemde yapısal olarak büyümeyi sürdürebilmek farkımızı ortaya koyuyor. Küresel kriz koşullarına göre yatırımlarımız tedbirli olarak yavaşlayabilir ama 2009 yılında da atılımlarımıza devam edeceğiz. Firma olarak yaşanan krizin üstesinden gelebilecek bir yapıya sahibiz. Bu açıdan da firmamızın lider konumunu sürdüreceğini düşünüyorum.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.