ÇELİK SEKTÖRÜNDE GERİLEME DEVAM EDİYOR
2013 yılını, dünyadan olumsuz yönde ayrışarak, % 3.4 üretim düşüşü ile kapatan çelik sektörü, 2014 yılına da negatif seyrini sürdürerek girdi.
2013 yılını, dünyadan olumsuz yönde ayrışarak, % 3.4 üretim düşüşü ile kapatan çelik sektörü, 2014 yılına da negatif seyrini sürdürerek girdi.
2013 yılını, dünyadan olumsuz yönde ayrışarak, % 3.4 üretim düşüşü ile kapatan çelik sektörü, 2014 yılına da negatif seyrini sürdürerek girdi. 2013 yılının Ocak ayında, Türkiye’nin ham çelik üretimi % 8.8 oranında gerilemişti. Bu yıl başta Avrupa Birliği olmak üzere, dünya ekonomilerindeki kademeli iyileşmenin gözlendiği bir ortamda, Türk çelik sektörünün üretim ve ihracatının yeniden artışa geçmesi bekleniyordu. Ancak gelişmeler beklentilerin aksi yönde oldu. Ocak ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın Ocak ayına kıyasla % 0.9; 2013 yılının Aralık ayına kıyasla ise % 2.4 oranında düşüşle, 2.83 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. Geçen yılın Ocak ayındaki % 8.8 oranındaki gerilemenin üzerine, bu yılın Ocak ayında da üretim % 0.9 oranında düşüş göstermesi sonucunda, 2012 yılının Ocak ayına kıyasla, 2014 yılının Ocak ayı üretimi % 9.8 oranında gerilemiş oldu.
Türkiye’nin ham çelik üretiminin % 0.9 oranında azaldığı Ocak ayında, nihai çelik ürünleri üretimi % 5.6 oranında artışla, 2.96 milyon tona yükseldi. Türkiye’nin ham çelik üretimi azalırken, mamul üretiminin artıyor olması, üreticilerin hurda yerine daha fazla ara ürün olan kütük ve slab ithalatı yaparak üretim gerçekleştirdiklerini ortaya koydu.
2013 yılında % 10 oranında oldukça güçlü bir artış gösteren Türkiye’nin görünür çelik ürünleri tüketimi ise, büyüme eğilimini sürdürdü ve Ocak ayında, % 6.3 oranında artışla, 2.3 milyon tona yükseldi. Ocak ayında Türkiye, ürettiği çelik miktarının % 85 civarındaki kısmını iç piyasasında tüketti.
2013 yılında, miktar açısından çelik ürünleri ihracatı % 6.3 oranında gerilerken, ithalatı % 25 oranında artış göstermiş ve bu nedenle ihracatın ithalatı karşılama oranı % 153’ten % 123’e gerilemişti. 2014 yılının Ocak ayında da ihracattaki gerileme eğilimi devam etti. Çelik ihracatının % 2.5 oranında gerilediği Ocak ayındaki tek olumlu gelişme, ithalatın %3.6 oranında düşmüş olması şeklinde ortaya çıktı. Türkiye, Ocak ayında, 1.3 milyar dolar tutarındaki çelik ihracatına karşılık, 971 milyon dolar tutarında çelik ithal etti. Ocak ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı % 133 gibi geçmiş yıllara kıyasla düşük sayılabilecek bir seviyede kaldı.
Kapasite kullanım oranının düşüklüğüne ve üretimdeki fazlalığa rağmen, ithalat miktarının iç piyasadaki çelik tüketimi içerisindeki payının % 45 seviyesinde bulunması, sektörün üzerindeki ithalat baskısını ortaya koydu. Bu göstergeler, çelik sektörü ile ilgili daha önce üzerinde düşünülmüş ve çalışılmış tedbirlerin bir an önce uygulamaya aktarılmasına duyulan ihtiyacı arttırdı.
Son günlerde basında sıkça yer alan temel sanayi sektörlerini ithal girdilere bağlı olarak çalışmaya teşvik eden uygulamalar, Türk ekonomisinin içini boşaltmaya devam ediyor. 2013 yılında 65 milyar dolar cari işlemler açığı veren Türkiye ekonomisinin içerisinde bulunduğu mevcut durum sürdürülebilir görünmüyor. Bu konuda açığın en büyük kaynaklarından birisi, yurtdışından girdi tedariğini kolaylaştıran ve yurtiçindeki girdi üretim kabiliyetlerini körelten dahilde işleme rejimi olarak görülüyor.
Dâhilde İşleme Rejimi (DİR) ile ilgili uygulamanın çerçevesinin oturtulması konusunda müşahhas adımlar atılamaz ve ayniyat tespitleri yapılamaz iken, son günlerde Gümrük Kontrolü Altında İşleme Rejimi kapsamında üretim ile ilgili talepler gündeme gelmeye başlamış bulunuyor. Bu uygulama, Dahilde İşleme Rejimi’ne kıyasla, ihracat mükellefiyeti de olmadığından, adeta gümrük vergilerinin tümüyle kaldırılması sonucunu doğuracak bir mahiyet taşıyor.
Tüm bu uygulamalar, Türkiye’nin içinde bulunduğu şartları kavramayan, ciddi boyutlara ulaşan dış ticaret açığını göz ardı eden, çelik sektörümüzde özellikle yassı ürün dış ticaretindeki büyük açığı arttıracak, % 53 seviyesinde kalan mevcut kapasite kullanım oranlarını daha da düşürecek uygulamalar olarak görülüyor.
2023 yılı hedeflerine ulaşılabilmesi için, daha önce üzerinde yıllarca çalışılarak üretilen ve sanayinin daha fazla üretmesi, yeni üretim yatırımları yapması ve daha fazla ihracat yapabilmesi için ihtiyaç duyulan tedbirlerin, süratle uygulamaya aktarılması gerekiyor.
Çelik Üretimindeki Düşüşe Rağmen Türkiye Sıralamadaki Yerini Korudu
Ocak ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, önceki yılın aynı dönemine kıyasla % 0.9 düşüşle 2.829 milyon ton seviyesine gerilemesine rağmen, Türkiye dünya sıralamasında sekizinci sıradaki yerini korudu.
Ocak ayında küresel ham çelik üretimi, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre % 0.4 düşüşle 129.783 milyon ton seviyesine gerilerken, söz konusu yavaşlamada Çin’in önemli etkisi oldu.
Küresel çelik endüstrisinin lokomotifi olan Çin’in Ocak ayındaki ham çelik üretimi yıllık bazda % 3.2 düşüşle 61.573 milyon tona gerilerken, Japonya’nın üretimi % 6.1 gibi önemli bir artışla 9.401 milyon tona ulaştı. ABD’nin Ocak ayı ham çelik üretimini % 0.5 gibi hafif bir düşüşle 7.328 milyon ton bandına inerken, Hindistan’ın üretimi 6.954 milyon ton ile geçen yılın Ocak ayı seviyesinde kaldı.
Ocak ayında Almanya’nın ham çelik üretimi yıllık bazda % 2.2 artışla 3.663 milyon tona çıkarken, Almanya ile Türkiye’nin arasındaki üretim farkı artış gösterdi. Brezilya’nın üretimi Ocak ayında % 1.4 düşüşle 2.738 milyon tonda kaldı. En çarpıcı düşüş Ukrayna’da yaşandı. Ukrayna’nın Ocak ayındaki ham çelik üretimi, yıllık bazda % 13.5 düşüşle 2.490 milyon ton seviyesinde kaldı.
Kaynak: Türkiye Çelik Üreticileri Derneği
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.