Çernobil’i Türk kapatacak
Ukrayna'da 1986’da bir deney sırasında patlayan Çernobil Nükleer Santralı, 1.6 milyar Euro’ya kapatılıp radyasyon yayması engellenecek. 23 ülkenin kaynak aktardığı Çernobil Sığınağı’nın, paslanmaz çelik özel panellerden oluşan tüm iç ve dış kaplama işlerini ise Türk şirketi Okyanus Grup yapacak.
UKRAYNA’da 1986 yılında bir deney sırasında patlayan Çernobil Nükleer Santralı’nın kapanması projesi başladı. 23 ülkenin kaynak aktardığı ve 1.6 milyar Euro’ya mal olacak projede Türk şirketi Okyanus Grup’ta yer aldı. Çernobil Sığınağı’nın, radyasyona dayanıklı paslanmaz çelik özel panellerden oluşan tüm iç ve dış kaplama işlerini ise Türk şirketi Okyanus Grup yapacak. Yaklaşık 25 yıldır radyasyon yaymaya devam eden santral bu projeyle kapatılıp, söküm işlemleri başlayacak.
Nasıl yapılacak
Bu dev projenin 2016 yılında tamamlanacağını anlatan Okyanus Grup CEO’su Osman Güney, şu bilgileri verdi: “Projenin mantığı, dev bir tonoz yapı ile patlayan 4 numaralı reaktörün üzerinin kapanması ve böylece radyoaktif partiküllerin atmosfere karışımının engellenmesine dayanmakta. Projedeki malzeme seçimi ve dizayn, 100 yıllık ömür beklentisini karşılayacak şekilde yapıldı. Örneğin yapının maksimum 170 km/saat rüzgara dayanması öngörüldü. Projenin diğer bir zorluğu ise kaza geçiren reaktörün hâlâ radyoaktivite barındırması yüzünden sığınağı mevcut reaktörün üzerinde inşa etmenin imkansızlığıdır. Bu nedenle tonoz reaktörden 300 metre uzakta inşa edilip sonra vinçlerle kaydırılarak reaktörün üzerine getirilecek ve reaktör bu şekilde korumaya alınacak.”
Fransız ve Amerikan
Projenin ana yüklenicilerinin, Fransız Vinci ve Bouygues firmaları olduğunu anlatan Osman Güney, şöyle konuştu: “Bu proje için şirketler Novarka Konsorsiyumunu kurdu. Kontrolör firma ise Amerikan Bechtel ve Batelle firmaları oldu. Okyanus Grup olarak ise projenin en büyük alt yüklenicisi konumundayız. Bu projede firmamızın uzmanlık alanına giren konu, tonozun iç ve dış yüzeyinin, özellikli paslanmaz çelikle kaplanma işi. Girdiğimiz ihalede bizi öne çıkaran ise fiyattan çok teknik konulara yoğunlaşmamız oldu. Bu kadar teknik ağırlığı yüksek bir işte Türk firmasının seçilmesi elbette hepimiz için bir gurur kaynağı.”
Söküm işlemi başlayacak
Bölgede radyoaktif riskin yüksek olması nedeniyle inşaat esnasında bir çok sınırlamanın bulunduğunu belirten Osman Güney, şöyle devam etti: “Projede 30 metrenin üstü riskli bölge olarak tanımlanmakta. Bu sebeple bina 4 adımda yükselecek ve son adım bittiğinde 110 metre yüksekliğe ulaşacak. Kış ayları -30 derecelere varan sert bir soğukla geçen Ukrayna’da projeye her yıl kasım ayından şubat ayına kadar 3 aylık ara verilecek ve tüm montaj operasyonları buna göre ayarlanacak. Doğu ve Batı olmak üzere 2 yarım silindir şeklinde inşa edilecek yapı daha sonra birleştirilecek ve 4 numaralı reaktörün üzerine kaydırılacak. Son kaydırma tamamlandıktan sonra bünyesinde verecek her biri 50 ton taşıyabilen 2 adet vinç barındıran NSC 4 numaralı reaktörde güvenli bir şekilde söküm işlemlerine başlayacak.”
Sökülen parçalar ne yapılacak
PROJENİN tamamlanıp sistemin kapatılmasıyla söküm işlemlerinin de hemen başlayacağını belirten Osman Güney, “Yeni güvenlikli yapının yanında inşa edilecek olan ‘Teknolojik Bina’da söküm işlemlerinin yürütülmesi ve bazı sökülen parçaların radyasyondan arındırılması işleri yürütülecek. Projede çıkan radyoaktif atıklar belli kategorilere göre ayrılarak proje yönetim firması tarafından geliştirilen RAW (Radioactive Waste) Management sistemi çerçevesinde bir bölgede toplanacak. Belli bir süre saklandıktan sonra bertaraf edilecektir” dedi.
Çernobil’de 4 bin kişi aktif çalışıyor
ÇERNOBİL Nükleer Santralı’nı yakından inceleme fırsatı bulduklarını da anlatan Osman Güney, şu değerlendirmeyi yaptı: “Çernobil’de hâlâ 4 bin civarında çalışan bulunuyor. Şantiyede çalışan herkes yakasına anlık radyasyon miktarını ölçmekte kullanılan 2 ayrı dozimetre (radyasyon ölçen cihaz) takmak zorunda. Bu cihazlar hem maruz kaldığınız radyasyon miktarını anlık olarak ölçüyor, hem de bu okumaları günlük olarak merkezdeki bir bilgisayara iletiyor. Bu sayede aldığınız radyasyon Avrupa Birliği’nin izin verdiği yıllık sınırların yüzde 70’ine geldiğinde sistem uyarı veriyor ve sahaya girmek mümkün olmuyor.”
Patlamadan sonra neler yapıldı
1986 yılında Çernobil’deki nükleer santralın 4 numaralı reaktörü rutin bir deney esnasında patladı ve tarihin en büyük nükleer felaketlerinden biri gerçekleşti.
Kazadan sonra ise bina radyasyon yaymaya devam etti.
Kazadan birkaç ay sonra küçük bir ekip son derece riskli koşullar altında farklı bir yapıyla kaza geçiren santralın üzerini kapatarak geçici olarak daha fazla radyasyon yayılmasını sınırlandırdı.
Fakat bu yapı hem günün şartlarında yetersiz olarak yapılabildi, hem de geçen 25 yıl içinde kullanım ömrünü bitirdi.
1997 yılında Batılı ve Ukrayna’lı uzmanlar “Shelter Implementation Plan (SIP) –Sığınak Uygulama Planı isminde bir strateji geliştirerek patlayan reaktörü güvenlikli ve kalıcı bir şekilde kapatacak Çernobil-Yeni Güvenli Hapis Tutma adı verilen yeni bir yapı planladılar.
Aynı yıl G7 ülkelerinin öncülük etmesiyle proje finansmanının toplanacağı “Chernobyl Shelter Fund (CSF)–Çernobil Sığınak Fonu” kuruldu.
Çernobil Sığınak Fonu, Avrupa Komisyonu ve 23 ülkeden bugüne kadar toplamda 864 milyon Euro bağış topladı.
Katılımcı ülkeler projenin tamamlanabilmesi için 811 milyon Euro’luk ilave bir miktarın daha toplanacağı konusunda anlaştı.
Böylelikle 2016 yılı başında tamamlanması beklenen proje toplamda 1.6 milyar Euro’luk maliyeti aşmış olacak.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.