ÇİB Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler: Yatırım ve kapasitelerin artması için iç pazarın korunması şart
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler ile demir-çelik sektörünün ilk 6 aylık performansını ve yılsonu beklentilerinin yanı sıra Çinli BYD yatırımının çelik sektörüne etkisini birçok konuyu ele aldık.
Demir Çelik Store'a dergisine röportaj veren ÇİB Başkanı Uğur Dalbeler, çelik sektörünün zor dönemlerden geçtiğini belirtiyor. ABD ve AB’nin 5 yıldır pazarlarını koruduğuna değinen Dalbeler, Türkiye’nin de bu dönemde iç pazarını koruması gerektiğini vurguluyor. Geçmişte ve yeni yapılan yatırımların devam etmesi için buna ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekiyor. Gerçekleştirdiğimiz röportajı sizlerle paylaşıyoruz…
Ticaretimizin yüzde 40’ını oluşturan Avrupa’da talep çok zayıf seyrediyor
Çelik sektörünün ilk yarı performansını değerlendirebilir misiniz?
2024 yılının ilk 6 ayı çelik sektörü açısından pek olumlu geçtiği söylenemez. Özellikle güçlü olduğumuz Avrupa pazarında yaşanan talep daralması ihracatı ve dolaysıyla üretimi olumsuz etkiledi. 2023 yılının bu yıla oranla daha olumlu geçtiğini söyleyebilirim. Bu yıl özellikle imalat sanayinde yaşanan daralma talebi etkiledi ve sektör ihracatta ivme kaybetti. Talep tarafında ise en büyük pazarımız yani ticaretimizin yüzde 40’ını oluşturan Avrupa’da talep çok zayıf seyrediyor. Şu anda yüzde 20’lere kadar geriledi. 2023 yılını ilk yarısında sektör ihracatının depremden kaynaklı çok düşük oldu. Bu sene ihracat iyi görünse de geçen yıla göre aslında daha kötü.
“Dünyada, ticarete konu olan 400 milyon ton çeliğin, Çin eskiden yüzde 15’ni yaparken bu yıl ise yüzde 25’ini tek başına yapmaya başladı”
Çelik sektörünün performansında Çin’in ne kadar etkisi var?
Çin’in piyasalar üzerindeki baskısı bu yıl daha da hissedilmeye başlandı. Kendi iç piyasasında tüketemediği ürünleri, fazlalığı ihraç etmeye başladılar.
Çin diğer yıllarda ortalama 60 milyon ton olan ihracatını bu yıl 100 milyon tonun üzerine çıkaracak. Bu da tüm piyasaları altüst etmeye yetiyor. Dünyada, ticarete konu olan 400 milyon ton çeliğin, Çin eskiden yüzde 15’ni yaparken bu yıl ise birden yüzde 25’ini tek başına yapmaya başladı buda tüm piyasaların etkilenmesine neden oldu.
Avrupa’da rekabette geriye düşüyoruz
Bu dönemde AB’li çelikçiler ne yapıyor? Nasıl rekabet avantajı sağlıyor?
Rekabetini yitirmiş Avrupa çelik sektörü ise karbon emisyonunu düşürüyorum yatırımı altında hükümetlerden hibe kredileri alarak yeni tesisler kurmaya başladı. Avrupa’da rekabet kaybımız oluşuyor. 35 yıldır iyi bir yükselme ivmesi gösteren Türk çelik sektörü şuanda durgunluğa geçti. 2021 ve 2022 yılarında yakaladığımız yeni pazarları özellikle uzak doğu gibi pazarları kaybettik. Çin’in ihracatını artırması tüm piyasayı alt üst etti.
Bunun yanında Ruslar ambargodan dolayı ambargo olmayan pazarlara girmesi arz tarafında sıkıntı yaratıyor. Önemli bir Pazar olan İsrail’e ticaretin kesilmesi ihracatımızı olumsuz etkileyen bir diğer etken oldu. Bu durum bize ikinci yarının daha da kötü olacağını gösteriyor.
Biz çelikçiler açısından bu yatırım çok bir şey değiştirmeyecek
Çinli otomotiv devi BYD’nin Türkiye’ye yatırımını çelik sektörü için değerlendirebilir misiniz?
BYD’nin yatırımı Türkiye için çok önemli. Her sektörün bu yatırıma yaklaşımı farklı oluyor. Biz çelikçiler açısından bu yatırım çok bir şey değiştirmeyecek. Sektöre etkisi olumlu anlamda çok olmayacak. Çünkü otomotiv firmaları hangi ülkeden geliyorsa kendi ülkesinin hammaddesini kullanıyor. Türkiye’de bulunan birçok fabrikada kendi çeliğini ülkesinden temin ediyor.
Çinli şirketlerle rekabet etme şansımız nerdeyse yok
Birde yatırımın Çin’den gelmesi bizim sektör açısından olumsuz bir durumda oluşturuyor. Çünkü onların verdiği fiyatlar bizim maliyetlerimizin yüzde 20’sinin daha altında. Çin’de çoğu çelik şirketi devlet destekli olduğu için onlar çok maliyet hesapları yapmıyor. Çinli şirketlerle rekabet etme şansımız nerdeyse kalmıyor.
Çelik fiyatlarında düşüşler yaşanacak
Fiyatların seyri ne yönde ilerleyecek?
Fiyat düşüşlerinin devam edeceğini öngörüyorum. Bundan 10 yıl önce 2014-15’de bu duruma benzer bir dönemi yaşadık. Çin yine bir yavaşlama dönemine girmişti ve ihracatını 100 milyon ton seviyelerine çıkarmıştı. O zaman birçok firma batmıştı. Şimdi yine buna benzer bir döneme girdik. Bu yıl kötü geçiyor, önümüzdeki yılda böyle geçeceğini düşünüyorum. 10 yıl önce yaşanan durumda farklı olarak Avrupa’da talep çok fazlaydı ve AB’ye ihracat yapabiliyorduk. Şimdi ise oda yok Avrupa’da talep çok zayıf seyrediyor. Birde iç talebinde düşük olması deprem bölgesi dışında nerdeyse talep hiç yok. Büyük kamu yatırımlarının da eskisi kadar olmaması sektörü olumsuz etkiliyor.
Türk şirketleri olarak yatırımlarımızı yaptık kapasitelerimizi büyüttük ama kullanamıyoruz
Sektörün en önemli gündemi nedir?
Şu anda sektörde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Devletin biran önce önlem alması gerekiyor. Özellikle Çinlilere karşı bir önlem alınmaz ise sektörde daha büyük sorunlar yaşanacak. “Sektör olarak Çin ürünlerine karşı 2023 kasım ayında damping şikayetinde bulunduk. Bu şu anda soruşturma- inceleme aşamasında devam ediyor ve biran önce sonuçlanması gerekiyor. Türkiye’de bir çok büyük firma yeni yatırımlar yaparak üretim kapasitelerini artırdılar. Bu yatırımların devam etmesi için iç pazarın korunması çok önemli. Son iki aydır Türkiye’nin önde gelen çelik devleri, Çolakoğlu, Ereğli, Habaş, Tosyalı üretimlerini kısmak zorunda kaldı. Eskiden bu şirketler bayram demeden tatil demeden devamlı üretim yaparlardı, artık yapamıyor. Üretimi kısmak zorunda kaldılar. Çolakoğlu üretim kapasitesini 4.5 milyon tona çıkarmıştı şimdi ise 3 milyon tona düşürdü. Çünkü Çinli firmalar bizim fiyatların 100 dolar altında satıyor. Rekabet etmemiz güçleşiyor. ABD ve AB halen kendi pazarlarını koruyor. Yassı çelikte tüketimin yüzde 50’si ithalatla karşılanıyor. Türk şirketleri olarak yatırımlarımızı yaptık kapasitelerimizi büyüttük ama kullanamıyoruz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.