BYD ile rekabetin yerli markaları dinç tutacağını ve Türk otomotiv sanayisinin büyümesine katkı sunacağını belirten OSD Başkanı Cengiz Eroldu, “Çinli markalarla Türkiye’de rekabet edebilecek gücümüz var, bu konuda İtalya gibi ülkelerden avantajlıyız” dedi.
Otomotiv Sanayii Derneği’nin (OSD) 50. yıl kutlama etkinliği kapsamında basın mensuplarıyla bir araya gelen OSD Başkanı Cengiz Eroldu, otomotiv sanayiinin ilk yarı sonuçlarını açıklarken, Çinli otomotiv devi BYD’nin Türkiye yatırımına yönelik de değerlendirmelerde bulundu.
Eroldu, BYD ile rekabetin yerli markaları dinç tutacağını ve bu durumun Türk otomotiv sanayisinin büyümesine katkı sunacağını söyledi. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, daha önceki basın toplantılarında Çinli markaların pazardaki agresif yükselişine dikkat çekerek, yıllar sonra ilk kez otomotivde dış ticaret açığına da neden olan bu duruma karşı hükümetin Çin menşeli ithal araçlara yönelik ek gümrük vergilerinin kapsamını genişletmesi ve bu markaların Türkiye’de üretime teşvik edilmesi gerektiğini savunmuştu. OSD’nin bu talebi hükümet nezdinde karşılık buldu ve elektrikliden sonra Çin’den ithal edilen içten yanmalı araçlara da yüzde 40 ek gümrük vergisi getirildi. Ardından yatırım için görüşmeleri hızlandıran Çinli marklardan BYD geçen hafta Türkiye’de fabrika kuracağını açıkladı.
Cengiz Eroldu, yüzde 40 ek gümrük vergisinin Çinli markaların Türkiye’de yatırım yapma kararlarını da hızlandırdığını söyledi. Bu kapsamda BYD’nin Türkiye’de yatırım için imzaları atmasının OSD’nin 50. yıl kutlamasına denk gelmesinden büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden Eroldu, “BYD yatırımı otomotiv sanayiini büyüten bir konu. Bu yatırım Türkiye’deki diğer oyuncular için de iyi bir gelişme: Çünkü buradaki rekabet bütün oyuncuları dinç tutacak. İkincisi de Çin’den belli bir teknoloji transferi de ülkeye gelecek. Ar- Ge merkezi de kuracaklar ki Çin otomotiv teknolojisinde çok ileri noktada. Bunları alt alta koyduğum zaman aslında hükümetin koyduğu vergilerin de doğru olduğunun bir göstergesi. BYD’nin arkasından başka oyuncular da gelebilir, bunların hepsi Türkiye için bence son derece önemli” diye konuştu. Eroldu, Togg’un otomotiv teknolojilerinde yerlileşmeye önemli katkı sağladığını ifade ederek, “Kullandığımız kameralar, ekranlar vs. gibi parçaların yerlileşmesine Togg öncülük etti. Togg’un olması bence bir laboratuvar ortamı da yarattı” dedi.
Çinli markalarla rekabetten çekinmediklerini ancak bunun adil şartlarda olması gerektiğini belirten Eroldu, “Rekabetten kaçamazsınız. Ama rekabetin de adil olması lazım. Biz Türk otomotiv sanayi olarak Çinlilerin Türkiye’de yapacakları üretimle rekabet ederiz. Nerede fark var? Çin’de bütün hammadde malzemeler var, bugün Türkiye’de ve Avrupa’da hammadde malzeme yok. Biz her şeyi ithal ediyoruz, kullandığımız sac çelik Brezilya’daki madenlerden çıkıyor. Çin’in orada bir avantajı var çünkü kamu kuruluşundan kamu kuruluşuna mal satılıyor bir de. Bugün Çin’deki BYD dışındaki çoğu firma aslında devlet/kamu kuruluşları. Bizim 2 milyon adetlik kapasitemiz var. Bugün İtalya’da 1 milyon araç üretilmiyor. Bu yıl Fiat’ın 125. senesi kutlanıyor yani 125 yıllık otomobil geçmişi olan bir ülkede şu anda 1 milyonun altında araç üretiliyor. Dolayısıyla birileri Çinliler ile rekabet edeceklerse bunlardan bir tanesi de biz olmalıyız. O açıdan ne yapacağız rekabet geldi şey yapacak halimiz yok, biz de çalışacağız. Otomotiv sanayi olarak biz de bu rekabetin içinde olacağız. Bence orada endişemiz yok” açıklamasını yaptı.
“Ölçek ne kadar büyürse o kadar yatırım gelir”
Eroldu, pazarın büyüklüğünün yabancı markalar için bir nevi teşvik olduğunu belirterek, “Pazarı biz biraz daha büyütebilirsek aslında çok oyuncu zaten gelmeye doğru hareket edecek. Türkiye’deki ölçeği ne kadar büyütebilirsek, Türk otomotiv sanayini de o kadar daha teknolojik hale getirebiliriz. Öbür türlü doğal olarak bu teknolojik ürünler pahalı yatırımlar belli bir ölçek olmadığı zaman da bu işlerin dışında kalacağız” dedi. Çin menşeli otomobillere getirilen yüzde 40 ek gümrük vergisinin sektöre etkilerini de değerlendiren Eroldu, “Benim burada beklentim Çinli ithalatçılarda yüzde 20-30 arasında bir fiyat artışı söz konusu olabilir. O da onların Türkiye’de yaptıkları satışları bir miktar azaltır diye düşünüyorum. Yani pazarı bir miktar küçültebilir o açıdan. Ama muhakkak ki dış ticaret dengesine olumlu katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum” dedi.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.
