ÇSM'lerin yalnızca % 30-40'ı kurumsal kimlik kazanmış firmalardan oluşuyor
Ereğli Ünallar Metal Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Bayrak ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızda, ülkemizde ÇSMlerin genel durumu, niteliği, sanayicilere ve kullanıcılara olan katkıları hakkında konuştuk. Bayrak, Sektör çelik maliyetleri üzerinden yüzde ile çalıştığından dolayı çelik fiyatlarındaki düşüş ÇSMlerin karlılıklarında azalmaya sebep oluyor. Ayrıca müşterileri için tek seferde ürün alan ÇSMler; bu ürünleri ellerinde bulundurma maliyetleri ile de karşı karşıya kalıyorlar dedi.
Sizce bir ÇSM her şeyden önce hangi niteliklere, standartlara sahip olmalı?
Son 10 yıla bakıldığında piyasadaki birçok büyük çelik üreticisinin kendilerine bağlı çelik servis merkezleri kurdukları görülmektedir. Dolaysıyla ÇSM’ler kendi bildikleri asıl işi yapmaktadır. İstikrar sağladıkları kendi pazarlarına ÇSM ile girerek pastadaki paydan daha fazla pay almayı hedeflemektedirler. Sektöre yabancı olmayan ÇSM yöneticileri çelik sektörünün standartlarına sahip olduğundan dolayı geçmişteki tecrübeleri doğrultusunda hareket etmektedirler.
“Her önüne gelen ÇSM kuruyor” sözüne katılıyor musunuz? Sizce ÇSM kurulurken yeterli araştırmalar yapılıyor mu?
Yukarıda da bahsettiğim gibi her önüne gelen yatırım yapmamaktadır. Genelde bunu sektörün içerisinde olanlar yapmaktadır. Sektör milyonlarca dolar ile yatırıma dönüşmektedir. Mevcut durum itibariyle Çelik Servis merkezlerinden bir kısmı otomotiv, bir kısmı beyaz eşya sektörlerine yönelik çelik işlemektedir. Yaptıkları yatırımla hem ihracatımızı arttırmakta hem de istihdam yaratmaktadırlar.
Son yıllarda sektörde faaliyet gösteren firma sayısında artış yaşanmaktadır. Bu da sektörde, kaliteli ürün ile iş yapan firmaların tercih edilmesine yol açar. Önümüzdeki dönemlerde sektörün büyümesini sürdüreceğine inanmaktayım.
Türkiye’deki ÇSM’lerin yüzde kaçı bahsettiğiniz niteliklere sahip? Bahsettiğiniz yeterliliğe sahip olmayan ÇSM’lerin geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?
ÇSM’lerin yalnızca % 40’ı kurumsal kimlik kazanmış firmalardan oluşmaktadır. % 60’ı da hizmet vermekten çok mal akışına ve nakit akışına odaklanarak sektörde işi layıkıyla iyi yapmaya çalışanlara yeterli marjın kalmadığı bir kaos yaratmaktır. Bu durumun çözümünü piyasa sağlıyor. Genellikle hatalı spekülasyon yapanlar sektörde kalıcı olamamaktadır. Geçmiş yıllarda Kdz Ereğli’de bu sistemle çalışan yüzlerce firma kapanmış çoğu da iflas etmiştir.
Ülkemizde yeterli sayıda ÇSM olduğunu düşünüyor musunuz? Sektörün önümüzdeki 5 yılda geleceği nokta hakkındaki fikirleriniz neler?
Burada Türkiye’deki çelik sektörünün dünya piyasasındaki yerine bakmak lazım... Şöyle ki, 2006-2012 yılları arasında Türkiye’nin ham çelik üretim kapasitesi 28,4 milyon ton artışla 50 milyon tona ulaşmıştır. Bu artışla dünya ham çelik üretiminin yüzde 2,4 karşılar duruma gelmiştir. Brezilya ve Ukrayna’yı geride bırakarak dünyanın en büyük 8 inci çelik üreticisi konumunda olan ülkemiz daha üst sevyelere çıkmak için devlet desteğini de yanına alarak üst sıralara çkmak için bu sektörde olanların yatırım yapması gerektiğine inananlardanım. Sektörde 2015 yılında 55 milyon ve 2023 yılında 85 milyon tona yükseltilmesi hedefleniyor. 2020 yılından önce Almanya’yı geride bırakarak Avrupa’nın en büyük çelik üreticisi elde etmesi hedeflerinden bir başkasıdır.
ÇSM’lerin önemi, sanayimize ve kullanıcılara olan katkıları - avantajları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Sanayileşmesini tamamlamış ülkelerde ÇSM’ler 30-40 yıllık geçmişe sahipken, Türkiye’de sektör yaklaşık 20 yıldır hizmet sunuyor. Firmalar ağırlıklı olarak çelik üretim ve tüketiminin yoğun olduğu; Ereğli- Gebze-Bursa-İzmir-Manisa-Konya- Adana-İskenderun ve Osmaniye gibi bölgelerde faaliyet gösteriyor. Müşterileri için malzemeleri tek seferde alan ÇSM’ler bu ürünleri ellerinde bulundurma, stokta bekletme maliyetlerini de hesaplanmak zorunda olmaktadırlar. Özellikle Anadolu’da çelik servis merkezlerinin son kullanıcılar tarafından yeterince tanınmadığı inancındayım.
Son kullanıcılar arasında bağlantı sağlayan ÇSM’leri çelik ruloları son kullanıcıların kullanım şekline göre ebatlarken müşterisinin stoklarını tutarak onların stok maliyelerinden kurtarmaktadır. Üreticiden alınan rulolar ilk olarak ÇSM’lerinde işlem gördüğü için henüz son kullanıcıya ulaşmadan kalite kontrolleri yapılmış olmaktadır. Şirketimizin hedefi; tüm Anadolu’ya firmamızı ve ürünlerimizi tanıtmak ve pazarlamak olacaktır. Dolaysıyla elden ele dolaşan mallar direk imalatçıya ulaşacaktır ve imalatçı firesiz ve daha ucuza mal alacaktır.
Çeşitli platformlarda ÇSM’lerin ömrünün kısa olduğu, ana imalatçıların kendi bünyesinde ÇSM kuracağı konuşuluyor. Bu konuyu bizim için yorumlar mısınız?
ÇSM’lerde yönetilmesi gereken en önemli parametreler şunlardır.
1-Stok Seviyesi
2-Nakit Akış
3-Teminatla Mal Satmak
Bu üç unsurlardan birinin satışta eksik olması firmaları ciddi zorluklar yaşamasına sebebiyet vermektedir. Diğer bir sebepte ABD’deki dalgalanmalardır. Zaten küresel kriz bunun önemini 2008 döneminde ÇSM’lere fazlasıyla yaşattı. Elinde fazla ve pahalı stok bulunan birçok firmanın ciddi anlamda zor günler geçirmesine neden oldu. Çoğu firmada bu dönemde kapanmıştır.
ÇSM yönetici ve sahipleri akşam yatağa başını koyduğunda dolar yarın ne olacak, vadeli sattığım malın parasını alabilecekmiyim veya sattığım malı tekrar yerine koyabilecekmiyim düşüncesiyle uykusuz geceler geçirmektedir. Ayrıca çek yasasının değişmesi mucibi vadeli çek karşılığı mal alan firmaların durumu bizlere karşı daha güçlü olmasına sebebiyet vermektedir. Zamanında ödenmeyen veya karşılıksız çıkan çeklerden dolayı ÇSM’ler tahsilatta zorluklar yaşamaktadır.
Ereğli Ünallar Metal olarak kısaca ürün yelpazenizden bizlere bahseder misiniz?
Kdz. Ereğli ÜNALLAR METAL LTD Şti. olarak Sıcak-Soğuk-Galvanizli- Boyalı ve aklınıza gelebilecek tüm saç çeşitlerinde firmamız hizmet vermektedir.
Sac tüccarlığının bugünkü durumu ve geleceği hakkında ne gibi öngörüleriniz var?
Burada en temkinli olanlar demir çelik sektöründe lokomotif görevi yapan firmalardır. ÇSM’leri müşteriyle en az 1-3 ay vadeli anlaşıyor. Bu sayede kendi işlerinde bir süreklilik yakalayarak piyasalardaki dalgalanmalardan üreticiler de daha az etkilenebiliyorlar. Fakat sektörün karşılaştığı en önemli sıkıntı kar marjlarının düşmesi… Sektör çelik maliyetleri üzerinden yüzde ile çalıştığından dolayı çelik fiyatlarındaki düşüş ÇSM’lerinin karlılıklarında azalmaya sebep olmaktadır. Ayrıca müşterileri için tek seferde mal alan ÇSM’ler bu ürünleri ellerinde bulundurma maliyetleri ile de karşı karşıya kalıyor.
Çelik fiyatlarının 2014 yılındaki seyri hakkındaki beklentileriniz için neler söyleyebilirsiniz?
Çelik sektörümüz özellikle 2008 yılında yaşanan kriz sonrasında dünyada en iyi performansı gösteren ülkeler arasında yer almıştır. 2011 yılında en büyük 30 çelik üreticisi ülke arasında dünya ortalamasının 2 misline çıkarak üretimini en yüksek oranda artıran ülke olma başarısını elde eden Türkiye, kriz öncesi olan 2007 yılındaki seviyesine kıyasla ise % 32 oranındaki üretim artışı ile Çin Hindistan ve Güney Kore’nin ardından en iyi performansı gösteren 4’ncü ülke konumuna ulaşmıştır. Kriz döneminde pek çok büyük çelik üreticisi, ülkede talepteki daralmanında etkisi ile % 40’a varan üretim düşüşleri yaşanırken Türkiye’de ekonomideki daralmanın sınırlı seviyede kalması çelik üreticilerinin ihraç şatışlarında alternatif pazarlara yönelebilme başarısı göstermesi ve sektörün yatırım maliyetlerindeki azalmayı değerlendirerek yatırımlarını sürdürmesi krizi daha rahat atlatmasına imkan sağlamıştır.
Bu zor koşullar altında da dünya pazarında, Pazar payını artıran Türkiye’nin, 2014 yılında ve sonraki yıllarda önüne çıkacak tüm engelleri aşacağına ve dünyadaki pazar payını daha üst noktalara taşıyacağını umuyorum.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.