Erdemir 43 yaşında
15 Mayıs 1965'te üretime başlayan ülkemizin en büyük yassı çelik üreticisi ERDEMİR, 43. İşletme Yıldönümünü kutluyor.
Kuruluşundaki yaklaşık 500 bin ton yıllık yassı mamul kapasitesini, gerçekleştirdiği yatırımlarla bugün 5,3 milyon tona çıkaran, ERDEMİR bağlı 8 şirketiyle ülkemiz sanayisinin lokomotifi konumunu sürdürüyor. 2006 yılından bu yana OYAK çatısı altında faaliyetlerine devam eden ERDEMİR Grubu, Avrupa Birliği ülkeleri en büyük çelik üreticileri arasında 8. sırada yer alıyor.
Yeni 1 No.lu Yüksek Fırın Ayşe’nin açılış töreni başarıyla gerçekleştirildi
ERDEMİR’in 43 yıllık yönetim tecrübesinin, mühendislik bilgi birikiminin ve yetkin işçiliğinin ürünü olan, projelendirmeden devreye alınmasına kadar tamamıyla Türk mühendis ve işçisinin emeğiyle inşa edilen Yeni 1 No.lu Yüksek Fırın Ayşe’nin açılış töreni, ERDEMİR’in 43. yılını kutladığı 15 Mayıs 2008’de gerçekleştirildi. ERDEMİR’in Türk ekonomisine armağanı olan Yeni Ayşe’nin açılış törenine, OYAK Yönetim Kurulu Başkanı (E) Korgeneral Yıldırım Türker, OYAK Genel Müdürü ve ERDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Coşkun Ulusoy, ERDEMİR Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. Aydın Müderrisoğlu, OYAK Yönetim Kurulu Üyeleri (E) Vali Sn. Lütfi Fikret Tuncel ve Prof. Dr. Sn. Necdet Serin, ERDEMİR Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Özgen, Kdz. Ereğli İlçe Protokolü, Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek ve Genel Başkan Yardımcısı Pevrul Kavlak, ERDEMİR Yöneticileri ve ERDEMİR çalışanları katıldı.
Yeni 1 No.lu Yüksek Fırın Ayşe’nin açılış töreninin ardından Geleneksel Hizmet Ödülleri Töreni’nde 15 Mayıs 2008 tarihi itibarıyla 20 yılını dolduran ERDEMİR’lilere ödülleri sunuldu. Ödül töreninde bir konuşma yapan ERDEMİR Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Özgen, ERDEMİR’in OYAK ailesine katılmasının şirket tarihindeki en önemli gelişme olduğunu belirterek, devirden hemen sonra başlatılan yeniden yapılanma çalışmalarının önemine değindi. ERDEMİR’in geleceğini kendi ürettiği bilgi ve teknolojilerle inşa etmeye başladığını ve Yeni 1 No.lu Yüksek Fırın Ayşe’nin cesaret gösterildiğinde, kararlılık sergilendiğinde ERDEMİR çalışanlarının neler başarabileceğinin kanıtı olduğunu vurguladı.
Törende Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek de bir konuşma yaparak “yıllardan beri rüyasını gördüğümüz, sanayimizi fabrika yapan fabrika düzeyine ulaştırmak hayalimizi Türkiye’de gerçekleştiren ERDEMİR olmuştur. OYAK yönetimine, ERDEMİR yönetimine, bu tesisi kuran mühendis ve işçimize teşekkür ediyorum. Bu bütün müesseselerimize örnek olmalı, Türk sanayisi artık kendi tesisini kendi yapan düzeye ulaşmalıdır” dedi.
OYAK Genel Müdür, ERDEMİR Yönetim Kurulu Dr. Coşkun Ulusoy da OYAK ERDEMİR kucaklaşmasını takip eden 3. işletme yıldönümünün özel bir önemi olduğunu belirterek OYAK mensubu olmanın ötesinde bir Türk vatandaşı olarak büyük gurur duyduğunu söyledi. “İlk geldiğim gün sizlere güvendiğimi ve çok daha güzel günler göreceğimize dair inancımı belirtmiştim. Daha neler yapacağımızı düşünerek çok daha mutlu oluyorum” diyen Ulusoy, çelik sektöründeki gelişmelere de kısaca değindi. Hammadde alanında gizli bir savaşın devam ettiğini ifade eden Coşkun Ulusoy, hammadde fiyatlarının tarihinde olmadığı kadar arttığını, bir zamanların devlerinin birbirlerini satın almak ve bütün kaynakları tek bir noktada toplayarak dünyaya yön vermek için çalıştıklarını söyleyerek, benzer bir savaşın çelik sektöründe de yaşandığını vurguladı. “Bu savaşta bağımsızlığımızı kaybetmemek için elimizdeki en önemli silah verimliliğimizi artırmak, daha çok yenilik yapmak, teknolojiler üretmek ve bu konularda başarılı olmaktır. Bugün fabrika yapan fabrika seviyesine gelmiş bulunuyoruz. Bundan sonra yeni teknolojiler yaratan kuruluş aşamasını da mutlaka gerçekleştirmeliyiz. Üretim kapasitelerimizi, kabiliyetimizi bir yandan artırırken, diğer yandan ürünlerimizi doğru pazarlamamız gerekiyor” dedi. Ulusoy, “Biz kendi ufak dünyalarımızda kaybolmayacağız. Hedefimiz dünyada büyük oyuncu olmaktır. Elbette bunun yolu da kendi bölgesinde, ülkesinde, saygın, itibar gören, güvenilir, üretimini etkin ve verimli yapan bir kuruluş olmaktan geçiyor. Önümüzde uzun yollar var, sizler, evlatlarınız, Türkiye eminim ki bu yolları güzel kat edeceğiz. Hepinize güvenerek bu uzun yolculukta size başarılar diliyorum.” Sözleriyle konuşmasını bitirdi.
OYAK Yönetim Kurulu Başkanı (E) Korgeneral Yıldırım Türker de devirden sonra ERDEMİR’de yaptığı konuşmayı hatırlatarak “Biz bir dünya markasını devraldığımızın bilinci içindeydik. Tekrar söylüyorum, ERDEMİR, ürünüyle, çalışma standartlarıyla, çalışanlarının bilgi, tecrübe ve katkılarıyla bir dünya markasıdır. Bu 43 yıllık süre boş geçmemiş, ERDEMİR pek çok devreden geçerek gururla anılan bir noktaya gelmiştir. 43 yıl bizler için uzun bir süre ancak ERDEMİR daha gençliğinde bile değil. Onun olgunluk dönemlerinde neler yapacağını tahmin etmekten ve çocuklarımıza, torunlarımıza bu mirası götürecek olmaktan büyük mutluluk ve gurur duyuyorum. İlk gün size güveniyoruz çünkü burada ERDEMİR’lilik ruhu var,demiştim. Bugün çok daha doğurgan ve daha genç olan Ayşe de ERDEMİR’lilik ruhunun ürünüdür.” dedi ve ERDEMİR’e geçmişte ve bugün emeği geçen herkese teşekkür etti.
“Tuluyhan Uğurlu’dan Evrenin Gizli Mesajları”
Topluma katkı faaliyetleri ve çevre duyarlılığıyla da öncü olan ERDEMİR’in 43. İşletme Yıldönümü etkinliklerine Piyanist Tuluyhan Uğurlu da “Evrenin Gizli Mesajları” konseriyle eşlik etti. Uğurlu, dünyanın yaşadığı ekolojik değişim ve küresel ısınmaya dikkat çeken Evrenin Gizli Mesajları adlı yeni projesinin dinletisini, sürdürülebilir gelişme anlayışı ışığında üretim yapan ERDEMİR’in Yeni 1 No.lu Yüksek Fırını Ayşe’nin kumanda odası önünde gerçekleştirdi. “Sevgi ve emekle yarına bırakacağımız yaşanır bir dünya için” sloganıyla ERDEMİR çalışanları için verdiği konserde Uğurlu’ya bağlamada Ümit Yılmaz, kavalda Murat Toraman, viyolada Doğukan Çokşeker eşlik etti.
Tuluyhan Uğurlu konserle ilgili duygularını “Yeni fırının açılışına tanıklık etmek benim için muhteşem bir şey. Burada olmak yıllardan beri kurduğum bir hayaldi ve bu hayali gerçekleştirmek büyük bir mutluluk oldu. Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalarının; tüm Kurum ve yan kuruluşlarıyla beraber Türkiye ekonomisinin can damarlarından biri olduğunu yıllardan beri biliyoruz. Kurulduğu günden beri öyle. Burada bu insanlarla birlikte olmak, bu emeği birlikte paylaşmak, bu ekmeği beraber paylaşma duygusu çok önemli. Onlar kadar bizler de aslında emekçiyiz. Çünkü yıllardan beri biz de günde sekiz-on saat enstrümanımızın, piyanomuzun, bağlamamızın başında zaman geçiriyoruz; burada çalışan işçiden, emekçiden hiçbir farkım yok benim. Onlarla birlikte olmak, bu havayı koklamak benim için ayrıca bir mutluluk; hele Ayşe’nin açılışına da bunun denk gelmesi ayrıca büyük bir şeref benim için. Çok da güzel, severek dinlediler, sevgiyle dinlediler, o emeği anladılar. Bizler de onların emeğini biliyoruz. Güzel bir iletişim oldu çok mutluyum.” diyerek dile getirdi.
Kaynak: Demir Çelik Store / Haziran 2008
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.