Harun Adıgüzel: Dünyanın en büyük rulman üreticilerinden biriyiz?
Hayalinde hep üretim yapmanın var olduğunu söyleyen, Anadolu Rulman'ın sahibi Harun Adıgüzel ile rulman sektörü üzerine keyifli bir söyleşi yaptık.
Hayalinde hep üretim yapmanın var olduğunu söyleyen, Anadolu Rulman'ın sahibi Harun Adıgüzel ile rulman sektörü üzerine keyifli bir söyleşi yaptık.
Sorularımıza geçmeden önce sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Aslen Eskişehirliyim. 3 Mart 1956 tarihinde Eskişehir’in bir köyünde dünyaya geldim. Ne zaman özgeçmişim sorulsa, anlatmaktan kendimi alamadığım bir hatıram var. Annem beni dünyaya getirirken sıkıntılı bir doğum yaşıyor. Doğum sonrası hem annemin hem de benim sağlık durumum ağırlaşıyor ve ölümle burun buruna geliyoruz. Köyümüzde görev yapan genç bir öğretmen hem annemi hem de beni sırtına alarak Eskişehir’e doğru yola çıkıyor. O ağır kış şartlarında 8 – 9 saat yol yürüyerek bizi Eskişehir’e getiriyor. Bu bana anlatıldığında çok etkilendim, çok duygulandım. Eğitimli olmanın, okumuş olmanın kıymetini o an anladım. Aslında bir bakıma ilimle, eğitimle doğduğum gün tanıştım. Eğitim hayatıma gelince; Motor Teknik Lisesi mezunuyum. Burslu olarak okudum ve bölümümü birincilikle bitirdim. Daha sonra Makine Mühendisliğini kazandım ve başarılı bir şekilde bitirdim. Akabinde Almanya’ya gittim ve mastırımı bu ülkede yaptım.
Rulman sektörüyle nasıl tanıştınız?
Rulman sektörü mastır yaptığım dönemlerde çok ilgimi çekmişti. Almanya’da bu alanda çalışmalar yaptım ve bir müddet sonra Türkiye’ye döndüm. Ankara’da bulunan ve Türkiye’nin tek rulman fabrikası olan Ortadoğu Rulman Fabrikası’nda işe başladım. O fabrikanın Genel Müdür Yardımcılığına kadar yükseldim ve 1996 yılında oradan ayrılarak, kendi şirketimi kurdum. Kısa sürede rulman ticaretinde önemli mesafeler kat ettim. Dünyanın çeşitli ülkelerinden rulman alıp iç ve dış pazarlara sattım.
“Türkiye, Romanya ve Macaristan’da 3 rulman fabrikamız var”
Fakat hayalimde hep üretim yapmak vardı. Bunun üzerine bazı ortaklarla Romanya’ya gittik ve 2000 yılında URB Rulman Fabrikasını özelleştirme yoluyla satın aldık. O firmanın yaklaşık 9 yıldır Yönetim Kurulu Başkanıyım. İlk rulman üretimine Romanya’da bu şekilde başlamış oldum. Rulman satışında edinmiş olduğumuz tecrübe ve birikimler sayesinde Romanya’daki fabrikayı kısa sürede önemli yerlere taşıdık. O yıllarda kendi vatanımıza bir fabrika kurma düşüncesi vardı. Bunun üzerine çalışmalarımızı başlattık ve 2007 yılında Anadolu Rulman Fabrikası üretime başladı. Yaklaşık 2 yıldır bu fabrikamızda seri üretim yapılıyor. Yine 2007 yılının ortalarında Macaristan’da bulunan Daewoo Rulman Fabrikası’nı satın aldık. Yaklaşık bir buçuk yıldır bu fabrikamızda da üretimimiz devam ediyor. Toplamda üç farklı ülkede 3 rulman fabrikamız dünya sanayisine hizmet veriyor. Bunların yanı sıra Türkiye’de rulman ticareti yapan bir şirketimiz ve dünyanın çeşitli ülkelerinde satış ofislerimiz bulunuyor.
Rulman denince akla kullanım alanı sınırlı bir malzeme geliyor fakat hayatın her alanında rulman kullanıldığını biliyoruz. Rulmanın nerelerde kullanıldığı hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Rulman, enerji ve hareket iletiminin olduğu her yerde kullanılan bir makina elemanıdır. Dolayısıyla kullanım alanı oldukça yaygındır. Örnek verecek olursak; kolumuzdaki saatten evimizdeki çamaşır makinesine, bindiğimiz arabadan yolcu trenlerine kadar daha adını burada sayamayacağımız birçok alanda rulman kullanılıyor. Mesela Avrupa’da son yıllarda ilgi çekici bir araştırma yapılıyor: Ev hanımlarının mutfakta kullandığı küçük ev aletlerinin çıkardığı sesler, ev hanımları üzerinde nasıl bir etki bırakıyor? Araştırmaya göre bu sesler birçok ev hanımında kötü etkilere yol açıyormuş. Bu nedenle oldukça hızlı ve sessiz çalışma sağlayan rulman üretimi konusunda sektör önemli araştırmalar yapıyor. Bizim fabrikalarımıza gelince; Romanya’daki fabrikamızda oldukça büyük rulmanlar üretiliyor ve bu rulmanlar ağırlıklı olarak çelik endüstrisinde kullanılıyor. Bunun yanı sıra dünyanın önde gelen demir yolu şirketlerinin kullanımına yönelik rulman üretiliyor. Ayrıca ağır sanayide kullanılan rulmanlar yine Romanya’daki fabrikamızda üretiliyor. Yaklaşık 80 ülkeye ihracat yapan bu fabrikamız dünyanın sayılı rulman fabrikaları arasında bulunuyor.
Düzce’de bulunan Anadolu Rulman Fabrikası’nda ise küçük rulmanlar üretiliyor. Burada üretimini yapmış olduğumuz rulmanlar ağırlıklı olarak beyaz eşya ve otomotiv sektöründe kullanılıyor. Daha çok standart ölçülerde olan ve birçok alanda kullanılan rulmanlar üretiliyor. Macaristan’daki fabrikada ise üretimin yaklaşık yüzde 97’si otomotiv sektörüne yönelik yapılıyor. Direkt olarak otomotiv sektöründe faaliyet gösteren üretici firmalara üretim yapıyor.
Yabancı ülkelerde sanayici olmakla Türkiye’de sanayici olmak arasında ne gibi farklılıklar var?
8 – 10 yıl öncesine kadar Doğu Avrupa ülkeleri sanayiciler açısından önemli avantajlar ihtiva ediyordu. Gerek altyapı, gerek teşvikler, gerekse de kalifiye eleman ve işçilik maliyetleri konusunda her şey cazipti. Özellikle Romanya’da devlet güzel teşvikler sunuyordu, biz o teşviklerden yararlandık o dönemlerde. Ama günümüzde bu avantajlar pek de geçerli değil.
“Yatırım açısından Türkiye cazip bir ülke”
Türkiye’ye gelince; Düzce’de bulunan fabrikamızın arsasını devlet bize bedelsiz olarak tahsis etti. Bunun yanı sıra kullandığımız elektriğin yüzde 40’ını devlet ödüyor. Yine bu fabrikaya getirdiğimiz makinaların, diğer alet ve edevatın vergisini teşvik kapsamında ödemiyoruz. Bu açıdan bakıldığında, Türkiye bana göre sanayiciler için Avrupa’nın en cazip ülkesi konumunda. Önemli olan kısa vadeli teşvikler almak değil, uzun vadede devletlerin sanayiciler için gerekli olan alt yapıyı hazırlaması… Çoğu zaman sanayiciler geçici teşviklere kanıp yatırım yaparlar. Teşvik sona erince devamlılık sağlanamaz ve sanayiciler zarar ederler. Bu durumlarda göz önüne alındığında Türkiye daha cazip görünüyor. Ama Çin, Hindistan gibi ülkelerde çok büyük teşvikler var. Mesela bizim Hindistan’da bir yatırım planımız var. Devlet orada arsayı, binayı, alt yapı hizmetlerini belediyeler aracılığıyla ücretsiz olarak sunuyor ve 5 yıl boyunca sıfır vergi uygulaması yapıyor. Ayrıca ithal edilen mallara belli bir kota uygulaması yapıyor ve o ülkede üretilen ürünleri cazip kılıyor. Neredeyse ithal mallara kıyasla yüzde 45 oranında vergi avantajı ortaya çıkıyor. Sermaye bana göre ürkek bir kuş gibidir. Onu ürkütürseniz çabucak uçar gider, giderken yanında başkalarını da götürür. Bu nedenle devletlerin çok hassas davranmaları gerekiyor.
Çelik sektörüyle ilişkileriniz, ticaretiniz ne durumda?
Çelik sektörüyle oldukça yakın ilişkilerimiz var. Dünya çelik devi ArcelorMittal’in rulman sektöründeki en büyük çözüm ortağıyız. Onlara çok özel hizmetler veriyoruz, onlara özel üretimler yapıyoruz. Vermiş oldukları direktifler doğrultusunda yapılanmaya gidiyoruz. Mesela onların talepleri doğrultusunda Belçika’ya bir merkez kurduk. Bu merkezden ArcelorMittal’in Belçika ve civar ülkelerdeki fabrikalarının rulman ihtiyacını karşılıyoruz. Talepleri doğrultusunda stok tutuyoruz. Bu nedenle iş akışlarına katkıda bulunup isteklerini tam olarak karşıladığımız için bizlerle çalışmaya devam ediyorlar.
Son olarak Türkiye’deki rulman sektörünü konuşalım. Sektör ne durumda ve sizin pazar payınız ne kadar?
Rulman imalatı oldukça zor ve meşakkatli bir iş. Büyük bilgi birikimi ve tecrübe gerektiriyor. Bunun yanı sıra büyük sermaye gerekiyor. Bunlar olmadığı zaman o ülkede rulman fabrikası kurulamaz, kurulsa da çalışamaz. Bu nedenle ülkemizde rulman üretimine uzun yıllar kimse girmemiş. İlk olarak Ortadoğu rulman bu sektöre girmiş. İkinci fabrika ise bize ait olan Anadolu Rulman. Bunun dışında Türkiye’de başka fabrika yok. Gönül ister ki bu sayı artsın… Çünkü eskiden rulmanın tamamı ithal edilirken, bu oran Ortadoğu rulman ve Anadolu Rulman sayesinde azaldı. Bu sektör katma değer yaratan bir sektör. Örnek verecek olursak; çeliği 1 dolara alırsınız, rulman haline getirip 50 dolara satarsınız. Türkiye’de rulman sektörü gelişirse bu kazanç ülkemize kalır ve ekonomimiz kalkınır. Rekabete gelince; iç pazarda rekabet yok, sadece ithal ürünlerle rekabet ediyoruz. Bizim kalitemizde rulman ithal eden firmalar bizim ürünlerimizle rekabet edemezler. Ancak düşük kaliteli ürünler, denetimsiz olarak ülkeye sokuluyor ve insan hayatı tehlikeye atılıyor. En basitinden otomobillerin akslarına takılan kalitesiz rulmanlar kazalara yol açıyor ve ölümlere neden oluyor. Bunların oldukça iyi denetlenmesi gerekiyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.