İstihdamın Yıldızı Makina Sektörü
Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) Güneydoğu Anadolu Bölge Müdürü Mustafa Balaban, dünya genelinde 1 trilyon doların üzerindeki pazar hacmiyle tüm sektörleri geliştiren temel bir sanayiye dönüşen makine sektörünün, 21. yüzyılın en fazla işgücü barındıran sektörü haline geldiğini söyledi.
Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) Güneydoğu Anadolu Bölge Müdürü Mustafa Balaban, dünya genelinde 1 trilyon doların üzerindeki pazar hacmiyle tüm sektörleri geliştiren temel bir sanayiye dönüşen makine sektörünün, 21. yüzyılın en fazla işgücü barındıran sektörü haline geldiğini söyledi. MPM Güneydoğu Anadolu Bölge Müdürü Mustafa Balaban, yaptığı açıklamada, ülkelerin gelişmişlik düzeyleriyle makine sanayinin gelişiminin paralel seyrettiğini belirterek, makine sanayinin üretimdeki payının başta ileri sanayi ülkeleri olmak üzere tüm ülkelerde artış gösterdiğini söyledi. Balaban, "Makine sektörü, elektrik-elektronik sanayiyle birlikte dünya genelinde 1 trilyon doların üzerindeki pazar hacmiyle 21. yüzyılın en fazla işgücü barındıran sektörü haline gelirken, artık tek başına bir sanayi dalı olmaktan çıkmış ve diğer tüm sektörleri geliştiren temel bir sanayiye dönüşmüştür" dedi.
Makine sanayinin ülkenin diğer sektörlerine göre son yıllarda büyük gelişim gösteren, katma değer performansı diğer imalat sanayi sektörlerine göre daha başarılı olan ve ihracatını sürekli olarak Türk sanayi ortalamasından daha hızlı geliştiren önemli bir sektör olduğunu ifade eden Balaban, şunları söyledi:
"Makine sanayinde faaliyette bulunan çoğu firma KOBİ niteliğinde olmakla birlikte, ülkemizdeki ucuz işgücü ve gelişmiş mühendislik becerileri, makine imalatçılarının uluslararası pazarlarda rekabet şansını arttıran unsurlardır. Türk makine sanayinde her türlü parça ve aksamın yüksek kalitede ve rekabet edebilir fiyatlarda üretimi yapılmaktadır. Üretim sürecinde yerli girdi oranı yüzde 80-85 civarındadır. Makine imalat sanayi ihracatı son yıllarda sürekli artan bir trend içerisindedir. Ülkemizdeki makine ve aksam imalatçılarının önemli bir kısmı iç pazardaki daralma sonrasında 1995 yılından itibaren başta AB ülkeleri olmak üzere ihracata yönelmiş olup, bunu da AB direktiflerine ve diğer teknik düzenlemelere uyumlu bir şekilde gerçekleştirmişlerdir. Diğer taraftan ihracatçılarımızın önemli bir bölümü CE işaretine sahip konumdadır. Türk makine imalat sanayinde üretilen ürünlerin uluslararası piyasalarda rekabet edebilirliğini arttıran unsurların başında nispeten düşük seviyede olan mühendislik ve işçilik ücretleri gelmekte olup, emek yoğun olan üretim konularında firmalarımızın teknolojik birikimleri de bir diğer önemli etkendir. Son yıllarda dünyada müşteri istekleri doğrultusunda makine imalatına yönelme eğilimi söz konusudur. Ek bir mühendislik çalışması gerektiren bu talepler, Batı ülkelerinde fiyatların artmasına sebep olmaktadır. Ülkemizde ise işçilik yanında mühendislik hizmetlerinin de nispeten ucuz olması, makine imalatçı firmalarının rekabet gücünü arttırmaktadır ve bu üstünlük yakın gelecekte de devam edecektir. Müşteri istekleri doğrultusunda imalatta, mühendislik ve işçilik ücretlerinin düşük olmasının yanında oldukça emek-yoğun olan bu üretim konularında Türk firmalarının teknolojik birikimleri rekabete imkan verecek düzeydedir. Bu olumlu yapı, ülkemizdeki makine imalatçılarının bazı Batılı firmalarla gerektiğinde işbirliği yaparak üçüncü ülkelerde, özellikle Rusya Federasyonu ve Türk Cumhuriyetleri'ndeki tesislerin yenilenmesi veya yeni yatırımların gerçekleştirilmesi imkanını arttırmaktadır." Balaban, makine sanayi ihracatının toplam ihracat içindeki payını son yıllarda sürekli olarak artırdığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sektörün toplam ihracatımız içindeki payı 2006 yılında 3,5 milyar dolar ile yüzde 4,1 olmuş ve 2007 yılında 4,9 milyar dolar ile yüzde 4,7 seviyesine ulaşmıştır. Makine imalat sanayinde 2007 yılında üretim yüzde 4,5, ihracat yüzde 33,5, ithalat yüzde 19,9 oranında artmıştır. Kaldırma-taşıma, takım tezgahı ile gıda sanayi makineleri üretiminde yüksek oranlı artışlar görülmüştür. Makine imalat sanayinde 2008 yılı Ocak-Ağustos döneminde üretim yüzde 4,7 azalırken, ihracat yüzde 33,7, ithalat yüzde 12,3 oranında artmıştır. Makine sektörü ihracatında önemli bir gelişme de, sektörün ihracatının artış hızında 1999 ve 2000 yıllarında meydana gelen azalmanın durması ve tekrar artmaya başlamasıdır. İhracat, 1997 yılında değer bazında, önceki yıla oranla yüzde 22, 1998 yılında da yüzde 16,3 oranında artmış, ancak artış oranı 1999 yılında yüzde 5 ve 2000 yılında yüzde 8 olarak gerçekleşmiştir. 2004 yılında yakalanan yüzde 40, 2005 yılında gerçekleşen yüzde 30, 2006 yılında yüzde 26 ve 2007 yılında gerçekleşen yüzde 43'lük artışlar, söz konusu azalma trendinin tersine döndüğünü göstermektedir. Ayrıca, son yıllardaki sektör ihracatının artış oranları genel ihracatımızın artış oranlarının üzerinde seyretmekte ve buna paralel olarak sektörün ihracatımız içerisindeki payı artmaktadır."
MAKİNE SANAYİNİN ÖNEMLİ KALEMLERİ
Makine sanayi ihracatında en önemli kalemleri inşaat ve madencilikte kullanılan makineler, endüstriyel klimalar ve soğutma makineleri, takım tezgahları, pompalar ve kompresörler, vanalar, reaktörler ve kazanlar, gıda sanayi makineleri ile türbinler ve turbojetlerin oluşturmakta olduğunu kaydeden Balaban, şunları söyledi:
"Makine imalat sektörü ihracatımızda başta Almanya, ABD ve İngiltere olmak üzere sanayileşmiş ülkelerin önemli pay sahibi olması, teknolojik düzey ve kalite açısından rekabet gücümüzün yüksek olduğunu göstermektedir. Öte yandan, 2007 yılında toplam 202 ülkeye ihracat yapılmış olup, ilk on ülkenin payının yüzde 49,6 olması makine sanayi ihracatında belirli pazarlara bağımlı olmadığımızın önemli bir göstergesidir. Makine sektörü ithalatımız, 2006 yılında 12,6 milyar, 2007 yılında 15,4 milyar dolar ve 2008 yılının ilk ayında 1,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Sektörün toplam ithalatımız içerisindeki payı devamlı azalarak 2003 yılında yüzde 11, 2004 yılında yüzde 9,3, 2005 yılında yüzde 9, 2006 yılında yüzde 9,4, 2007 yılında yüzde 9,1 ve 2008 yılının ilk ayında yüzde 7,2 olmuştur. 2007 yılı makine sektörü ithalatımız içerisinde en önemli kalem inşaat ve madencilikte kullanılan makineleridir. Daha sonra sırasıyla tekstil ve konfeksiyon makineleri ile pompa ve kompresörler gelmektedir. 2007 yılı ithalatına bakıldığında, inşaat ve madencilikte kullanılan makine, aksam parçaları, tekstil ve konfeksiyon makineleri aksam parçaları ile pompalar ve kompresörlerin ilk üç kalem olduğu görülmektedir. Ülkeler itibariyle makine sanayi ithalatımız incelendiğinde Almanya'nın yüzde 23,2'lik payla ilk sırada yer aldığı, sonra 16,3 payla İtalya ve yüzde 10 payla Çek Cumhuriyeti'nin geldiği görülmektedir. Ayrıca, ithalatımızda ilk on ülkenin payı yüzde 78,3 seviyesinde olup, ihracatın aksine ithalatta belirli satıcıların ağırlığı olduğu görülmektedir."
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.