Kömürden oksijene uzanan ilk adımlar
1913’te Eğin’de (Kemaliye) doğan Hamdi Başaran, 1930’larda ailesinin bir bölümüyle Elazığ’a yerleşti. Önce kömür ticareti yaptı; toparlanınca inşaat malzemeleri dükkânı açtı ve değirmen işletti. Ardından müteahhitliğe yöneldi; Batman Rafinerisi’nde altyapı işleri üstlendi, Diyarbakır’da projelerde yer aldı. Elazığ yıllarında evlendi; oğlu Mehmet Rüştü Başaran burada dünyaya geldi.
Bir dönem Ankara’ya taşınan Başaran, inşaat işlerini sürdürdü. Mehmet Rüştü ilkokul ve ortaokulu Ankara’da okudu. Lise döneminde aile İstanbul’a geçti. Hamdi Başaran kısa süreli tekstil ticaretinin ardından 1956’da **“Hamdi Başaran Topkapı Oksijen Fabrikası”**nı kurdu. 1967’de Topkapı’da oksijen, azot ve argonu sıvı olarak üreten hava ayrıştırma tesisi devreye girdi; şirketin unvanı “Habaş Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Endüstrisi A.Ş.” olarak değişti.
Tüpte yerli üretim, ekosistemin kurulması
1969’da ağır makine ve Türkiye’de ilk defa sınai gaz tüpü üretimi için Habaş Endüstri Tesisleri A.Ş. kuruldu. 1975’te kapasite artırıldı; oksijen üretimi İzmit, Bilecik, Kartal ve Topkapı’daki dört tesise yayıldı. 1977’de o tarihe dek ithal edilen asetilen tüplerinin yerli imalatı başladı. O dönem iş dünyasının değerlendirmesi netti: endüstriyel ve tıbbi gazların ülke çapında bulunabilirliği için tamamlayıcı yatırımlara öncülük edildi.
“Ortaklık” baskısına karşı bağımsızlık ısrarı
1970’lerin başında İİTİA (İstanbul İktisadi Ticari İlimler Akademisi) mezunu olan Mehmet Rüştü Başaran şirkette önemli roller üstlendi. Yurt dışından ortaklık teklifleri gelince Hamdi Başaran her seferinde oğluna danıştı; Mehmet Rüştü ise her defasında karşı çıktı. Çevreden “Oğlun Mehmet senden sonra bu işleri senin kadar başarılı götüremez” uyarıları gelse de aile bağımsız kalmayı seçti.
Stratejik kırılma: Çelik yatırımı
Mehmet Rüştü Başaran, babasını demir-çelik yatırımına ikna etti:
“Oksijen işimiz demir-çelikten gelen taleple büyüdü. Çelikçiler oksijen üretimine giriyor; biz bu işten çırak çıkabiliriz. Demir-çeliğe yatırım yapalım.”
1982’de Aliağa’da arsa alındı; 1987’de İzmir Aliağa’da yıllık 600 bin ton kapasiteli demir-çelik üretimi devreye girdi.
Aynı yıl Hamdi Başaran, Aliağa’daki tesiste geçirdiği iş kazasında yaşamını yitirdi. Oğlu, babasının şu sözlerini pusula yaptı:
“Başarıyı çok çalışarak yakalayabiliriz. Hizmet ve kaliteden ödün vermeyeceğiz. Yatırımlara devam edeceğiz. Bize duyulan güven artarak sürmeli.”
1987 sonrası yatırım kronolojisi
HABAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Rüştü Başaran, İstanbul Kartal’daki ofisinde 1987’den itibaren yatırım ve büyümeyi şöyle özetledi:
-
1990: Türkiye’de ilk dikişsiz çelik çekme sınai gaz tüpü Aliağa’da üretildi.
-
1992: Demir-çelik fabrikasında çubuk haddehanesi devreye girdi.
-
1997: 3 şubeli Anadolubank, Özelleştirme İdaresi’nden satın alındı.
-
2000: Aliağa’da sıvı karbondioksit üretimi başladı.
-
2002: 54 MW gücünde kojenerasyon santrali devreye alındı.
-
2003: Boru hattı bulunmayanlara CNG (sıkıştırılmış doğal gaz) ile ikmal yapan ilk kuruluş olundu.
-
2004: 240 MW gücünde doğalgaz kombine çevrim santrali işletmeye girdi.
-
2007: İzmit’te ülkenin en büyük hidrojen üretim tesisi devreye alındı.
-
2008: Gebze OSB’de ikinci ağır makine imalat fabrikası faaliyete geçti.
-
2010: Aliağa’da yeni hava ayrıştırma tesisi, Aydın’da sıvı karbondioksit tesisi devreye girdi.
-
2011: İzmit’te en yüksek likit üretim kapasiteli yeni hava ayrıştırma tesisi açıldı.
-
2014: Aliağa’daki HABAŞ Sac Haddehanesi devreye alınarak sıcak haddelenmiş rulo, asitlenmiş-yağlanmış, dilimlenmiş rulo ve boya kesilmiş levha üretimine başlandı.
-
2014: Polatlı OSB’de sınai ve tıbbi gazlar fabrikası üretime geçti.
-
2017: Sıvı çelik üretim kapasitesi 4,5 milyon tona ulaştı.
-
2018: 800 MW gücünde doğalgaz kombine çevrim santrali devreye alındı.
-
2020: Denizli’de sıvı karbondioksit üretimi başladı.
-
2021: Manisa’da otobüs ve kamyon prototip üretimine geçildi.
-
2022: İzmir’de motosiklet üretimi başlatıldı.
-
2023: Sıvı oksijen, azot ve argon üretim kapasitesi günlük 5.500 tona, depolama kapasitesi 45 bin tona çıktı.
-
2024: İzmit’te 500 m³/saat kapasiteli yeni hidrojen üretim tesisi devreye alındı.
Otomotiv: Manisa ve Şekerpınar ekseninde hedef büyüyor
“Sanayide büyük bir alana daha girmek istiyordum; otomotive böyle girdik.” diyen Başaran, Manisa’da ağır ve hafif ticari araç ile otobüs tarafında kademeli ilerlediklerini belirtti.
2021’de Honda’nın Şekerpınar’daki tesisleri, binaları ve makineleriyle birlikte satın alındı. Hedef net: yılda 70 bin otomobil üretimi. Bu amaçla Gebze’de kalıp fabrikası kuruldu.
Motosiklette Kawasaki, Harley-Davidson ve SYM markalarının Türkiye temsilciliği üstlenildi; satış ve satış sonrası hizmetler yürütülüyor.
Denizcilikte özgün sinerji: Yıldız Tersanesi
HABAŞ, 2021’de Tuzla’da faaliyet gösteren Yıldız Tersanesini satın aldı.
-
41 bin m² yerleşke, 3.100 m² iskele ve dolgu ile toplam 44.100 m² alan;
-
Askeri ve ticari yeni gemi inşası, gemi dönüşüm projeleri, mega yatlar, özel çelik konstrüksiyonlar ve endüstriyel projeler;
-
Yıllık 100 bin DWT inşa kapasitesi.
Başaran şu noktayı vurguluyor: “Türkiye’nin kendi gemi sacını üretip kullanan ilk ve tek özel tersanesiyiz.” HABAŞ’ın ürettiği gemi sacı, sınai gazlar ve elektrik santralleri sayesinde tersane, küresel rekabette maliyet ve tedarik avantajı sağlıyor. Modernizasyon ve yeni yatırımlarla yıllık çelik işleme kabiliyeti 15 bin tona ulaştı.
Sonuç
Elazığ’da küçük bir dükkânla başlayan hikâye, çelikten enerjiye, gazlardan otomotive ve denizcilik sanayine uzanan bütünleşik bir üretim ekosistemine dönüştü. Bağımsızlık, kalite ve süreklilik üzerine kurulu bu strateji, HABAŞ’ı Türkiye’nin dev grupları arasına taşıdı. Mehmet Rüştü Başaran’ın ifadesiyle, yolun pusulası değişmedi: çok çalışmak, hizmet ve kaliteden ödün vermemek, yatırıma devam etmek ve güveni büyütmek.