Marmara Siegener Galvaniz A.Ş, Yeni Yatırımlarla Büyümeye Devam Ediyor
Marmara Siegener Galvaniz A.Ş, İzmit’te kurulu mevcut tesisine ilaveten Gebze IMES OSB’de kurduğu 16 mt’lik havuza sahip galvanizleme tesisiyle faaliyetlerini büyütmeye devam ediyor. 2011’de faaliyetlerine başlayan Gebze’de kurulu tesis Türkiye’nin ve yakın komşu ülkelerin en büyük galvaniz ocağı olma özelliğine sahip olmasıyla da dikkat çekiyor.
Marmara Siegener Galvaniz A.Ş, İzmit’te kurulu mevcut tesisine ilaveten Gebze IMES OSB’de kurduğu 16 mt’lik havuza sahip galvanizleme tesisiyle faaliyetlerini büyütmeye devam ediyor. 2011’de faaliyetlerine başlayan Gebze’de kurulu tesis Türkiye’nin ve yakın komşu ülkelerin en büyük galvaniz ocağı olma özelliğine sahip olmasıyla da dikkat çekiyor.Kurulduğu 2004 yılından bugüne sıcak daldırma galvanizleme faaliyetlerine sürdüren Marmara Siegener Galvaniz, Almanya’da kurulu sektöründe 125 yıllık tecrübesi ve güvenirliliğiyle söz sahibi olan Siegener Verzinkerei Holding ile 2008 yılı Eylül ayında imzalanan ortaklık anlaşması sonucunda faaliyetlerine Marmara Siegener Galvaniz A.Ş. olarak devam etmektedir.
Marmara Siegener Galvaniz A.Ş Pazarlama ve İş Geliştirme Koordinatörü (CMO) Bünyamin Halaç, bu ortaklıkla daha da güçlenen yapısı, yüksek teknolojisi, 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet verebilen donanımıyla Marmara Siegener Galvaniz’in İzmit’teki tesisinde yıllık 30 bin ton galvanizleme kapasitesiyle çalıştıklarını belirtti.
2011 yılının Eylül ayında devreye aldıkları yeni tesisle yıllık kapasitelerini 100 bin tona çıkarttıklarını ifade eden Halaç, Gebze İMES organize sanayi bölgesinde bulunan yeni tesislerinin şu anda Türkiye’nin ve yakın komşu ülkelerinin en büyük galvanizleme ocağına sahip olduğunu söyledi.
Demir ve çelik ürünlerin paslanmaya karşı korunmasını sağlayan metalik kaplama yöntemi olan sıcak daldırma galvaniz sektöründe hizmet verdiklerini belirten Halaç, elektrik, inşaat, yapısal çelik, ulaştırma ve otomotiv sektörleri ağırlıklı olmak üzere, birçok sektöre hizmet verdiklerini ifade ediyor.
SDG’nin ekonomik faydalarının yanında çevresel faydalarına da dikkat çeken Halaç; “Her yıl paslanmadan dolayı hurdaya çıkan milyonlarca ton demir çelik ürünün yaşamını uzatıyoruz ve bu yönüyle yaptığımız işten gurur duyuyoruz” dedi.
Formula 1 tribün vs. çelik konstrüksiyonlarının galvanizleme işlerini yaptıklarını belirten Halaç, Galatasaray Spor Kulübünün Türk Telekom Arena Stadı’nın galvanizleme işlerini de yaparak Türkiye’nin iki önemli büyük projesinde bulunmanın kıvancını yaşadıklarını söyledi.
Marmara Siegener Galvaniz’in uluslararası bilgi ve tecrübeyle dünyada kullanılan üretim yeniliklerini ve galvaniz teknolojilerini uygulamak üzere, Gebze’de kurulu 16 m uzunluğunda daha yüksek kapasitede ki yeni tesisleriyle çıtayı yükselttiklerini belirten Halaç, “Türkiye’de en büyük galvanizleme ocağına sahip olan Marmara Siegener Galvaniz, bu yüksek kabiliyetle müşterilerinin her türlü talebine ve isteğine en kısa zamanda cevap verecek. Gebze İMES OSB’de yıllık kapasitesi 70 bin tonluk bir tesisimizi açtık. Beklediğimiz gibi olumlu tepkiler ve talepler alıyoruz” dedi.
Stratejik olarak Türkiye’deki galvaniz pazarını artırmayı hedeflediklerini anlatan Halaç, böylece Avrupalı yatırımcıları teşvik ederek imalatlarını Türkiye’ye kaydırmalarını sağlayacaklarını dile getiriyor. Ürünlerinin yüzde 60-70’inin müşterileri aracılığıyla yurtdışına ihraç edildiğini anlatan Halaç, ISO 9001: 2008 ve ISO 1461 Kalite Belgeleri’ne, ISO 14001 VE ISO18001 çevre ve iş güvenliği belgelerine sahip olduklarını ayrıca, Avrupa Galvanizciler Birliği’ne (EGGA-GA) ve Türkiye Galvanizciler Derneği’ne (GALDER) ve en son 2011 yılı sonu itibariyle TUCSA (Türk Yapısal Çelik derneği)‘ne üye olduklarını da sözlerine ekliyor.
Hedeflerinin Marmara Siegener Galvanizi Dünyada ve Türkiye de sektörde ilk akla gelen firmalardan biri yapmak olduğunu söyleyen HALAÇ, misyonlarının aynı zamanda ülkemizin galaniz pazarının arttırılması, mevcut pastanın büyütülmesi ve bu vesileyle galvanizleme bilincinin ortaya çıkartılarak ülke ekonomisine katkı sağlanması olduğunu ifade etti; bu anlayış çerçevesinde kadromuzu da güçlendiriyoruz.
MSG olarak sektörün kaliteli hizmet, etkin ve hızlı çözüm, zamanında teslim beklentisini karşılamayı arzu ediyoruz. Sahip olduğumuz yüksek bilgi birikimimiz ve donanımlı personelimizle, insan sağlığı ve çevreye duyarlı projelendirilmiş yeni tesisinde verdiği güçle var gücümüzle çalışıyoruz.
2012 yılı için Avrupa ve Türkiye’deki ekonomik gelişmelerin değerlendirmesi, aynı dönem Türkiye’de SDG sektörü analizi, 2013 beklentileri;2007 krizi ve sonrası dönem özellikle Avrupa da ciddi ekonomik çalkantılara sebep oldu. Arz talep dengesinin bozulduğu geçtiğimiz 3-4 yılda özellikle yapı ve inşa sektörü, alt yapı yatırımları bizim ülkemizde biraz daha az hissedilmesine rağmen küresel anlamda ciddi sekteye uğradı. Gelişmiş ülkelerin sıkı para politikaları sonucu Türkiye’den talepleri azaldı. Bu da konteyner içi metal ihracat tutarımızı (seri üretim metal taşıyıcılar, kasalar vs.) azalttı. Ülkemiz özellikle kaynaklı imalatlarda oldukça iyi bir aşamaya gelmişti. Bu yükseliş trendi son krizle birlikte düşüşe geçti.
Bunun yanında ülkemizi yakından ilgilendiren komşu ülkelerdeki kalkışma ve başkaldırı ortamı sosyo ekonomik denge ve bağlantıları büyük anlamda zedeledi. Suriye krizi aslında çok beklenilen bir durum değildi.
Bunun yarattığı ekonomik sıkıntıyı özellikle Güneydoğu illerimiz derinden hissediyor. Yaşanan tüm bu ekonomik olumsuzluklar sonrası özellikle yakın komşu ülkelerdeki toparlanma sürecinin ardından hem genel ekonomide hem de sektörde gelişme bekliyoruz. İyiye gidişin sinyallerini alıyoruz. Türki cumhuriyetlerdeki hareketlilik zaten özellikle yurtdışında iş yapan Türk firmalarına büyük ivme kazandırıyor. Son yıllarda yaşanan ve maalesef silahların konuştuğu, binlerce insanın öldüğü acı günlerin biran önce bitmesini temenni ediyoruz. Umarız tüm komşu ülkelerin sıkıntıları biran önce demokratik bir şekilde sona erer.
Tüm olumsuz dış etkilere rağmen ülkemiz 2011 yılını ekonomik anlamda iyi kapattı. Türkiye’de tarihinin en yüksek büyüme oranları yaşandı. Biz bu büyüme ve olumlu gelişmelerin 2012 yılında da devam edeceğini tahmin ediyorduk. Dünya ekonomi devleri küresel krizin çok derinleşmemesi için ciddi önlemler almaya başladılar.
Temkinli ekonomik kararların ardından 2012’nin ilk 10 ayı özellikle Avrupa’da ve komşu ülkelerde aslında bazı belirsizliklerin devam ettiği bir süreç oldu. Bu belirsizlik ülkemizin büyüme oranlarına da olumsuz yansıdı. Demir Çelik sektörü geçen yıla göre kısmi bir talep daralması yaşadı ve özellikle 2. yarıdan sonra kapasite fazlalığı dikkat çekmeye başladı. Buna rağmen toplam demir çelik üretimin geçen yıla oranla % 8 civarında artarak yılsonunda 37 milyon tona ulaşması bekleniyor. Bu gelişmeler ve tespitler Sıcak Daldırma Galvaniz (SDG) sektörü için de yaşandı. Fakat SDG iç ve dış talebinde bir daralma olmadı. Bu ilk 10 ayda aksine talep artışı yaşadık. Sektörde bir galvaniz tesisi kapandı, ama bunun sebebi talep daralması değildi. Başka özel sebepler olabilir. Galvanizli ürünlere yurtdışı özellikle Avrupa kanadından taleplerde kısmen azalma oldu. Fakat yabancı yatırımların teşviklerle Türkiye’ye gelmesi, yeni fabrika ve OSB’lerin kurulması, yapısal çelik işlerinin gün be gün daha bilinir hale gelmesi sektörde hareketlilik sağladı.
2013 yılını 2012 gibi geçeceğini tahmin ediyoruz. Ülkemizde derin bir ekonomik sarsılma olmaz, çünkü ciddi bir yükseliş ivmesi başladı, buradan geriye çok dönüş olmaz. Duraksama beklenebilir. Bunun içinde gerekli tedbir ve önlemler alınıyor zaten.
Yalnız bu ticaret volümünün artışıyla beraber piyasada nakit sıkıntısı olacağını düşünüyoruz. 2012 yılın son aylarına doğru bunu biraz daha belirgin bir şekilde hissetmeye başladık. 2013’te bu sıkıntılar devam edecek para piyasalarını etkileyen faktörlerin özellikle hükümetin bu konuda gerekli önlemleri alacağını düşünüyoruz. Yoksa “iş var para yok” gibi bir duruma düşebiliriz; ki şimdiden söylenmeye başlandı. Bunun tedbiri yetkili kurumlarca şimdiden alınmalı.
MSG olarak 2012 yılının değerlendirilmesi ve 2013 yılı için hedef ve beklentilerimiz;Geçen yıl yeni tesisimizin de devreye girmesiyle tonajımızı bir önceki yıla göre %30 arttırdık. 2012 yılında toplamda hedefimiz bir önceki yıla göre % 100 artı. Sektör olarak da umutsuz değiliz. Sektördeki büyük oyunculardan tamamen yabancı sermayeli bir galvaniz firmasının, maalesef faaliyetlerini durdurması iç dinamiklerimizin azaldığı anlamına gelmiyor. Yapı sektöründeki hareketlilik galvaniz sektörünü olumlu etkileyecek. Ayrıca yakın komşu ülkelerin özellikle yol, enerji gibi altyapı yatırımlarına süratle devam etmesi imalat+galvaniz yapan firmaların ilgisini çekiyor.
Bizim MSG olarak metal sektörüne dair kendi imalatımız yok. Tamamen fason ve müşteri talep ve isteklerine göre çalışıyoruz. Ayrıca 2013 yılında yeni bir proje ya da tesis yatırımımız da yok.
Bu durum bizim ileri derecede müşteri memnuniyetine fokuslanmamızı sağlıyor. Bu da mevcut işlerimizi geliştirmemize olanak sağlayacak.
Ayrıca, bu dönemde Marmara Siegener Galvaniz gibi güçlü bir oluşumla klasik pazarlamanın dışına çıkıp yeni pazarlar bulmaya çalışacağız. Dünyada yeni oluşacak ekonomik haritadaki fırsatları yakalamayı planlıyoruz. Hedeflediğimiz sektörleri belirledik. Grup firmalarımızdan da alacağımız sinerjiyle dünya ölçeğinde işler yapacağız. Yeni yatırımımız bu anlamda çok önem taşıyor. Lokasyon olarak çok doğru bir yerdeyiz. Temel prensibimiz mevcut pastadan aldığımız payı arttırmak değil, pastayı büyütmek. Bunun için gerekli olan enerji, tecrübe ve anlayışa sahibiz. Bu yolla ülke kalkınmasına katkıda bulunacağız. Çünkü maalesef bir çağdaşlık göstergesi olan Çelik Tüketim Oranı ve galvanizleme ülkemizde çok çok düşük seviyeler de. Hedefimiz bu oranın yükselmesine katkıda bulunmak. Bunun için derneğimize çok iş düşüyor. Bu nokta da GALDER’e de gereken her türlü desteği veriyoruz. Umarım derneğimiz bu konuda başarılı olur. Yeni dönemde MSG ailesi olarak ülke ve sektör çıkarlarına ait üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.