NORD Drivesystems, Türkiye pazarında varlığını hissettiriyor
NORD Drivesystems İstanbul Avrupa & Trakya Bölge Satış Sorumlusu Safa YILANCI ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
NORD Drivesystems İstanbul Avrupa & Trakya Bölge Satış Sorumlusu Safa YILANCI ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
2013 yılında siyasi süreçler makina sektörünü de etkiledi”
Geride kalan 2013 yılını incelediğimizde, genel anlamda inişli çıkış bir yıl görüyoruz. Bu bağlamda, bu yılın gelecek yıllar ile ilgili, değişik ve yeni sektörlerde tohumların atıldığı, yüksek verimlik için çalışmaların yapıldığı bir yıl olarak geçtiğini belirtebiliriz. Global ölçüde baktığımızda, Kuzey Afrika’daki Arap baharı ve süre gelen süreçler, Ortadoğu pazarındaki çalkantıların pek çok ana sektör ve pek tabi ki makina sektörü üzerinde yarattığı olumsuz etki ve sonuçlar bizi de etkiledi. Bununla beraber, sektörel çalışmalarımızdaki çok çeşitliliğin neticesinde belirli bir çizginin korunarak yılın sonlandırıldığının altını çizmek isteriz.
2013 yılını mikro seviyede incelediğimizde, NORD Türkiye olarak lokal montajın öneminin önemli ölçüde arttığı ve bunun sonucu olarak, çok daha kısa teslim sürelerinde çözümlerimizin ve ürünlerimizin müşterilerimize ulaştığımızı memnuniyetle eklemek isteriz. 2014 yılında lokal montaj kabiliyetlerimizin daha da gelişerek, özellikle yeni kazanılan müşterilerimiz üzerinde önemli derece memnuniyet etkisi yaratacağına inanıyoruz.
“Yeni ürünlerimizin tanıtımına devam ediyoruz”
Pazara sunmuş olduğumuz ve tanıtımına devam ettiğimiz ürün yeniliklerimize değinecek olursak, 2013 yılı içerinde üzerinde odaklanmış olduğumuz, NORD Drivesystems’in geliştirdiği özel yüzey kaplama uygulaması olan (NSD tupH) ve “washdown” (yıkanabilir) helisel-konik redüktör serisi, makine üreticileri ve kullanıcıları için teknik ve ekonomik açıdan cazip çözümler sunması sebebiyle ciddi şekilde kabul gördü. Bu sebeple, NSD tupH teknolojisi, Türkiye ve Dünya çapında sektöründe öncü kuruluşlarda test aşamalarını başarı ile geçerek rüştünü ispat etmiş olduğunu önemle vurgulamak isteriz. Netice itibariyle, hepimiz biliyoruz ki, gıda, içecek ve ilaç üretiminde, hijyenik tasarım konusu, makine ve üretim yerleri için bir zorunluluktur. Periyodik temizlik ve sterilizasyonun temel hijyen gereksinimidir ve proses aşamasında gerçekleştirilir. Bu sebepten ötürü makinelerde kullanılan tahrik teknolojilerinden daha farklı özellikler aranır. Uzun yıllardan beri gıda ve içecek endüstrisinin hijyenik tahrik sistemleri konusunda çözüm ortağı olan NORD Drivesystems, yeni geliştirdiği özel yüzey kaplama uygulaması olan ve “washdown” (yıkanabilir) helisel-konik redüktör serisi sayesinde; sürekli, yoğun, agresif yıkama ve temizleme proseslerine dayanıklı, asit ve alkali çözeltileri ile temas etmesi de sorun teşkil etmeyen, köşesiz ve yuvarlak tasarlandığı için her montaj konumunda deterjanlı sıvılardan kolayca arındırılabilen, gövdesi üzerinde girintiler ya da ölü alan bulunmayan, çeliğe göre çok daha iyi korozyon dayanımı gösteren Alüminyum dökümden imal edilmiş Inovatif yüzey işleme gibi ek önlemler sayesinde özel uygulamalar için ekstra koruma sağlayan yeni bir teknolojiye imza atmıştır. Bu teknoloji ile ilgili okuyucular ile paylaşmak istediğimiz sloganımızda şu şekildedir; “ NSD tupH: demiri altına dönüştüremedik; ama paslanmaz çeliğe alternatif bulduk”.
Öte yandan üzerinde önemle durduğumuz, yıl boyunca çeşitli vesilelerle ve platformlarda dile getirdiğimiz “enerji verimliliği“ başlığıdır. Bu önemli proje ile ilgili, yıl boyunca, sektörlerinde lider değişik firmalarla, çeşitli proje başlıkları altında, farklı çalışmalar yaptık. Bu test çalışmalarının sonuçları ortaya çıktığında, müşterilerimizin nezdinde bu çözümlerimiz kabul gördüler. Bu bağlamda, önümüzdeki süreçte, bu iki ana proje başlığının dikkate değer sonuçlarının, Türkiye pazarındaki çeşitli sektörlerin üyelerine aktarılması konusunda çalışmalarımızda devam edeceğimizi belirtmek isteriz, bu noktada 19 – 22 mart 2014 tarihleri arasında gerçekleşen önemli sektörel fuarlardan olan WIN fuarının da önemli bir fırsat olduğuna inandığımızı eklemek isteriz.
“Redüktör pazarı oldukça geniş”
Türkiye redüktör pazarıyla ilgili olarak yapılan açıklamaları inceleyecek olursak farklı farklı rakamların, büyüklüklerin, sınıflandırmaların, mukayeselerin yapıldığını rahatlıkla gözlemleyebiliriz. Esasen, pazarla ilgili bu ve benzeri saptamaları yaparken, baz alınan esasların, kriterlerin standart olmasının önemi çok yüksektir. Ancak bu şekilde kıyaslamaların aynı standartlarda olabileceğini eklemek istiyorum. Pazardan bahsedecek olursak; Türkiye’deki redüktör pazarının temelde, özet olarak 2’ye ayrıldığına inanıyoruz: Yerli ürün “2 ağırlıklı pazar ve Yabancı ürün ağırlıklı pazar. Dolayısı ile genel Pazar büyüklüklerinden bahsedildiğinde bu ayrımın da muhakkak suretle altının çizilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu noktadan yola çıkarak pazar büyüklüğü tahmininin çok güç olduğunu belirtmek isterim. Çünkü sektörle ilgili büyüklükleri ölçebilecek, değerlendirebilecek bir kurum, bir dernek olmaması neticesinde Pazar tahminlerinin yapılamayacağını kabul etmek gerekir. Birçok sektörde olduğu gibi, şeffaf, ulaşılabilir, açık ve net Türkiye redüktör pazarı verilerine ulaşmanın hali hazırda zorluğunu eklemek isteriz. Öte yandan, yabancı ürünler tarafındaki incelemelerde, başlı başına lider 3 kuruluşun motorlu redüktörler pazarının yaklaşık olarak 25 milyon Euro civarında olduğu görülmektedir. Pazar ölçümü ile ilgili çalışmalar esnasında, önemli kriterlerden olan ürün gamı ve ürün kalitesine göre ayrım yapılması da çok önem arz etmektedir. Ancak bu şekilde pazarda sürdürelebilir ve karşılaştırılabilir ölçümler ve karşılaştırmalar yapılabileceğine inandığımızı eklemek isteriz.
“Nord Pazar payını arttırmış durumdadır”
Sektörün genelini 2012 – 2013 yılları arasındaki dilimde incelediğimizde ise, büyüme başlığı altında, diğer sektörlere nazaran, makina sektörüne paralel büyümenin olduğunu gözlemleyebiliriz. Dünya geneline baktığımızda ise, NORD için bazı pazarlarda, örneğin ABD, Çin, Brezilya gibi ciddi büyümelerin, bazı pazarlarda ise daha yatay gidişatın olduğu, ancak toplamda NORD’un pazar payının artmış olduğunu olduğunu belirtebiliriz.
Sektörün en önemli gündem maddesi konusuna gelindiğinde ise, en önemli maddelerden birisi ve hatta en büyük gündem maddesi diye adlandırabileceğimiz madde “kopya ürün“ üretimidir diyebiliriz. Türkiye pazarında dahilinde kopya edilen ve kopya edilirken sadece görsel kısımları kopyalanıp, teknoloji açısından orjinali ile alakası olmayan bir çok redüktör hali hazırda kullanılmakta ve pazara sunulmaya devam etmektedir. Bu ve benzeri bir çok redüktör, motorlu redüktör pazarda altı çizilerek “milli“ ya da NSD tupH, yikanabilir (washdown) reduktor “yerli“ ürün olarak adlandırılmakta, piyasaya sunulmakta, lakin Türkiye redüktör sektörü kapsamında katma değeri yok denecek kadar az, yabancı ürünlerin sınırlı kopyası olmaktan öteye geçmektedir.
Oysa ki, Dünya genelinde ülkelerin markalarını incelediğinizde, ülkelerine gerçek katma değer sağlayan markaların, Dünyada önemli konumlarda olduğunu gözlemleyebiliriz. Bu bağlamda, Türkiye redüktör sektörünün, tıpkı diğer sektörler için geçerli olduğu gibi, sürdürülebilir ve sağlıklı şekilde niteliksel ve niceliksel olarak gelişmesi, büyümesi ve dolayısı ile Dünya çapında marka haline gelebilmesi için, muhakkak suretle sadece ihracat amaçlı ürünlerde ve çok sınırlı bir çapta iç pazarda, kaliteli kısmının tercih edildiği bir sektör değil, çoğunluğunda kaliteye önem verilen bir yapıya gelmesinin şart olduğuna inanıyoruz. Aksi taktirde, bugün olduğu gibi yalnızca ürünlerin değil, logonun bile kopyalandığı, örneğin bizim logomuz, bir sektör olarak yılları geçirmeye devam ederiz. Burada özellikle son kullanıcılar olmak üzere herkese düşen büyük görev, sadece “ilk yatırım maliyeti“ kalemine odaklanmayıp, esasen bütçelere çok daha fazla negatif etki yaratan yüksek bakım ve işletme maliyetlerini gözden kaçırmamamızdır. Örneğin, uygulama çerçevesinde kullanıcal olan sonsuz vidalı redüktör yerine 2 kademeli helisel konik motorlu redüktörler kullanarak önemli derecede tasarruflar sağlayabileceğinizi gözden kaçırmamanız, sizlere uzun vadede daha fazla fayda sağlayacaktır. Bu noktada gerçek hayattan, mukayeseli bir örnek vermek istiyorum.
Firmamızın test laboratuvarlarında yapmış olduğumuz testlerde, tüm değerleri aynı olan yerli üretim bir redüktör ile kendi redüktörümüz karşılaştırdığında, NORD redüktörün yerli üretim redüktöre göre % 10 kadar daha düşük akım (amper) çekerken, daha fazla tork değeri ürettiği de tespit edilmiştir. Bu örnekten yola çıkarak, her ne kadar bu değerin tek redüktör kullanılan bir yerde çok büyük bir değer ifade etmese de, 50 ya da 100 redüktör kullanılan bir konveyör hattına sa RÖPORTAJ Yardımcı tahrikli elevator çözümü bir tesiste ciddi tasarruf değerleri oluşturacaktır. Bu durum tüm sektörlerde, bilhassa enerji yoğun sektörlerde dikkatle irdelenmelidir. Bu çalışma, ilk yatırım maliyeti ve işletme maliyetlerini kapsayan, mülkiyet/sahip olma maliyeti ( cost of ownership ) karşılaştırıldığında, NORD ürününü redüktörün, yerli imalat redüktörden çok daha düşük maliyetli olduğunu göstermektedir.
Günümüz Dünyasında, yeni yatırımlarda yüksek verimli çözümlerin tercih edilmesi ve mevcut proseslerin verimlilik amaçlı iyileştirmelere tabi tutulması, sektöre bakılmaksızın olmazsa olmazlar listesinin üst noktalarına yaklaşmış ve gelişmeye devam edecektir. Bu bağlamda, NORD DRIVESYSTEMS, redüktör, motor ve elektronik ürünlerini, kendi fabrikalarında son teknolojiye sahip süreçler ile üretmekte ve bu suretle sağladığı yüksek kalite ve verim seviyeleri ile sürekli müşteri odaklılığı ve müşterilerine yakın olma felsefelerini birleştirerek, her geçen gün sağlıklı adımlarla büyümesini sürdürmektedir
“Nord Redüktör ürün ve hizmet yelpazesini genişletiyor”
NORD DRIVESYSTEMS, 1965 yılında Bargteheide/Almanya’da yola çıkarken ürün gamında sadece redüktör bulunuyordu. Günümüze geldiğimizde ise, NORD DRIVESYSTEMS, Dünya üzerinde 35 ülkedeki şubesi ve 60’dan fazla ülkedeki satış & satış sonrası hizmet kabiliyetine sahip çözüm ortakları vasıtasıyla müşterilerine yerel hizmetler sunmakta ve geniş ürün gamı içerisinde mekanik ile elektronik tahrik teknolojisini bir arada bulunduran, Global pazarın en önemli oyuncularından biri konumundadır. 2013 sonu itibariyle, NORD DRIVESYSTEMS’in Dünya çapında 3000 çalışanı mevcut olup, toplam cirosu is yaklaşık 470 Milyon Euro civarındadır.. NORD DRIVESYSTEMS Türkiye, İstanbul / Tuzla’da bulunan merkezi ve Türkiye sathındaki 5 satış bölgesindeki yetişmiş yirmiye yakın takım üyesi vasıtasıyla, tüm Türkiye çapındaki müşterilerine, satış & satış sonrası ve montaj hizmetleri kapsamında, en yakın mesafede olma noktasında azami hassasiyeti ve gayreti göstermeye devam edecektir. Ana iştigal konumuzu oluşturan, 90.000 Nm tork değerine ulaşan motorlu redüktörler ve 242.000 Nm tork değerine ulaşan endüstriyel redüktörler şeklinde, 2 sınıfta toplanan redüktörlerimizin yanı sıra, günümüz enerji tasarrufu yönetmeliklerine uygun, enerji verimli IE2, IE3 ve IE4 motorlar, 22 kW güce kadar invertörlü motorlar ile yine kendi tesislerimizde 160 kW kapasiteye kadar üretmekte olduğumuz frekans invertörlerimiz vasıtasıyla müşterilerimize detaylı ve tam kapsamlı sistem çözümleri sunmakta olduğumuzu hatırlatmak isteriz.
Bununla beraber NORD DRIVESYSTEMS Türkiye’nin Sektörel Odaklı Çözüm sunma hizmeti öncelikle Çimento (Maden) ve Demir & Çelik sektörleri kapsamında başlamıştır. Süreç içerisinde, Global olarak hizmet vermekte olduğumuz ve önemli projelere imza attığımız, Havaalanı, Yenilenebilir Enerji, Lojistik, Gıda & İçecek, Vinç, Tiyatro sektörleri başta olmak üzere, birçok sektörde, NORD DRIVESYSTEMS çözümleri yüksek dayanıklılık ve ekonomik olma özellikleri sebebiyle bu uygulamaya geçilecektir. Müşterilerimizin daha kolay ve detaylı şekilde bilgilenmelerini sağlamak amacıyla; Çimento, Demir & Çelik, Havaalanı, Gıda & İçecek vb. sektörler için mikro internet siteleri hazırlanmış olduğunu da eklemek isteriz.
Büyüyen Türkiye pazarında, her yıl büyümeyi hedefleyen NORD Türkiye, marka bilinirliğini arttırmak yönündeki yatırımlarına kaldığı yerden devam edecektir.
Global mevcudiyet hedefi neticesinde gelen başarı dolayısı ile NORD DRIVESYSTEMS, Türkiye gibi büyüme trendine sahip bir ülkeye önemli derecede eğilmekle beraber; başta çimento, demir & çelik, maden, ulaşım, enerji gibi sektörler olmak üzere, tüm sektörlerde yapılan yerli ya da yabancı yatırımlarda ortaya çıkan ihtiyaçlara, mühendislik açısından en doğru, güvenilir, enerji verimliliği yüksek, ekonomik ve çevreci çözümler sunmak adına yapacağı yatırımlarına devam edecektir.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.