Önder Koyuncu: ?Türkiye?deki gaz firmaları birbirini yeterince tanımıyor?
GAZDER ? Sınai Ve Tıbbi Gazcılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ã?nder Koyuncu, sektörün sorunlarını, derneğin kuruluş amaçlarını ve yapmış oldukları çalışmaları Demir Ã?elik Store Dergisi ile paylaştı.
GAZDER – Sınai Ve Tıbbi Gazcılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Önder Koyuncu, sektörün sorunlarını, derneğin kuruluş amaçlarını ve yapmış oldukları çalışmaları Demir Çelik Store Dergisi ile paylaştı.
Sorularımıza geçmeden önce kendinizden bahseder misiniz?
1968’de Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisini bitirdim. 6 yıl kadar Koç Grubu’na bağlı yöresel bir otomotiv şirketinde yöneticilik yaptım. Çocukluğumdan beri idealim ticaretle uğraşmaktı. 1977’de çıkan bir fırsatı değerlendirerek, Eskişehir’de henüz yeni kurulmuş olan buzdolabı fabrikasının gaz ihtiyacını karşılamak üzere, sınaî gaz piyasasına adım attım. Fabrika üretiminde argon gazı kullanıyor ve o yıllarda argon gazı tedarikinde oldukça zorluk çekiliyordu. Tüpleri üreticilere gönderip günlerce doldurulmasını bekliyorduk. Zaten yüksek safiyette argon üreten sadece iki firma vardı ve ikisi de demir çelik fabrikası idi. Kendi ihtiyaçlarından arta kalan kısmı bize ayırabiliyorlardı. Bu yüzden, bazen tüpleri dolum için yurt dışına gönderiyorduk ve bu defa da döviz transferindeki sıkıntı yüzünden zorluk çekiyorduk. O yıllarda uzun süren elektrik kısıntıları vardı, tüm sanayi kuruluşları bundan etkilenirdi. Özellikle argon üretiminde her elektrik kesilmesinde üretim prosesi 5- 6 saat geriye gittiğinden, bazen gaz fabrikalarında günlerce argon tutmak mümkün olmazdı. Buzdolabı fabrikası bu yüzden sık sık durma noktasına gelirdi. Benden temin etmemi istedikleri ikinci gaz da asetilen oldu. Asetilen de kısa sürede dar boğazı aşıp, 1 yıl içinde kendimiz üretir hale geldik. Arkasından oksijen ve özellikle karışım gazları dolumuna geçtik. Türkiye’de gaz karışımı yapabilen ilk 5 firma arasındaydık. 2002’de bir karar vererek gaz satışımıza son verip, sektörün ekipman satıcılığı tarafına geçtik. Şu anda yurt dışındaki 5–6 fabrikanın Türkiye temsilciliğini yapıyoruz. Firmamızın çok aktif yurt dışı bağlantıları var. Bu özelliğimizi, özellikle yerli kriyojenik tank üreticileriyle birlikte değerlendiriyor ve pek çok ülkeye kriyojenik tank ihracatı yapıyoruz. Ayrıca, yeterli olgunluk ve kaliteye ulaştığına inandığımız diğer Türk malı gaz ekipmanlarının da ihracatı için yepyeni bir pazarlama modeli üzerinde çalışıyoruz. Geliştirdiğimiz modelle birçok üretici yeni pazarlar kazanacaktır. Kasım 2008’de kurduğumuz www.gasbazaar.com isimli web sitemiz sadece gaz sektörüne odaklanmış dünyadaki ilk ve tek B2B sitesidir. Dünyanın her köşesinden üyemiz var. Her gün yüzlerce firma sitemiz üzerinden alış veriş yapar hale geldi.
Peki, sınaî gaz piyasasında en belirgin eksiklik size göre nedir?
En belirgin eksiklik, sektördeki firmaların birbirini tanımıyor olması. Gerçekten de Türkiye’de bilinçli olarak gaz firmalarının birbiri ile iletişim kurmaları engellenmiş veya en azından teşvik edilmemiş. Sanıyorum bu özellik başka hiçbir sektörde yoktur. Sık sık duyarsınız ya da gazetelerde “filan firmanın bayiler toplantısı, filan firmanın bayiler gezisi” gibi haberler okursunuz. Bu tür aktiviteler Sınai gazlar piyasasında yoktur. Bence bu büyük bir eksikliktir. Bunun uzun zamandır farkındaydım.
Dernek kurmanızdaki en büyük gerekçe bu diyebilir miyiz?
Diyebiliriz… 10 yıl kadar önce dernek kurulması için bir girişim olmuş fakat muvaffak olmamıştı, ben piyasadaki firmaların 90’ını tanıyordum. Gaz satmıyordum, tarafsızdım. Ayrıca 32 yıldır geçimimi sağladığım gaz sektörüne hizmet borcum vardı. “Bu görev benim, bu işi ben yapmalıyım” dedim ve muhtelif şehirde faaliyet gösteren 16 gaz firması ile bir araya gelerek Ağustos 2008’de GAZDER - Sınaî ve Tıbbi Gazcılar Derneği’ni kurduk. Derneğimizin en büyük amacı; üyemiz olsun olmasın, tüm gaz firmaları arasındaki tanışıklığın dostluğun arttırılmasıdır. Bu şekilde firmalar bir biriyle daha kolay iş yapabilecekler, ortak bir platform oluşturabilecekler. Ayrıca, yaptığımız iş çok tehlikeli bir iştir ve maalesef pek çok firma yeterli standarda sahip değildir. Bilgisizlik, eğitimsizlik yüzünden ağır sonuçları olan iş kazaları olmaktadır. Biz dernek olarak bu konularda hizmet üretmek zorunda olduğumuzun farkındayız. Gaz sektöründe çalışan personelin eğitimi ve standardının yükseltilmesi için çalışmalar yapmaya devam edeceğiz.
Şu anda kaç üyeniz bulunuyor?
Sınai ve Tıbbi Gaz sektörü geniş bir alana yayılıyor olmasına rağmen sektörde çalışan irili ufaklı firmaların toplam sayısı 1000’in altındadır. Bu firmaların pek çoğu küçük çapta tüp satıcılığı yapmaktadır. İçlerinden 160 kadar firmanın üretim ya da dolum tesisi vardır. Biz üye profilimizin özellikle dolum tesislerinden oluşmasını istiyoruz. Bu şekilde daha etkin bir hizmet üreteceğimizi umuyoruz ama Gazder’in kapısı tüm firmalara açıktır. Şu anda 38 üyemiz var, çok kısa sürede üye sayımızın artacağına da inanıyoruz.
Dernek olarak kurulduğunuz günden bu yana ne gibi faaliyetlerde bulundunuz? Bundan sonra neler yapmayı planlıyorsunuz?
Sanayi ve Ticaret Bakanlığında, Sınaî ve Tıbbi Gaz piyasasını düzenleyecek bir tebliğ çıkarılmaya çalışılıyordu. Bu tebliğde, halihazırda piyasada bağımsız olarak faaliyet gösteren firmaların aleyhine çok hükümler vardı. Diğer firmalar için de ağırlaştırıcı hükümler getiriyor, rekabeti önlüyor ve tüm firmaları sadece üç üreticiden birisinin bayisi olmaya zorluyordu. Bu tebliğ, her şeyden önce Türkiye şartlarına uygun bir tebliğ değildi. Biz dernek olarak itirazımızı ortaya koyduk. 26 Ocak 2009’da Ankara’da bir konferans düzenledik, çok iyi bir katılım vardı. Başarılı bir konferans oldu. Resmi yetkililer sorunlarımızı dinlediler, sorularımıza yanıt verdiler ve eğer bir düzenleme yapılacaksa; bunun, Gazder’in içinde olacağı bir dizi toplantıdan sonra ve tarafların üzerinde uzlaşacağı bir metin üzerinde olacağı hakkında görüş verdiler. Bu konferans Gazder’in ilk ulusal başarısıdır. Gelecek dönemlerde de sektördeki üyelerimizin haklarını sonuna kadar koruyacağız, sorunların takipçisi olacağız.
Sektörünüzdeki firmalar derneğinize yeteri kadar destek veriyorlar mı? Firma yetkililerinden neler bekliyorsunuz?
Maalesef bu konuda zorluklarla karşılaşıyoruz. Bazı firmalar, Gazder’in belli bir iki üretici firmaya karşı kurulduğunu düşünüyorlar ve bayisi oldukları üretici firmanın tepkisinden çekinip, kapı arkasından bize “Gönlümüz sizinle birlikte ama ne olur bizden aktif bir tavır beklemeyin, biz sizi yürekten destekliyoruz” diyorlar. Biz elbette bu arkadaşlarımızı anlayışla karşılıyor ve zaman içinde onların da Gazder’e katılacaklarını umuyoruz. Gazder hiçbir firmaya karşı tavır koymak üzere ya da hiçbir firmayı hedef almak üzere kurulmamıştır. Bizim alacağımız tavır sadece haksız ve keyfi uygulamalar içindir. İnanıyorum ki üretici pozisyonundaki firmalar da gün gelecek Gazder üyesi olacak ve hep birlikte hizmet üretebileceğiz. Bu arada halen bazı firmaların bayisi olup da Gazder’de aktif görev almış öncü üyelerimizi yürekten kutluyorum.
Türkiye’deki pazar büyüklüğü hakkında neler düşünüyorsunuz? Pazar gelişmeye devam edecek mi?
Gazların sanayide kullanımı, bilhassa metal sanayinin gelişimi ile doğrudan ilişkili. Gaz üretimimiz, sanayimiz ile birlikte çok süratli bir gelişim gösterdi. Gaz firmalarının dışında özellikle demir çelik sektöründe de büyük kapasitelerde gaz üretimi yapılmaktadır. İsdemir Türkiye’nin en büyük Erdemir ise ikinci büyük gaz üretim tesislerine sahip müesseselerdir. Ayrıca esas işi gaz üretimi olmayan 20 kadar firmada da likit / gaz üretimi yapmakta, üretim fazlalıklarını piyasaya vermektedirler. Bu nedenle Türkiye’deki gaz fiyatları özellikle Avrupa’dan daha ucuzdur. Gelecek yıllarda gaz kullanımının sanayimizle paralel olarak yaygınlaşacağını düşünüyorum.
Kullanıcılar gaz tercihinde ve kullanım esnasında nelere dikkat etmeli? Bu konuda sektörün eğitime ve bilinçlendirilmeye ihtiyacı var mı? Dernek olarak bu konuda neler yapıyorsunuz?
Kullanıcıların en büyük tercihi kendi emniyetleri yönünde olmalıdır. Güvenli olmayan ekipmanlarla; özellikle testsiz, yıpranmış tüplerle kendilerine ikmal yapılmasına mani olmalıdırlar. Biz kullanıcılara, işletme masrafları ve zaman tasarrufu açısından 50 litre 230 barlık tüpleri tercih etmelerini öneriyoruz. Avrupa’da 40 litre 150 barlık tüpler artık servis dışı bırakıldı. Maalesef yasa dışı yollardan bu tüplerin bir kısmı Türkiye’ye de girdi. Gaz kullanan firmalara, kalitesiz olan bu tüplere karşı çok dikkatli olmalarını öneriyoruz. Gaz kalitesi konusunda büyük bir sıkıntı yaşanmıyor, esasen kalitesiz bir gaz hemen belli oluyor. Kullanıcılar, gazla ilgili her konuda derneğimizden yardım alabilirler. Son olarak değerli derginize, bize bu fırsatı verdiği için teşekkür ediyoruz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.