“Paslanmaz çeliği üreterek katma değerli ürünlerin payını arttırabiliriz”
Avrupa’nın üçüncü büyük paslanmaz çelik kullanıcısı Türkiye’nin en büyük açmazının paslanmaz çelik sektöründe hammadde olduğunu belirten İDDMİB Denetim Kurulu Üyesi Fikret Kaya, sektörün önünü açacak iki konunun önemine dikkat çekerek “Paslanmaz hammadde ağırlıklı Uzak Doğu’dan geliyor. Buna uygulanan anti damping vergilerinin şimdilik kaldırılması gerekiyor. Bunun yanı sıra biz hurdamızı ve üretilen ferrokromu düşük ücretlere ihraç ediyoruz. Oysa onu hurdamızla beraber kullandığımız zaman hem maliyetimiz daha düşük olacak hem de ülkemizde üretilen ferrokromu daha iyi değerlendirerek katma değerli ürün haline getirebiliriz” dedi.
İhracatta kilogram değer fiyatı 5 dolar civarında olan endüstriyel ve ev mutfak iş yeri gereçleri sektöründe ithal hammadde sektörü çıkmaza sokan en temel sorun haline geldi. Türkiye’de endüstriyel ev mutfak iş yeri gereçleri sektöründe kullanılan hammadde üretimi için gerekli destek ve teşviklerin verilmesi gerektiğinin altını çizen İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Denetim Kurulu Üyesi Fikret Kaya, maliyet hesaplarının hammadde üzerinden yapıldığını, ana hammaddelerin Türkiye’de üretilmesinin çok önemli olduğunu vurguladı. Kaya, “Sektörün hammadde ihtiyacı yüzde 70, hatta 75 oranında. Sektör olarak hammaddenin neredeyse yüzde 100’ünü ithal ediyoruz.” dedi.
Paslanmaz çelikte ‘Çin modeli’ uygulanmalı
2023 yılının ilk 9 ayında Çin’in dünya paslanmaz çelik üretiminin yüzde 62’si olan 26,6 milyon tonu tek başına ürettiğinin bilgisini paylaşan Kaya, “Çin bu üretimin sadece yüzde 7’sini ihraç ediyor. Bunun nedeni yüksek üretim gücünü kullanarak, yassı çeliği işgücünün katkısı ile işleyerek daha yüksek katma değerli ürünler ihraç ediyor. Avrupa’nın 3. büyük paslanmaz çelik kullanıcısı olan Türkiye’nin açmazı da budur.
Türkiye’nin ithal ettiği yassı paslanmaz çeliği soğuk çekme ve finisyon işlemleri ile menşei değiştirmeden yaptığı ihracatın önüne sürekli engel çıkartılmaktadır. Halbuki Çin’in yöntemi uygulanarak ve standartlarımızın yakınlığı ve üretimdeki üstünlüğümüzü de kullanılarak, paslanmaz çelikten mamul mutfak araç gereçleri, endüstriyel mutfak ekipmanları, beyaz eşyalar, otomotiv yan sanayi, gıda ve kimya yatırım ekipmanlarında ihracat potansiyeli katlanabilir. Artan kapasitesi ile paslanmaz çelik boru ve kutu profil üretimi de çok daha yüksek ihracat potansiyeline erişebilir. Bunun önündeki en büyük engel soğuk çelik, paslanmaz çelik ve yassı ürünlere uygulanan gümrük vergisinin neden olduğu maliyet dezavantajıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Ferrokrom ve hurdamız çok ucuz fiyata ihraç ediliyor”
Sektörde ürün çeşitliliğinin çok fazla olduğunu ve bu işte Türkiye’de küçük ve orta ölçekli 18 bin adet firmanın olduğunu belirten Kaya, “Biz hurdamızı yurt dışına gönderiyoruz, ayrıca ülkemizde üretilen ferrokromu da ihraç ediyoruz. Oysa onu biz hurdamızla beraber kullandığımız zaman hem maliyetimiz daha düşük olacak. Hem de ülkemizde üretilen ferrokromu daha iyi değerlendirerek katma değerli ürün haline getirmiş olacağız. Şu an hem ferrokrom hem de hurdamız çok ucuz fiyata ihraç ediliyor. Ferrokrom kullanınca yalnız paslanmaz hammadde maliyetinde yüzde 24 oranında katma değer sağlayacağız ve rekabetçi olacağız” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de paslanmaz çelik tüketim kapasitenin 550 bin ton civarına çıktığını kaydeden Kaya, “Geldiğimiz noktada en önemli şey paslanmaz çeliğin Türkiye’de üretilmesi. Bu konu ile ilgili çeşitli derneklerin bir araya gelmesiyle bakanlıklar ile iletişim halindeyiz. Malum bu ürünlerin ülkemizde ithalatın önünü kesmekte fayda var. Türkiye milli her türlü ürünü yapmak için uğraşıyor. Ama hammaddede anti dampingin kesinlikle olmaması lazım. Çünkü hammadde bir sanayinin olmazsa olmaz en önemli maliyet unsuru. Buradaki en büyük sıkıntının ana hammaddemiz olan paslanmaz çeliğe uygulanan yüzde 8’lik anti damping olduğunu söyleyebiliriz. Uygulanan anti dampingin de Asya’daki üreticilerle rekabet şansımızı çok zora sokuyor” dedi.
Paslanmaz çelikteki %12’lik antidamping rekabeti düşürüyor
Sektörde 2023 yılının ilk yarısında ihracatın iyi olduğunu fakat ikinci yarıda düşüşün yaşanmaya başladığını belirten Kaya, “Bunun sebeplerinden bir tanesi de yine hammaddeye uygulanan anti dampingden dolayı maliyetlerin artışı.
Yeni bir teknoloji kurularak ülkemizde de gelişmiş olan ülkelerde olduğu gibi paslanmaz çelik üreten en az 3 fabrikaya ihtiyaç var. Hem hurdamız hem de ürettiğimiz ferrokrom daha katma değerli hale getirilmiş olur ve rekabet şansımız artmış olur. Yüzde 12’lik anti damping yüzünden mal satamadığımız çok müşteri var. Burada Çin başta olmak üzere Kore, Tayvan, Vietnam hatta İtalya bile kendi hammaddesini üretiyor ve üretimini kendisi yaptığı için bizden daha ucuza mal satabiliyorlar.” dedi.
Endüstriyel ve ev mutfak iş yeri gereçleri sektöründe 8,5 milyar dolarlık ihracat
Türkiye’de her alana giren ve çok elzem bir malzeme olan paslanmaz çeliğin üretiminin yapılmasıyla ihracatının da yapılabileceğini dile getiren Kaya, pazarın daha fazla büyüyeceğini ve tonajın artacağını düşündüğünü kaydetti. 2024 yılında en az 11 ülkede sektörün büyük fuarlarına katılacaklarını belirten Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü; “Müşterilerimizle bağlantılarımız devam ediyor. Küresel bir daralma söz konusu. Bu daralmaya rağmen yeni yılda ihracatta 2023 rakamlarını yakalayacağımızı düşünüyoruz. Endüstriyel ve ev mutfak iş yeri gereçleri olarak 2023’te yaklaşık 8,5 milyar dolarlık bir ihracatımız olduğunu öngörüyoruz. Endüstriyel mutfakta bu yıl ihracat tarafında çok düşüş olmadı ama ev tipi mutfakta düşüşler oldu. Düşüşün en büyük sebebi çok ciddi rekabetin olması. Fiyat rekabeti ile birim fiyat ve kilo fiyat düştü. Endüstriyel mutfağın ortalama kilogram başı ihracat fiyatı şu an 5 dolar .”
“Devletimizin desteği ile paslanmaz çeliğe hammadde sağlayacak tesis kurulmalı”
Paslanmaz çeliğin çeşitlerinin olduğunu kaydeden İDDMİB Denetim Kurulu Üyesi Fikret Kaya, nitelikli çeliklerin savunma sanayinde, makinede, kalıpta kullanıldığını, nikel oranı yüksek paslanmaz çeliğin de ülkemizde üretilmediğine dikkat çekti. Buradaki hammaddenin parasının 3 ay önceden peşin ödendiğini bunun da ciddi bir finansman yük oluşturduğunu belirten Kaya, “Paslanmaz çelik sıcak çelik de özellikle yatırımların büyük olduğu ve teknoloji gerektirdiği ayrıca finansmanın yüksek olduğu bir sektör. Genelde devletler bu sektörleri dünyada desteklemektedir. Bundan dolayı ihracatımızın ve sanayimizin özellikle hammadde girdisi rekabet için çok önemlidir. Bizlerin de Türkiye’de bu sanayinin büyümesi için devletin desteği gerekmektedir ve bu konuda zaten sanayimiz yeterli kapasitede talebi var yılda 550.000 ton kapasite var yeterlidir. Bundan dolayı devletin bu konuda destek olması çok önemli” dedi.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.