Rekabetçi Elektrik Fiyatları, Avrupa'nın Sanayi Tabanının Korunması İçin Kritik Öneme Sahip

Bloomberg'in bildirdiğine göre, Avrupa Birliği, sıfır emisyona geçişin en iyi senaryosunda bile, artan talep ve yapısal dezavantajlar nedeniyle ABD ve Çin'den daha yüksek elektrik fiyatlarına sahip olacak.

BusinessEurope tarafından yaptırılan bir çalışma, 2050 yılına kadar AB'deki elektrik üretim maliyetinin, "yönetilen senaryo" altında, iklim hedeflerine sorunsuz bir şekilde ulaşılması durumunda bile, bu ülkelerden en az %50 daha yüksek olacağını gösterdi.

Orta yüzyıldan sonra temel politikaların yavaşlaması durumunda ise "başarısız bir geçiş", maliyetlerin bu büyük rakip ülkelerinkinin üç katı kadar olmasına yol açabilir.

BusinessEurope CEO'su Markus Bairer, bunun Avrupa şirketlerini çok büyük bir dezavantaja sokacağını ve bu nedenle blok düzeyinde acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.

Bairer, "Enerji arzını rekabetçi fiyatlarla sağlamak, Avrupa'nın sanayi tabanını korumak için hayati öneme sahip olacaktır," dedi.

AB, enerji taşıyıcılarına çok daha fazla para ödüyor çünkü ithalata bağımlı durumda – bu durum, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve Rus gaz arzının azalması nedeniyle daha da kötüleşti. Bu durum, Washington ve Pekin'in geleneksel sanayiler (çelik gibi) veya yenilikçi temiz teknoloji sektörleri (rüzgar enerjisi, piller vb.) için enerji sağlamada Avrupa'nın konumunu zayıflatabileceği endişelerini artırıyor.

Enerji maliyetlerini düşürmek, Avrupa'nın en büyük sanayi şirketlerinin liderleri için öncelikli konular arasında yer alıyor. Politikacılar, yenilenebilir enerji kaynaklarının rekabetçiliğini bir sonraki Avrupa Komisyonu için temel taşlardan biri haline getirdi, ancak şirketler bürokratik engellerden şikayetçi.

AB'nin anahtar araçlarından biri sınır karbon vergisi (CBAM) dir. BusinessEurope, bu aracın AB sanayisini desteklemede etkisiz olması durumunda, yasa koyucuların serbest karbon kotalarının kademeli olarak kaldırılmasını yeniden değerlendirmeleri gerektiğini düşünüyor.

BusinessEurope, ayrıca yenilenebilir ve düşük karbonlu enerji kaynaklarının entegrasyonunun güçlendirilmesini, hidrojen değer zincirinin güvenliğinin sağlanmasını, izin süreçlerinin basitleştirilmesini ve talep teşviki yoluyla karbondan arındırmanın teşvik edilmesini öneriyor.

BusinessEurope CEO'su, Avrupa'nın bir sanayi ve ekonomik merkez olarak baskı altında olduğu görüşünü dile getirdi. Nedenler arasında yüksek enerji fiyatları ve Brüksel'den gelen birçok yeni direktifin oluşturduğu "düzenleyici tsunami" yer alıyor.