Sac İşleme Makinalarında Kalite ve Güven MVD MAKİNA
MVD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü A. Vasıf İnan ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
MVD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü A. Vasıf İnan ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Satış hacmini sürekli olarak arttıran MVD, 83 farklı ülkede faaliyetlerini sürdürüyor. Japonya’dan Şili’ye, Kanada’dan Yeni Zelanda’ya kadar dünyanın dört bir köşesinde, 5 kıtada makinaları bulunan firma; satış hacminin %80’ini ihracat, %20’sini ise yurtiçi satışlar teşkil ediyor.
MVD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü A. Vasıf İnan ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Sac işleme makinaları sektörünün önde gelen firmalarından olan MVD bünyesinde halihazırda üretimi yapılan makinaları, teknik özelliklerini, bu makinaların teknolojilerini bizimle paylaşır mısınız?
MVD Makina A.S ağırlıklı olarak CNC abkant presler, CNC giyotin makaslar, CNC punch presler, CNC fiber lazer kesim ve CNC plazma kesim makinaları üretmektedir. Dolayısıyla sac işleme makinaları imalatı ana üretim çizgimizdir. Firmamız ilk kez dedem Ali İnan ile 1950 yılında makine imalatına başlamıştır. Şu anda Yönetim Kurulu Başkanı olan babam Mehmet Ali İnan ve 3. Kuşak temsilcisi olarak ben birlikte görev yapmaktayız. Firmamız 1970’lerde sac işleme makinalarının imalatına başlamış, delik presi, abkant pres, giyotin makas o zamanlarda seri üretime girmiştir. Makinalarımızın teknolojisi kendimize aittir. Tabii ki tekerleği keşfetmek şeklinde değil, mevcut tezgahlarda yapılanların çok dışında bir şey yapmanız söz konusu değil, fakat tasarımlar ve imalat teknolojileri hassasiyet gerektiren, kendi teknik birikimimiz, deneyimimiz ışığında gerçekleştirdiğimiz gelişmelerdendir.
Üretimini yaptığınız makinalar ağırlıklı olarak hangi sektörlerde ve alanlarda kullanılıyor?
Sac işleme makinaları endüstride pek çok alanda kullanılmaktadır. Ağırlıklı olarak damperli kamyon, dorse imalatı, çelik kapı imalatı, endüstriyel mutfak, soğutma, asansör, elektrik pano ve makine imalat sektörü gibi faaliyet alanlarını sayabiliriz. Bunların dışında; piyasaya fason olarak çalışan kesim - büküm atölyelerinde de ürünlerimiz kullanılmaktadır.
Yıllık üretim kapasiteniz, satış hacminiz hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?
Satış hacmimiz sürekli olarak artmaktadır. Şu ana kadar dünyada 83 farklı ülkede, Japonya’dan Şili’ye, Kanada’dan Yeni Zelanda’ya kadar dünyanın dört bir köşesinde, 5 kıtada makinamız çalışmaktadır. Bunların büyük bir çoğunluğu bayilerimiz aracılığı ile satılmakta ve satış sonrası desteği verilmektedir. Satış hacmimizin %80’ini ihracat, %20’sini ise yurtiçi satışlar teşkil etmektedir.
Üretimde ağırlıklı olarak tercih ettiğiniz teknoloji ve aksamlardan, bunların menşeinden bahseder misiniz? Yerli teknoloji ve aksam kullanımı hakkında neler düşünüyorsunuz?
Ağırlıklı pazarlarımız teknolojinin yüksek olduğu, kaliteye önem veren sanayinin mevcut olduğu bölgelerdir. MVD olarak sunduğumuz standartlar bu hedef bölgelerin beklentileriyle uyuşmaktadır. Kalite odaklı bir firma olmamız sebebiyle, üretimde Avrupa menşeili hidrolik ekipmanlar, CNC kontrol elemanları kullanılmaktadır. Ancak, tabii ki, “üretimi yerlileştirme” hedeflerinin de ülkemiz ekonomisi için ne kadar önemli olduğunun bilinciyle, şu anda üretmekte olduğumuz Lazer kesim makinalarında yerli CNC Ünitesi ve yazılım geliştirme alanlarında katkıda bulunduk. Ülkemiz adına yaşanan bu gelişmenin gururunu yaşıyoruz.
Dünya piyasalarında yabancı rakiplerinizle olan rekabetiniz hakkında neler söyleyebilirsiniz? Global çaptaki firmalarla rekabet gücünüz ne durumda?
Yurtdışında; kalite konusunda gelişmiş ülkelerle, fiyat konusunda ise az gelişmiş ülkelerle rekabet içindeyiz. Fakat MVD olarak, Uzakdoğu rekabetini önemsemiyoruz. Çünkü hedefimiz daha üst kalitede, daha gelişmiş pazarlardan pay alabilmek. Bu bağlamda, rakiplerimize göre fiyat avantajımız var. Örneğin bahsettiğimiz bu pazarlarda İtalyan markalarının etkinliği nispeten azalmıştır, diğer rakip üreticilerle de ciddi rekabete girmiş bulunuyoruz. Önümüz açık, inşallah Türk firmaları olarak çok daha iyi noktalara ulaşacağız.
Yabancı firmaların, yani sizin yurtdışında makine sattığınız şirketlerin Türk firmalarına ve Türk mühendisliğine olan bakış açıları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yurtdışı firmaların Türk menşeili ürünlere ilgisi her geçen gün artış göstermekte, bunu satış rakamlarımızın her yıl artmasından anlıyoruz. Yurtdışı müşteriler Türkiye’den eskiden sadece NC kontrollü makine alma eğiliminde iken, günümüzde CNC ünite kontrollü makinalar almaktadırlar. Şimdi en üst düzey teknolojik ürünlere, lazer kesim makinalarına ilgi duyuyorlar ve alımlara başlıyorlar. Önemli olan bizim kendimizi geliştirdiğimiz müddetçe ne başardığımız... Onlar bu gerçeği kabul etmek zorundalar.
Türkiye’deki hedef kitlenize gelecek olursak, nihai kullanıcılar tezgahı alırken nelere dikkat ediyorlar? Öncelikleri neler? Sektör tezgah seçimi konusunda ne kadar bilinçli?
Sektör tezgah seçiminde piyasadaki diğer firmalara bakabiliyor, teknik özellikleri değerlendiriyor, benzer özelliklere sahip ürünleri kıyaslayarak kendi üretimi için en ekonomik ve rantabl modeli seçmek istiyor. En önemli kriterleri, kalite ve satış sonrası servis desteği... Bunun için de sektördeki değerlendirmeler, referanslar ve ikili ilişkiler karar vermede etkin rol oynamakta. Biz de MVD olarak olaya sadece satış odaklı bakmıyoruz, satış sonrası destekte de rakiplerimizin bir adım önünde olmak için çabalıyoruz. Mevcut yurtiçi ve yurtdışı müşterilerimizin servis ihtiyaçlarını en kısa sürede karşılamaya çalışıyoruz. İnsanları tanıdıkları ve aynı işi yapan kişilere daha çok güven duyuyorlar. Aslında günümüz pazarlama dünyasına bakacak olursak da ağızdan ağıza pazarlamanın (Word of Mouth) değeri ve önemi gittikçe artmaktadır. Amerika’da satışların %84’ü ağızdan ağıza pazarlamayla yapılmaktadır.
İnsanlar artık reklamlardan çok tanıdıklarının tavsiyelerini dikkate alarak satın alma kararını veriyorlar, hatta sosyal medyanın gelişimiyle tavsiye veren kişilerin birbirini tanıyor olması bile gerekmiyor. Araştırmalara göre insanlar iyi bir şeyi 5 kişiye söylerken, kötü bir şeyi ise tam 20 kişiye söylüyorlar. Sektör için söyleyebileceğim tek olumsuz şey, bazen müşterilerin satın alırken sadece fiyata bakmaları. Fakat kaliteye, satış sonrası hizmetin yaygınlığına önem veren bilinçli bir hareketin de her geçen gün arttığını söylememiz gerekiyor.
2016 yılının ilk yarısı firmanız açısından nasıl geçti? Yılın son çeyreğinden beklentileriniz neler?
2016 yılı malum olduğunuz üzere gerek yurtiçi gerek yurtdışı pazarlarda genel olarak sıkıntılı başladı. Ancak MVD olarak bu sıkıntılı dönemde bile 2015 yılına göre satışlarımızı arttırdık. Son dönemde ülkede olan gelişmelerden dolayı endişelerimiz vardı. Ancak gerek önceden yapmış olduğumuz yeni pazar bulma çalışmalarının meyveleri ve gerekse tekrar açılan Rusya pazarı ile bu dönemi de sorunsuz bir şekilde atlattık. Son dönemde KOSGEB’in açıklamış olduğu destek de piyasayı hareketlendirmede etkili oldu. 2016 yıl sonunda da 2015’ten daha iyi satış rakamları yakalayacağız.
Proje aşamasında olan veya yakın dönemde piyasaya sunmaya hazırlandığınız yeni ürünlerini var mı? Bu konuda bizlere neler söyleyebilirsiniz?
Ar-Ge departmanımız ve mühendislerimizle piyasaya yeni ürünler sunmak için çalışıyoruz. Makine maliyetlerini düşürmek ve daha verimli makineler üretmek için gerek firmamız bünyesinde gerekse başka kuruluşlarla ortak yürüttüğümüz projelerimiz devam etmektedir.
Kısa ve uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz plan ve projeleriniz neler?
Önümüzdeki dönemde lazer ve plazma kesim makinalarının üretimi için 14,000 m2 kapalı alana sahip yeni fabrika inşaatımızı tamamlayıp 2017 yılında faaliyete geçirmek. Böylelikle bu fabrikamızı da tamamlayarak kapasitemizi daha da arttırmayı planlıyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz...
Dürüstlük bir üreticinin sahip olabileceği en büyük meziyetlerden birisidir. Bu şekilde ilk seferinde satış yapamasanız bile ardınızda bırakacağınız güven duygusu zaman içerisinde lehinize işleyecektir. Müşteriyi aldatarak ve kurnazca yapılmış bir satışın ikincisi olmaz. Bugün en değerli müşteri elinizdeki müşteridir.
Yeni bir müşteri kazanmanın maliyeti, eskisini elinizde tutmanın maliyetine nazaran tam beş kat fazladır. Güven ilişkisini muhafaza ederek portföyünüzdeki müşterileri korumalısınız. Uzun soluklu, sürdürülebilir bir marka olmak isteyen her üretici için üst düzey bir müşteri hizmetleri sunabiliyor olmak artık bir zorunluluktur. MVD bu prensiple yoluna devam etmektedir.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.