Salih Kılıç: Sektörel rekabet bizi yenilikçi ve dinamik tutuyor
Demir çelik sektörünün önde gelen firmaları arasında yer alan Akçelik Demir Çelik San Tic. A.Ş.,
Demir çelik sektörünün önde gelen firmaları arasında yer alan Akçelik Demir Çelik San Tic. A.Ş.,
Demir çelik sektörünün önde gelen firmaları arasında yer alan Akçelik Demir Çelik San Tic. A.Ş., yapmış olduğu yatırımlarla her geçen gün ürün ve hizmet kalitesini arttırıyor. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Salih Kılıç ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide yapmış oldukları çalışmaları, gelecek hedeflerini ve sektöre ilişkin düşüncelerini konuştuk.
Öncelikle kendinizden kısaca bahseder misiniz?
1953’te Sivas’ta doğdum. 1965’te İzmir – Bornova’ya yerleştik. İlkokul ve liseyi Bornova’da okudum. Askerliğimi de Bornova’da yaptım. İş hayatına 1977 yılında ortaklık kurarak başladım. 1978’de Akçelik Demir Çelik Salih Kılıç şirketini kurdum. Sonra da Akçelik Demir Çelik Ltd. Şti.’ni ve şimdiki Akçelik Demir Çelik San. Tic. AŞ.’yi kurdum. Kurulduğumuz günden beri de lokomotif bir sektörün gerektirdiği tüm sorumlulukları yerine getirmek için tüm kaynaklarımızı seferber ederek çalışıyoruz.
Akçelik bünyesinde hangi faaliyetler yer alıyor, müşterilerinize hangi ürün ve hizmetleri sunuyorsunuz?
Bir yandan alaşımlı – alaşımsız, sıcak haddelenmiş, soğuk çekilmiş, kabuk soyulmuş ve taşlanmış çelik ürünlerinin dağıtım ve pazarlamasını yaparken, diğer yandan da parlak çelik üretimi gerçekleştiriyoruz.
Ürünleriniz ağırlıklı olarak hangi sektörlerde kullanılıyor?
Bildiğiniz gibi çelik, birçok sektörün hammaddesini oluşturuyor ve üretimini doğrudan etkiliyor. Ürünlerimiz otomotiv ana ve yan sanayinin yanı sıra dövme, makine ve imalat, ulaşım, tarım makineleri, savunma, uzay ve havacılık, maden kimya ve petrokimya sanayilerinde ağırlıklı olarak kullanılmakta... Bu sektörlere yüksek kaliteli hammadde ve yarı mamul ürün sağlıyoruz.
Sektörünüzdeki rekabet ortamı hakkında neler düşünüyorsunuz?
Sektörümüzde acımasız bir rekabet var. Hatta haksız rekabetten de rahatlıkla söz edebiliriz. Ama ben bunu daha iyi hizmet, daha kaliteli ürün için bir fırsat olarak görüyorum. Sonuç olarak bu rekabette en çok kazanan tüketici olur. Ben sektörel rekabeti kendini yenilemek ve ilerlemek için de çok anlamlı bulurum. Sektörel rekabet bizi yenilikçi ve dinamik tutuyor. Enerjisi yüksek bir kurumuz. Ayrıca, her sektörde olduğu gibi bizim sektörde de tasarruf politikalarını iyi yönetenler, geleceğe daha güvenli bakıyor ve tıpkı bizim gibi rekabet avantajı kazanıyor. Ve şunu da belirtmeliyim ki, rekabet gücünü endüstriyel işbirliğindeki küresel vizyon belirliyor. Biz bu ilişkiler ağını, çözüm ortaklarımızın sektörel vizyonunu çok önemsiyoruz ve kalite bilinci yüksek kurumlarla işbirliğine girmeye özen gösteriyoruz.
2011’in ilk yarısı sizin açınızdan nasıl geçti? İkinci yarıyıldan neler bekliyorsunuz?
İlk altı aylık dönem planladığımız doğrultuda, hedeflerimizi gerçekleştirerek geçti. Siyasi istikrar da sağlandığına göre, ikinci yarıyılın da hedeflerimiz ve beklentilerimiz doğrultusunda geçeceğini, yılı verimli bir şekilde kapatacağımızı umuyorum.
Kısa ve uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleri bizimle paylaşır mısınız?
Her şeyden önce biz kurumsal olarak kaynakları verimli olarak kullanmaya gayret gösteriyoruz. Verimlilik politikamızda kaynak kullanımı bizim için özel bir önem arz ediyor; yatırımlarımızı bu doğrultuda yönlendiriyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızda da verimlilik, önceliklerimiz arasında. Bildiğiniz gibi, ancak gelişip yenilenen teknolojiyle üretim kalitesini ve verimliliği arttıranlar, sektörün geleceğinde yer alabilir. Bu yüzden her geçen yılın bir öncekinden daha iyi olması, piyasa dalgalanmalarından olabildiğince az etkilenmek kurumsal önceliklerimiz arasında yer alıyor. Kısa vadede; kurumsal yapımızı yeni stratejilerle sürekli geliştirmek, uzun vadede ise bir dünya markası olmak. Gelecekle ilgili stratejilerimizi bu hedef belirleyecektir.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.