Sanayi Strateji Belgesi, Yüksek Planlama Kurulu'nda İmzalandı
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Bakanlık olarak hazırladıkları Sanayi Strateji Belgesi'nin Yüksek Planlama Kurulu'nda
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Bakanlık olarak hazırladıkları Sanayi Strateji Belgesi'nin Yüksek Planlama Kurulu'nda
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Bakanlık olarak hazırladıkları Sanayi Strateji Belgesi'nin Yüksek Planlama Kurulu'nda (YPK) imzalandığını belirterek, ocak ayının ilk haftasında belgeyi kamuoyuna açıklayacaklarını ifade etti.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey toplantısının açılışında konuşma yaptı. Ergün burada yaptığı konuşmada, strateji belgesi konusu hakkında bilgi vererek, "Hem yapısal sorunlarımıza çözüm üretecek, hem de mevcut iyi yönlerimizin ve fırsatlarımızın rekabet gücümüze daha iyi yansımasını sağlayacaktır" dedi.
Türkiye'nin yıllardır ihtiyaç duyduğu Sanayi Strateji Belgesi'nin YPK'da imzalandığını ve 2011-2014 yıllarında uygulanacak 72 eylemi içeren belgeyi kısa bir süre içinde kamuoyu ile paylaşacaklarını belirten Ergün, "Ocak ayının ilk haftası sizlerle, iş dünyamızla, sivil toplum örgütlerimizle birlikte bu belgeyi kamuoyuna açıklayacağız" diye konuştu.
"Türkiye Ekonomisi Stres Testinden Geçti"
Bakan Ergün, TOBB Birlik Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıda, 2010 yılının başında, bu yılın çok önemli bir toparlanma yılı olacağını, girişimcilerin yeni yatırımlara ağırlık vermeleri gerektiğini ifade ettiklerini belirterek, gerçekten de 2010 yılında önemli başarılara tanıklık ettiklerini ve Türkiye ekonomisinin dinamiklerinin ne kadar güçlü olduğunu gördüklerini sözlerine ekledi.
Ergün, Türkiye ekonomisinin adeta stres testinden geçmiş olduğunu ifade ederek, hangi dinamiklerinin güçlü, hangi dinamiklerinin güçlü olmadığının test edildiğini, küresel krizin kendilerine bir bakıma ekonomide hayata geçirdikleri reformların ve kriz dönemi almış oldukları tedbirlerin doğruluğunu test etme fırsatı da sunduğunu ifade etti. Ergün, önceleri en küçük bir rüzgar esintisinden etkilenen ekonominin, küresel kriz gibi büyük bir fırtınanın ortasında dahi sapasağlam ayakta kalmayı ve kalıcı bir hasar almadan krizden çıkmayı başardığını söyledi.
"Kazanımlarımızı Seçim Ekonomisiyle Heba Etmeyiz"
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, 2011 yılının Türkiye için önemli bir yıl olacağını, çünkü genel seçimlerin yapılacağını ifade ederek, her Seçim öncesinde, sık sık Seçim ekonomisi uygulanıp uygulanmayacağının tartışıldığını sözlerine ekledi. Son 8 yılda, Mali disiplini sağlamak için büyük zorluklar yaşadıklarını, hem vatandaşların hem de özel sektörün önemli fedakarlıklar yaptığını belirten Ergün , "Şunu açıkça söylemek istiyorum. Bu kadar zor kazandığımız bir başarıyı, birkaç ay içinde heba etmeye, kaybetmeye hiç niyetimiz yok. İpin ucunu bir kere kaçırdığımızda, o ucu bir kere daha yakalamanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz" dedi. Ergün sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zaten Seçim kazanmanın yolu da artık popülist politika ve vaatlerden geçmiyor. Kim popülist politika yapıyor ve bol vaatte bulunuyorsa toplum bunu derinlemesine analiz ediyor. Siyasi partiler bol vaatlerle bir yere varamazlar. 2002 Kasım'da iktidara geldikten sonra, 1 genel Seçim, 2 yerel Seçim, 2 tane de referandum yaşadık ve bu seçimlerin hiçbirinde popülizme tevessül etmedik, önümüzdeki seçimde de etmeyeceğiz. Bunun faydasını da gördük. Toplum istikrar, güven ve ayağı yere basan işler istiyor. Meclis genel kurulunda bütçe görüşmeleri devam ediyor, zaten 2011 yılı bütçesini inceleyen herkes, Türkiye'de bir Seçim ekonomisi yaşanmayacağını anlayacaktır."
"Tünelin Sonundaki Işığın Gün Işığı Olduğunu Söylemiştik"
Türkiye'nin küresel krizin ardından henüz güneş doğmadan yola çıktığını ve bu konumuyla da kendisini birçok dünya ülkesinden ayırdığını belirten Ergün, geçmişte tünelin ucunda görünen ışıkla ilgili bazı tartışmalar yaşandığını, bu tartışmaların ise "Tünelin ucundaki güneş ışığı mı, yoksa üzerimize gelen trenin ışığı mı" şeklinde olduğunu hatırlattı. Kendilerinin söz konusu ışığın güneş ışığı olduğunu o zaman da söylediklerini anlatan Ergün, "Far ışığı ile güneş ışığı arasında epey fark var. İyi bir göz bunun far ışığı mı yoksa güneş ışığı mı olduğunu fark edebilir. 2009'un başında bunun bir güneş ışığı olduğu görünüyordu" diye konuştu.
"Seçim Sonrası Kredi Notu Yatırım Yapılabilir Seviyesine Çıkacak"
Türkiye'nin kredi notunun Seçim sonrası dönemde yatırım yapılabilir seviyesine çıkacağına inandığını belirten Ergün, "Aslına bakarsanız, Türkiye'nin bu seviyeye zaten çıkmış olması gerekirdi. Türkiye, uluslararası alanda ekonomik bazı değerlendirme kuruluşları tarafından haksızlığa uğradı. Türkiye'den kötü durumda olan ülkelerin notunu yükseltilip, Türkiye'nin performansı yüksek olduğu halde bu imkan Türkiye'ye verilmedi. Türkiye'ye yatırımcıların gelmesinin adeta önü alınmış, engellenmiş oldu. Sonra ne oldu... Bu not veren kuruluşların kendisine not verme ihtiyacı hasıl oldu. Onlara not verecek adam bulunamıyor" şeklinde konuştu.
Ergün, bazı Avrupa ülkelerinde emekliliklerin ertelendiğini, maaşlarda kesintiler yapıldığını ve maaşların dondurulduğunu, işten çıkarmalar yaşandığını, hatta üniversite harçlarının 2-3 kat arttırıldığını ifade ederek, "Ancak Türkiye'de böyle olumsuz tablolarla karşılaşılmadı. Avrupa ekonomisi çok cüzi bir büyüme kaydederken, Türkiye bu yılın ilk üç çeyreğinde yüzde 8,9 gibi bir büyüme oranı yakaladı, böylece sadece bölgesinin değil dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri haline geldik. Ekonomide gerçekleşen rakamlar hakkında da bilgiler veren Bakan Ergün, Türkiye'nin krizi çok iyi yöneterek 2010 yılında 2009'un kayıplarını birçok alanda telafi ettiğini ve kriz öncesi rakamları aşmayı başardığını söyledi" dedi.
Krizden çıkış süreçlerinde en yavaş toparlanmanın istihdamda olduğuna dikkat çeken Ergün, birçok dünya ülkesinde işsizlik rakamlarının, krizde yükseldiği seviyelerde kaldığını ancak Türkiye'de bu alanda da önemli gelişmeler yaşandığını, işsizlik oranlarını 2 puandan fazla aşağıya indirmeyi başardığını bildirdi. Dünyanın yavaşladığı bir dönemde Türkiye'nin bu başarıları elde etmesinin çok önemli olduğuna işaret eden Ergün, "Zira küresel krizle birlikte yeni bir dünyadan söz ediliyor ve bu yeni dünyada, yola erken çıkanın daha fazla mesafe kat edeceği açıktır" dedi.
"Güven Ve İstikrar Şart"
Bir ülkede sanayi ve ticaretin gelişmesi için güven ve istikrarın şart olduğunu ancak bu şartında yeterli olmadığını ifade eden Ergün, kamu olarak, özel sektörün önündeki her türlü engelleri kaldırarak rekabetçi bir yapıya kavuşması ve böylece özel sektörün daha fazla yatırım yapması, daha kaliteli üretmesi, daha çok ihracat yapması ve daha çok istihdam oluşturması gibi yeter şartları da sağlamaları gerektiğini vurguladı.
Bakanlığının bu konuda orta ve uzun vadeli strateji belgeleri hazırlayarak önemli çalışmalar yaptığını belirten Ergün, bu belgelerin, dünyada Türkiye lehine oluşan konjonktürü kalıcı başarılara dönüştürmek için son derece önemli olduğunu ifade etti. Ekonomide işler kötüye giderken reformlar yapıldığını ancak işler iyi giderken de geleceği düşünmek zorunda olduklarını kaydeden Ergün, "Fırsatları iyi değerlendirmeliyiz. Komşularımızı bir risk ve tehdit olarak değil, fırsat olarak görmeliyiz.u an çok başarılı işlere imza atıyoruz diye, ekonomik hayatımızın yapısal sorunlarını göz ardı etmeyi doğru bulmuyoruz" diye konuştu.
"Sanayi Strateji Belgesinin Yanı Sıra Sektörel Strateji Belgeleriyle İlgili de Çalışıyoruz"
Sanayi Strateji'nin rekabet gücünü ve verimliliği artırmayı, çevreye duyarlı ve sosyal sorumluluk sahibi bir sanayi sektörü oluşturmayı amaçladığını sözlerine ekleyen Ergün; yatırım ve iş ortamı, uluslararası ticaret ve yatırımlar, beceriler ve insan kaynağı, KOBİ'lerin finansmana erişimi, firmaların teknolojik gelişimi, altyapı sektörleri, çevre ve bölgesel kalkınma olarak belirlenen yatay politika alanlarında 72 farklı eylemin yer aldığı strateji belgesinin, sanayinin ihtiyaçlarıyla birebir örtüştüğünü ifade eden Ergün, Bakanlık olarak Sanayi Stratejisi Belgesi'ne paralel olarak sektörel strateji belgeleriyle ilgili çalışmalarını da sürdürdüğünü belirtti.
Tekstil, hazır giyim, deri ve deri ürünleri sektörlerine yönelik strateji belgesini uygulamaya koyduklarını, demir-çelik, kimya, makine ve otomotiv sektörlerine ait strateji belgelerini Ekonomi Koordinasyon Kurulu'na sunduklarını, elektrik-elektronik ve seramik sektörlerine yönelik strateji belgelerinin ise tamamlanma aşamasına geldiğini belirten Ergün, önemli olanın bu belgelerin hazırlanmasının değil uygulanmasının olduğunu ifade etti.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.