SteelOrbis İtalya Forumu 2024: Çelik sektörünün gündemi karbonsuzlaşma
Yedi yılın ardından SteelOrbis yeni bir konferansla, İtalya’ya döndü.
Yedi yılın ardından SteelOrbis yeni bir konferansla, İtalya’ya döndü.
8 Ekim tarihinde Erdemir’in desteğiyle Milano’da gerçekleşen SteelOrbis İtalya Forumu 2024’e yaklaşık 200 piyasa temsilcisi katılım gösterdi. Forumun diğer sponsorları Tatçelik, Arslan Group, Artımet, Gökmetal ve Soybaş Steel oldu. Assofermet ve Eurometal’in iş birliğiyle gerçekleşen forumda ilk sözü İtalyan hurda, hammadde ve çelik distribütörleri birliği Assofermet aldı.
Assofermet Başkanı Cinzia Vezzosi, yeşil geçişte geri dönüştürülmüş çelik hem en çevre dostu hammadde hem de çelik sektörünün geleceği için en önemli bileşeni oluşturuyor. Vezzosi’nin verdiği bilgilere göre küresel karbonsuzlaşma yolunda İtalya ön plana çıkıyor. Öyle ki ülkede çelik üretiminin %84'ü elektrik ark ocaklı tesislerde gerçekleştiriliyor. Bu oran AB’de %46,5, ABD'de ise %72. Ayrıca geri dönüştürülmüş çelik Avrupa genelinde yüksek miktarlarda bulunuyor ve önümüzdeki günlerde bu mamule olan talebin daha da artması bekleniyor.
Assofermet'in çelik sektöründen sorumlu başkanı Paolo Sangoi’ye göre artan maliyetler ve imalat sektöründe azalan hizmet kalitesinin yanı sıra Çin’deki kriz, Rusya pazarının dışa kapalı olması ve Orta Doğu ile Ukrayna'daki çatışmalar da ekonomik toparlanmayı aşağı çekiyor. Öte yandan Sangoi, ithalatın İtalya ekonomisindeki yerine değindi. Halihazırda kotalara tabi olan Japonya, Vietnam, Güney Kore, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelere ayrıca antidamping tedbirleri getirilmesine dair son tartışmaların misilleme eylemlerini tetikleyebileceğini ve küresel ticareti daha da zorlaştırabileceğini ifade etti.
2023 üretim rakamlarına göre Avrupa’nın 4’üncü, dünyanın 52’nci büyük çelik üreticisi olarak pazardaki konumlarını korumak için çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Erdemir Pazarlama ve Satış Direktörü Meltem Alim Atmaca, “Son beş yılda, korumacı önlemlerin artması, salgın ve deprem felaketi sebebiyle üretimde zorluklar yaşansa da çelik sektöründeki tüketim toparlandı. Türkiye yassı çelikte ithalatçı konumunu devam ettirmekle birlikte, ülkemiz ekonomisinin büyümesine paralel olarak çelik sektöründeki talebin önümüzdeki 10 yılda umut verici bir şekilde artması bekleniyor. Türkiye’nin yassı çelik ihracatında yüzde 21 paya sahip olan Avrupa Birliği, Asya'dan bölgeye artan ihracat baskısı sebebiyle ağırlığını kaybetmeye başladı. Ülkemiz, 2017-2022 yılları arasında AB’nin yassı çelik ithalatının ortalama yüzde 16'sını gerçekleştirdi. Ancak 2023 yılına gelindiğinde bu oran yüzde 7 civarına düştü. Buna karşılık söz konusu dönemde Asya'dan AB'ye yapılan ihracatta önemli bir artış yaşandı. Asya ülkeleri, Türkiye ile Avrupa arasındaki yassı çelik ticaretinde iyileşmeler ve ortak korumacı politikalar geliştirilmemesi durumunda pazardaki konumunu güçlendirmeye devam edecek. Bu nedenle Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye karşı uyguladığı korumacı önlemleri tekrar gözden geçirmesi gerekiyor. Nitekim Avrupa Birliği ve Türkiye’deki çelik üreticilerinin Çin’in agresif tutumu karşısında ortak hareket etmeleri büyük önem taşıyor” dedi. Atmaca, gerçekleştirdiği sunumda, Türkiye ile AB arasındaki çelik ticaretinin uzun yıllara dayanan bir temelde sürdüğünü ve karşılıklı faydalar sağladığının da altını çizdi. Atmaca, “yaşanan gelişmelere bağlı olarak yıldan yıla bazı miktarsal sapmalar söz konusu olsa da AB ile Türkiye arasındaki çelik ticareti değer bazında dengelidir” dedi.
SteelOrbis Türkiye, Avrupa ve Asya bölgesi hurda piyasası uzmanı Ayça Özbay, katılımcılara Türkiye hurda piyasasının mevcut durumu hakkında bilgi verdi. Özbay, hurdadan üretim yapan çelik üreticilerinin kâr marjlarının Mayıs-Eylül döneminde nasıl bir seyir izlediğini detaylı olarak açıklayarak Haziran ve Temmuz aylarında zayıf çelik talebi, fiyatlara yönelik belirsizlik ve yüksek tonajlarda yapılan kütük ithalatı nedeniyle Türk üreticilerin hurda alımlarında tereddütlü davrandıklarını belirtti. Fakat Ağustos ayında deep sea hurda fiyatlarının gerilemesi ve üreticilerin stok yenilemeye karar vermesiyle Avrupa %67'lik payla Türkiye’nin en büyük hurda tedarikçisi olmaya devam etti.
Çelik sektöründeki yeşil dönüşümün ele alındığı üçüncü oturumda ilk sözü İtalyan Çelik Üreticileri Birliği Federacciai Başkanı Antonio Gozzi aldı ve İtalya ve Avrupa çelik sektörünün karşı karşıya olduğu kritik sorunlara dikkat çekti. Gozzi, “Yeşil Mutabakat kapsamında alınan önlemler, etki analizi ve maliyet-fayda analizini göz ardı ediyor. Bu şekilde karbonsuzlaşmanın sanayisizleşmeye dönüşme riski var ve bu, Avrupa için felaket olur,” yorumunu yaptı. Çelik üretiminin karbondan arındırılmasının küresel bir mesele olması sebebiyle asıl kritik konunun hurda sektörü olduğunu, yaklaşık 2030 yılına kadar elektrik ark ocaklı üretim oranının %25’ten %43’e çıkacağını belirten Gozzi, Federacciai’nin hurdanın korunması gereken kritik hammadde sınıfına sokulması gerektiği çağrısında bulunduğunu ifade etti.
İtalyan merkezli AFV Beltrame Group’un Genel Müdürü Raffaele Ruella, şirket için sürdürülebilirlik ve karbonsuzlaşma hedeflerinin önemini vurgulayarak bu hedefleri stratejik kararlarına ve operasyonel faaliyetlerine tamamen entegre etmek için nasıl bir yol izlediklerini anlattı. Ruella’ye göre grup, karbon emisyon değeri sektör ortalamalarının altında olsa da üretim verimliliğini artırmayı amaçlayan belirli projeler ve yatırımlarla bu değeri daha da aşağı çekmeye çalışacak. Bu kapsamda haddehanelerdeki tavlama fırınları yenilenecek ve operasyonel prosedürler optimize edilecek. Grup, 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2 üretimlerinde karbon emisyonlarını 2015 yılına kıyasla %40 azaltmayı hedefliyor.
Yeşil dönüşüm adımlarını şekillendirdiği Net Sıfır Yol Haritası’nı 2024 yılının ilk günlerinde açıklayan Erdemir’in Operasyonel Mükemmellik Direktörü Tayfun Kocabaş ise forumda gerçekleştirdiği sunumda şunları söyledi: “Sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda atılan adımlar ve yeşil dönüşüm çelik sektörünün geleceğini belirleyecek. Erdemir ve İsdemir olarak hedefimiz, 2030 yıl sonuna kadar, baz yıl olarak belirlediğimiz 2022’ye göre ton başına karbon emisyonunu yüzde 25, 2040 yılına kadar yüzde 40 oranında azaltmak. Erdemir ve İsdemir’de, üretilen ham çelik başına karbon emisyonlarını asgari yüzde 25 oranında azaltmak için 3,2 milyar dolarlık bir dönüşüm yatırımını 2030 yıl sonuna kadar gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Söz konusu yatırımlar kapsamında yıllık 1 milyon 710 bin MWh elektrik üretimi kapasiteli GES kurulumu da gerçekleştirilecek. 2050 yılında net sıfır emisyona ulaşmak hedefiyle başladığımız yeşil dönüşüm yolculuğumuzda; karbon emisyonunu azaltıcı, enerji verimliliği sağlayacak iyileştirme ve yatırım faaliyetlerimizle sürdürülebilir geleceğe doğru emin adımlarla ilerleyeceğiz.”
Avrupa Çelik Üreticileri Birliği (EUROFER) Ekonomik Araştırma ve Piyasa Analizi Direktörü Alessandro Sciamarelli Avrupa piyasası ciddi bir resesyonu önlemeyi başararak, tabiri caizse "yumuşak iniş" yaptığını ifade etti. Beklenen toparlanmaya rağmen çelik talebinin en fazla olduğu imalat sektörleri zayıf seyretmeye devam ediyor. 2022'de %8,3, 2023'te ise %9 düşüş kaydeden görünür çelik tüketiminin 2024 yılında ilk tahminlere göre sadece %1,4’lük bir artış kaydedeceği öngörülüyordu. Fakat bu beklentinin aşağı yönlü revize edilmesi ve tüketimin pandemi öncesi seviyelerin 12 milyon mt altında kalması bekleniyor.
Küresel çelik piyasaları başlıklı oturumda Çin piyasasındaki son gelişmelere ilişkin katılımcılara bilgi veren CIEC Group Genel Müdür Yardımcısı ve Orta Doğu Yöneticisi Hüseyin Ocakçı, üreticilerin finansal açıdan zarar etmeleri nedeniyle çok düşük kapasite kullanım oranlarıyla çalıştıklarını ve %5'lik düşüşün ardından üretimin daha fazla aşağı çekilmeyeceğini ifade etti. Fiyatlara dair yorumlarda bulunan Ocakçı, Çin’in 8 günlük tatil öncesinde fiyatlarda 40$/mt artış yapmasının ardından 8 Ekim’de tatilden dönmesiyle beraber fiyatları yaklaşık 15-40$/mt daha yükselttiğini ifade etti.
Küresel ekonomi ve Mısır ekonomisine dair genel bir değerlendirme sunan Mısırlı çelik üreticisi El Marakby Steel’in İş Geliştirme ve Sürdürülebilirlik Sorumlusu Ramy Saleh, Mısır çelik sektörü birçok zorlukla karşı karşıya olsa da yeşil çelik dönüşümünün ne kadar önemli olduğunun altını çizdi ve çoğu üretici ya doğrudan indirgenmiş demir ya da hurda kullanarak elektrik ark ocaklı üretim yaptığı ve bu üretim şekli yüksek fırınlı üretime kıyasla daha düşük karbon emisyonuna sahip olduğu için yeşil dönüşümün MENA bölgesi için bir fırsat olabileceğine işaret etti.
Son oturumda küresel ekonomi ve İtalya ekonomisine ilişkin beklentileri paylaşan Cattolica Üniversitesi İktisadi ve Sosyal Bilimler Eğitim Programı Direktörü ve Uluslararası Para Fonu Eski Direktörü Carlo Cottarelli, IMF’in Çin dahil olmak üzere gelişmiş ekonomilerin 2024 ve 2025 yıllarında sırasıyla toplam %1,7 ve %1,8 oranlarında büyüyeceğini öngördüğünü aktardı. Cottarelli, karbonsuzlaşma konusunda ise maaliyetlerin tüm sektörlere eşit şekilde dağılmadığını ve karbonsuzlaşma faaliyetleri bakımından önemli yol kateden gelişmiş ekonomiler ile karbon salımları halen artan gelişmekte olan ülkelerin çıkarları arasındaki büyük adaletsizliği vurguladı.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.