Türk alüminyum sektörünün büyüklüğü 4 milyar dolar civarında
TALSAD - Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
TALSAD - Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Alüminyum sektörünün Türkiye’deki tek sözcüsü durumunda olan TALSAD, alüminyum sektörünü yurtiçi ve yurtdışında başarıyla temsil ediyor. Dünyada ve Türkiye’de alüminyum sektörünün genel durumu, sektörün sorunları, gelecek hedefleri üzerinde değerlendirmelerde bulunan TALSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
TALSAD hakkında bilgi alabilir miyiz? TALSAD’ın kuruluş amacı ve bugünlere gelişi hakkında bizlere neler söyleyebilirsiniz?
TALSAD, 1971 yılında kurulmuş ve kısa zamanda gelişerek alüminyum sanayi sektörünün de tek sözcüsü durumuna gelmiştir. 1989 yılında T.C. Bakanlar Kurulu kararı ile unvanında “TÜRKİ- YE” kelimesi kullanma hakkı verilerek, Derneğimize sektörümüzü yurtiçinde ve yurtdışında birinci derecede temsil etme onur ve yetkisi verilmiştir. Derneğimiz, yurtdışı temsil yetkisinin hemen arkasından 1990 yılında başlatılan çalışmalar sonucunda 1992 yılında Avrupa Alüminyum Birliği’ne asil üye olarak kabul edilmiş ve Avrupa’ya adım atan sektör temsilcisi sivil toplum kuruluşu olarak diğer sektörlere de örnek teşkil etmiştir.
Bugün TALSAD’ın çatısı altında 67 üyesi bulunmaktadır. Zaman zaman ülkemiz ekonomisinin geçirdiği sıkıntılara da bağlı olarak üye sayımızda küçük değişiklikler olmuşsa da TALSAD gücünden hiç bir şey kaybetmemiş, yurtiçinde ve yurtdışında alüminyum sektörümüzün tek güçlü temsilcisi olarak faaliyetlerine devam etmiştir. Günümüzde üye firmalarımız büyüklükleriyle Türkiye alüminyum sektörü pazarının neredeyse %80’ini temsil etmektedirler.
TALSAD gönüllü bir güç birliğidir. Firmaların TALSAD çatısı altında birleşmeleri Alüminyum Sektörün sesini ve sorunlarını ilgili mercilere bu güçbirliği içinde duyurabilmektir. TALSAD’ ın misyonuna uygun olarak yaptığı çalışmaların başında öncelikli olarak Türkiye Alüminyum üreticilerinin sorunlarına odaklanmak ve bu sorunlara yetkili makamlar nezdinde çözüm önerileri getirebilmektir. Aynı zamanda günümüzün en önemli ve stratejik metallerinden biri olan alüminyumu ülkemiz geleceğinde bugün olduğundan daha da iyi seviyelere taşıyabilmek ve sürdürülebilirliliğini sağlayabilmektir.
Bu amaçla geçtiğimiz yıllarda Ekonomi Bakanlığının başlattığı “GİTES - Girdi Tedarik Stratejisi” ve Sanayi Bakanlığı’nın sürdürdüğü “Türkiye Demir Çelik ve Demirdışı Metaller Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı” projelerinde TALSAD önemli görevler üstlenmiş ve her iki proje kapsamında yapılan toplantılara iştirak ederek çözüm önerilerini bir rapor halinde yetkililerle paylaşmış ve halen bu çözümler üzerinde ulusal stratejilerin oluşturulması ve hayata geçirilmesi konularında da çalışmalarını devam ettirmektedir. Ayrıca son dönemlerde Türk Alüminyum sektörünü ve ihracatımızı önemli derecede etkileyen “Alüminyum Hammadde İthalatı” konusunda da oluşan sorunları ve gelişmeleri ilgili bakanlıklar nezdinde yakından takip ederek çözüm önerileri geliştirmektedir.
Derneğinizin son dönem faaliyetlerinden kısaca bahseder misiniz? Güncel çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Talsad olarak iki önemli etkinliğimizden de bahsetmek isterim. Bunlardan ilki Alüminyum Fuarlarımızdır. Türkiye’nin Alüminyum sektöründe son yıllarda göstermiş olduğu başarılı gelişmelere bağlı olarak Hannover Messe Ankiros Fuarcılık A.Ş. ile birlikte gerçekleştirdiğimiz alüminyum fuarlarının bu yıl dördüncüsünü düzenlemekteyiz. Bu yıldan itibaren uluslararası bir statü kazanan “ALUEXPO 2015 – Uluslararası Alüminyum Teknolojileri, Makine ve Ürünleri İhtisas” fuarı 8- 10 Ekim 2015 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde bir kez daha kapılarını dünyaya açacaktır.
Bundan sonraki yıllarda da aynı ilgi ve birliktelikle devam edeceğimizi umduğumuz ALUEXPO fuarları ile sadece Türkiye’den değil, dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerin ve katılımcıların ülkemiz kaynaklı kaliteli ve son teknoloji alüminyum ürünleri tanıyabilecekleri, teknik bilgi alışverişinde bulunabilecekleri ve ticari taleplerini karşılayabilecekleri bir ortam oluşturmayı ve gittikçe artan bir taleple de bu ortamı sürdürebilmeyi diliyoruz. Türkiye’yi alüminyum sektörü alanında Avrupa ile Asya bağlantısını sağlayan bir üretim merkezi konumuna getirme hedefimize giden yolda hızla ilerlemekteyiz. ALUEXPO fuarlarında, sadece alüminyum ve alüminyum mamullerine değil, ayrıca sektörümüzle doğrudan ya da dolaylı yollarla bağlantılı, sektörümüzle ilgili makina ve ekipman üretimi yapan, sektörümüze hammadde ve sarf malzemesi tedarik eden yan sanayi sektörüne de yer vererek güçlü işbirliği içinde üretim çıtamızı hem kalite hem de miktar açısından daha da yukarılara taşımayı arzuluyoruz.
Geleneksel olarak ALUEXPO fuarlarımız ile eş zamanlı TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası ve TUBİTAK MAM ile birlikte düzenlediğimiz Alüminyum Sempozyumlarımızın 7.’si ile bir taraftan Alüminyum sektörümüzün ekonomik ve bilimsel anlamda dünyada ve Türkiye’ de geldiği noktayı incelerken, diğer taraftan da teknolojik anlamda gelişmeleri ve yenilikleri öğretecek hem teorik hem de pratik birçok konuyu tartışmaya açacağız. Sempozyum etkinliğimiz içinde bir yenilik olarak bu yıl, yeni mezun olmuş ya da olacak genç mühendislerimize sektör profesyonellerimizin tecrübelerini aktarabilmek ve alüminyum sektörüne giden yolda ufuklarını aydınlatabilmek amacıyla öğrenci oturumu da gerçekleştireceğiz. Bu her iki önemli etkinliğimiz içinde bu yıl değişik olarak öğrenci oturumu, nitelikli alım heyeti ve fotoğraf yarışması gibi etkinlikler de düzenlemekteyiz.
Alüminyumun kullanım alanları, Türkiye’de ağırlıklı olarak tercih edilen ürün çeşitliliği hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?
Alüminyumun diğer metallere göre avantajlı olmasını sağlayan birçok özelliği mevcuttur. Alüminyum, hafif, elektrik ve ısı iletkenliği yüksek, kolay şekil alabilen, dayanıklı, oksijen bariyeri yüksek ve geri dönüşümlü olması sayesinde birçok sektörde bir çok kullanım alanında tercih edilen bir malzemedir.
Alüminyum, inşaat, kimya, gıda ambalaj, ulaştırma, elektrik ve elektronik, makine ve ekipman imalat, metal sanayii, dayanıklı tüketim sektörleri ve çeşitli mühendislik uygulamaları gibi pek çok kullanım alanına hizmet vermektedir. Alüminyum, günlük hayatın hemen her alanında karşımıza çıkan bir üründür. Otomotiv jantlarından, dış çephe kaplamalarına, borudan mutfak folyosuna, binalardaki çatıdan, köşe profiline kadar birçok noktada kullanım alanı bulmaktadır. Alüminyum yüzde yüz geri dönüşüm özelliği ile bir kere üretildikten sonra tekrar tekrar kullanılabilen bir metaldir ve geri dönüşümde performasını aynı şekilde korumaktadır. Hafifliği sebebiyle özellikle otomotiv sektöründe yakıt tasarrufu sağlamaktadır. Gıda ve içecek paketleme uygulamalarında alüminyum folyo kullanılması üretimde gereken kaynaklarda daha fazla tasarruf sağlamaktadır.
Alüminyum ambalaj uygulamalarında, ışık, gaz, nem ve rutubete karşı geçirimsizlik özelliği ile bariyer görevi görerek gıda, içecek ve teknik uygulamalarda muhafaza ve koruma sağlamaktadır. Böylece ürünlerin özgün aromalarını, özel yapılarını koruyarak ömürlerinin daha da uzamasına ve ilk günkü gibi muhafaza edilmesine olanak sunmaktadır. İnşaat sektöründe de binaları ve temelleri hafifletmesinin yanı sıra her türlü gemi, uçak, kamyon ve özel araç taşımacılığında ağırlıktan tasarruf edilmesini sağlamaktadır.
Alüminyum ısı iletkenlik özelliğiyle ısıtma, soğutma, izolasyon alanlarında da enerji tasarrufu sağlamaktadır. Ayrıca ses izolasyonu özellikleri sayesinde otoyollarda ses yalıtımı sağlayan bariyerlerde de kullanılmaktadır. Tüm bu özelliklerinin yanında alüminyum üretimi endüstriyel uygulamalar arasında çevreyi en az etkileyen endüstrilerden biridir. Alüminyumun bu özellikleri, kullanım alanlarının genişlemesinde ve tüketiminin artmasında büyük önem taşımaktadır. Teknolojinin ve endüstrinin gelişimine paralel olarak alüminyum kullanımını artıracak yeni kullanım alanları bulmakta, yeni üretim metotları ve ürün tasarımı için Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verilerek ürün geliştirme ve inovasyon çalışmalarına devam edilmektedir.
Türkiye’nin toplam alüminyum tüketimi, alüminyum üretimi, ihracatı ve ithalat rakamlarını bizimle paylaşır mısınız?
Alüminyum tüketimi ülkelerin sanayileşme seviyesi ve kişi başına düşen gelir ile birlikte artış göstermektedir. Ülkemizdeki kişi başına düşen alüminyum tüketim miktarı, son 5 sene içinde neredeyse 2 katına yükselmiştir. Global alüminyum kullanımındaki talep ve üretim artışıyla birlikte hem ülkemizde hem de dünyada sürekli bir gelişim mevcuttur. Güncel verilere göre ülkemizdeki toplam alüminyum tüketimi 1 milyon 800 bin tonun üzerindedir. TÜİK verilerine göre Türkiye alüminyum sektöründe 2014 yılında gerçekleşen ithalatta 1 milyon 94 bin ton ve 2,5 milyar dolar ile birinci sırada birincil alüminyum gelirken, ikinci sırada 110 bin ton ve 0,5 milyar dolar ile yassı ürünler olmuştur. 2015 yılının ilk 6 ayındaki ise yine 553 bin ton ve 1,2 milyar dolar ile birincil alüminyum, ikinci sırada da 67 bin ton ve 0,3 milyar dolar ile yassı ürünler olmuştur.
Özellikle Savunma ve Havacılık, Otomotiv başta olmak üzere stratejik sektörler için alüminyumun önemi ve bu sektörlerin alüminyum sektörüne olan katkılarını bizlerle paylaşır mısınız?
Alüminyum hafifliği ve kolay şekil verilebilmesiyle savunma ve ulaştırma sanayileri için vazgeçilmez bir üründür. Ulaştırma araçları ne kadar hafif olursa, hareket etmeleri için o kadar az enerjiye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu durumun akaryakıt tüketiminde sağlayacağı tasarruf ve çevre açısından atmosfere yayılan atık egzoz gazının düşürülmesi yönünden çok büyük faydası bulunmaktadır. Bu nedenle alüminyumun sirküler ve sürdürülebilir bir ekonomi oluşturulmasında önemli katkıları olduğunu söylemek mümkündür. Özellikle otomotiv sektöründe alüminyum tüketimi gün geçtikçe artmaktadır. Örneğin 2015 senesinin başında Ford Kuzey Amerika’da en çok satılan F150 pick-up modellerinin dış gövdesinin alüminyumdan üretileceği kararını açıklamıştır. Sektördeki birçok dünya markasının da alüminyuma yönelmesiyle önümüzdeki 5 sene içerisinde global ulaştırma sektöründe kullanılacak alüminyum miktarında %50’nin üzerinde bir büyüme beklenmektedir.
Türk alüminyum sektörünün genel durumu ve geleceği hakkındaki öngörüleriniz neler? Sizce sektörün gelişmesi adına neler yapılabilir?
Dünyadaki toplam alüminyum endüstrisinin büyüklüğü 130 milyar dolar, Türk alüminyum sektörünün büyüklüğü ise yaklaşık 4 milyar dolar seviyesindedir ve önemli bir büyüme potansiyeline sahiptir. Sektörün gelişiminin devamının sağlanması için, teknolojik altyapının kuvvetlendirilmesi önem kazanmaktadır. Bunun yolu ise inovasyona ağırlık vermekten ve Ar-Ge yatırımlarının yoğunlaştırılmasından geçmektedir. Ayrıca Türkiye’nin alüminyum konusunda bir marka haline gelmesi Türkiye alüminyum sektörünün dünyada daha da saygın bir yer edinebilmesi için önemlidir. Global pazarlarda kalite, nitelik ve çeşitlilikte üretimi ile önemli bir ticaret hacmi kazanmış olan alüminyum sektörümüz, uluslararası pazarlarda marka imajını kuvvetlendirerek daha da rekabetçi hale gelmesi mümkün olacaktır.
Alüminyum geri dönüşüm faaliyetleri ülkemiz ekonomisinin ve global ekonomilerin sürdürülebilir kılınması için önemli bir baz oluşturmaktadır. Alüminyum doğası gereği yüzde yüz geri dönüştürülebilir bir metal olması nedeniyle, halihazırda yeşil bir sanayi alanıdır. Bu sebeple geri dönüşüm faaliyetlerinin desteklenmesi ve yaygınlaştırılması da sektörün gelişimindeki anahtar öneme sahip olacak unsurlardan biridir. TALSAD olarak alüminyum sanayisinin tüm alanlarında destekleyici ve geliştirici çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.