Türkiye'deki sıcak daldırma firmalarını tek bir çatı altında topluyoruz

Sorularımıza geçmeden önce bizlere derneğinizden bahseder misiniz?

GALDER Türkiye’deki sıcak daldırma galvaniz firmalarını tek çatı altında toplayan, sektörü yaygınlaştırmak ve geliştirmek için çalışan bir kuruluştur. Bunun için çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Yurtiçinde sektörümüzle ilgili sektör birlikleriyle/ dernekleriyle işbirliği yapıyoruz. Uluslararası platformda üyesi olduğumuz IZA (uluslararası Çinko Birliği) ve EGGA (Avrupa Genel Galvanizciler Birliği) ile ülkemizi sektörümüz adına temsil ediyoruz. Bu birlikler aracılığıyla sıcak daldırma galvanizin dünyadaki durumunu, en güncel teknik ve ticari konularını yakından takip ediyoruz. Onlarla ortak eğitim/ seminerlere imza atarak güncel bilgileri üyelerimizle paylaşıyoruz. Böylece son olarak Nisan ayında IZA işbirliğiyle Sıcak Daldırma Galvaniz Konferansı’na imza attık. Türkiye’den ve dünyanın 4 bir yanından sektör profesyonellerini İstanbul’da bir araya getirdik. Derneğimiz aktif çalışmalarını önümüzdeki dönemde de sürdürmeye devam edecek.

Sektörümüzün tanıtmanın ve geliştirmenin yanı sıra üyelerimizin haklarını ve çıkarlarını koruyor, üyeler arasında işbirliği ve dayanışma platformları oluşturuyoruz. Galvaniz sektörü ile ilgili hukuki, ekonomik ve teknik konularda kurum ve kuruluşlara danışmanlık hizmeti veriyoruz.

Sıcak Daldırma Galvanizleme (SDG) hangi sektörlere hizmet verir?

Sıcak daldırma galvaniz yapısal çelik - inşaat, enerji, ulaşım, bağlantı elemanları, kent – park mobilyaları, tarım, hayvancılık, otomotiv ve denizcilik sektörlerinde kullanılıyor.

Galvanizlemenin faydaları, ülke ekonomisine, sektöre ve çevreye olan katkıları hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Korunmayan çelik korozyona uğruyor. Bu da hem onun kullanıldığı yapıyı tehlikeye sokuyor hem de bakım / onarım maliyeti getirerek ülke ekonomilerine yük oluyor. Sadece geçen yıl Türkiye’de doğrudan ve dolaylı korozyon kaybının maliyeti 48,87 milyon dolardı(Prof. Dr. Ali Fuat Çakır, Sıcak Daldırma Galvaniz Konferansı - 2014). Biz de sıcak daldırma galvaniz firmalarının temsilcisi olarak sektörümüzü tanıtıp yaygınlaştırmak için çalışıyoruz. Bu, aynı zamanda sosyal sorumluluğumuzdur; çünkü SDG’nin yaygınlaşması doğal kaynakların korunması ve ülke ekonomisinin korozyon kaybına bağlı yüklerden kurtulması demek…

Avrupa’da, Amerika’da, Güney Afrika’da, Avustralya’da galvaniz kullanma bilinci gelişmiş. Yaşam alanlarını, binaları ve çevreyi inşa eden profesyoneller uzun ömürlülüğü, ekonomik oluşu, çevresel performansı ve hızlı üretim süreçlerine bağlı olarak SDG’yi özellikle tercih ediyor.

Örnek olarak Euro 2016’ya hazırlanan Marsilya Veledrom Stadyumu’nu ele alırsak; çelik çatı yapımında sıcak daldırma galvanizlemeyi kullanmalarının en önemli kriterinin ekonomik avantajı olduğunu söyleyebiliriz. Bu proje için 5000 tondan fazla malzeme SDG ile kaplandı ve boya gibi alternatif yöntemlere kıyasla yaklaşık 2 milyon Euro tasarruf sağlandı. Bunun yanı sıra çevreci bir yöntem olması, boruların iç ve dış yüzeylerini koruması ve montajda kolaylık sağlaması da projeyi gerçekleştiren firma seçimlerinde etkili olmuş.

Sıcak Daldırma Galvanizleme (SDG) yöntemi ülkemizde son dönemde yaygınlaşmaya başladı. Bu anlamda sektör son yıllarda ne gibi gelişmeler kaydetti?

Öncelikle pazar payımız arttı; ancak henüz hak ettiğimiz paya ulaşamadık. Bu konudaki en büyük engel sektörümüzün tüm ilgililer tarafından bilinmemesi. Galvaniz kaplama alternatifler arasında en ekonomik, uzun ömürlü, bakım/onarım gerektirmeyen, doğaya dost, güvenilir yöntem ancak çoğu ilgili bu avantajlardan habersiz. Bizde dernek olarak sektörümüzün tanıtımına ağırlık vererek bu sorunu gidermeye çalışıyoruz. Bilinirliğimizin artmasına paralel olarak kullanımda artacaktır.

Ülkemizde artan çelik yatırımları, bununla birlikte büyüyen çelik yapı pazarı hakkında neler düşünüyorsunuz? Bu gelişmeler sizin sektörünüze nasıl yansıyor?

Sıcak daldırma galvaniz kaplama yapısal çeliğin olmazsa olmazıdır. Galvanizle kaplanan çelik yapının ömrü uzar, dayanıklılığı artar. Yapılan bazı araştırmalar galvanizli çelik kullanılan binaların sismik dayanıklılığının da arttığını gösteriyor. Deprem bölgesindeki bir ülke olarak, yapılarda SDG kaplamanın kullanılması gerektiğine inanıyoruz. Yapı-inşaat, galvanizi kullanan sektörler arasında 3’üncü sırada yer alıyor. Oysa SDG’li çelik kullanılarak binaların dayanıklılığı artar ve bakım – onarım maliyetleri azalır. Örneğin ABD’de bulunan Memphis Havalimanı’nın Kontrol Kulesi’nin inşaasında galvanizli çelik kullanıldı.

Ana fay hattına yakın konumu nedeniyle kulenin yapımında kullanılan malzemelerin sismik dayanıklılığa sahip olması gerekiyordu. Ayrıca Mississippi Nehri’ne yakınlığına bağlı olarak nem oranın yüksek oluşu ve uçuş egzozuyla çözünen kimyasalların etkisi de dikkate alınmalıydı. Binanın kullanım amacına bağlı olarak da sık sık bakım yapılması görevini aksatması demekti. Dolayısıyla bakım gerektirmeyen, uzun soluklu bir çözüme ihtiyaç vardı. Bu nedenlere bağlı olarak galvanizli çelik bu projede özellikle tercih edildi.

Sektörün ve galvanizleme bilincinin gelişmesi için ülkemizde neler yapılması gerekiyor? Bu noktada okuyucularımıza ve resmi makamlara iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Galvanizle kaplanmayan her demir çelik ürünü yok olmaya mahkumdur. Demir- çelik ürünün yok olması; o ürünün kullanıldığı yapıyı da tehlikeye sokar. Durumu telafi etmek için bakım/onarım yapılması gerekir ki onarım masrafları ülke ekonomilerine giderek artan bir yük oluşturuyorlar. Bu işin görünen boyutu tabi bir de dolaylı etkileri var. Örneğin bir enerji nakil hattını ele alırsak bu projede bir bakım çalışması olması halinde o hattın enerji sağladığı bölgenin enerjisi kesintiye uğrar. O bölgede yaşan durur, iş yerleri çalışamaz. Bölgenin ekonomisi durur. Diğer taraftan çürüyüp, yok olan demir / çelik milli servettir. Doğal kaynaktır. Dolayısıyla korozyonun az önce bahsettiğim etkilerini göz önüne alarak, tüm ilgililerin doğal kaynakları ve ülke ekonomisini koruyucu bir bilinçle konuya yaklaşması gerekiyor. GALDER olarak tüketiciyi ve ilgili sektör profesyonellerini bilinçlendirmek etkin bir iletişim süreci yürütüyoruz. Bu süreçte gerek kendi yayınımız Galvaniz Dünyası ve websitemizle gerekse katıldığımız veya organize ettiğimiz seminerlerle geniş kitlelere ulaşmaya çalışıyoruz.

Sektör 2014 yılının ilk yarısını nasıl geçirdi, yılın ikinci yarısından neler bekliyorsunuz?

2014 yılından genel beklentimiz üretimin yüzde 10 artması. Geçen yıl olduğu gibi bu yılda üretimin artmasında alt yapı – üst yapı, otoyol, köprü vb. projeleri ve enerji sektöründeki yatırımları etkili olacak.

Kısa ve uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleri bizimle paylaşır mısınız?

Öncelikle bu yıl “Sıcak Daldırma Galvanizin El Kitabı” isimli yayını Türkçe olarak yayınlayacağız. Bu kitap ilk olarak Almanya’da yayınlandı. Ardından İngilizce versiyonuyla Amerika’da basıldı. Türkiye’de SDG hakkında hiçbir yazılı kaynak yok. Bu kitapla hem galvanizcilere hem galvaniz kullanıcılarına hem de ilgili tüm sektörlere eşsiz bir rehber sunmuş olacağız. Kitabımız sonbaharda profesyonellerle buluşacak.

Yine son baharda yapmayı öngördüğümüz diğer bir projemizde üniversite ziyaretleri. Mimarlık ve mühendislik fakültelerinde seminerler organize ederek örnek projeler ve çalışmalarla sektörümüzü geleceğin profesyonellerine yakından tanıtacağız.

Nisan ayında geniş çaplı bir konferans organize etmişti. Yılın 2’nci yarısında da üyelerimize özel teknik seminerlerde gündemimizde olacak.

Sektörümüzü tanıtacağımız etkinliklere, seminerlere, organizasyonlara katılacak ilgililere ulaşmaya ve Sıcak Daldırma Galvanizi yaygınlaştırmaya devam edeceğiz.

. . .

İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.