Türkiye’nin 2. yüzyılında paslanmaz çelik üretimine mutlaka geçilmeli
Galip TÜRKMEN / Emekli Başmüfettiş
Galip TÜRKMEN / Emekli Başmüfettiş
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın 9.8.2024 tarihinde BG Ferrokrom tesisinin açılışında yaptığı konuşma dikkatini çekmişti. Bakan “Sanayimiz için kritik önemi haiz ve ferrokrom üretim altyapımızla entegre bir paslanmaz çelik üretimi yatırımının ülkemize kazandırılması artık hep birlikte öncelikli bir hedefimiz. Bunu da inşallah hep beraber başaracağız. Sanayileşme tarihimizde yeni bir sayfa açacak bu yatırımı da ülkemize kazandırmakta kararlıyız.” diyordu. Tam bağımsızlık yolunda ilerleyen ve Türkiye yüzyılı hedefine kilitlenen ülkenin, nihayet kritik bir alandaki eksikliği fark edilmiş ve paslanmaz çelik üretimine geçileceği en yetkili ağızdan ifade edilmişti.
Türkiye 45 yıl aradan sonra yeni bir ferrokrom tesisine kavuşuyordu. Ferrokrom tesisinin açılmasından daha önemli olan paslanmaz çelik üretimine geçme ihtiyacının anlaşılmış olmasıydı. Türkiye 175 yıldır krom yağması yaşıyordu. 1958 yılında düşük karbonlu 1977 yılında yüksek karbonlu ferrokrom tesisleri kurulmuşsa da şimdi yarı kapasitesinin altında çalışan ferrokrom tesisleri ve bunlarda kullanılandan çok daha fazlası yurt dışına ihraç edilen krom ile yağma halen devam etmektedir. Güney Afrika, Türkiye, Arnavutluk dışında doğru düzgün krom ihraç eden ülke de yok. Kazakistan, Zimbabve ve Rusya yurt dışına krom satmıyor. Başta ABD ve Avrupa Birliği olmak üzere birçok gelişmiş ülke için stratejik ürün statüsünde.
Kritik diğer bir deyimle stratejik hammadde olan krom nedir
Krom yer kabuğunun doğal bileşenleri arasında yer almaktadır. Mineral yapısı farklı renkler içerdiğinden Yunanca kelime olan ‘chroma’ yani renk olarak anılmaktadır. Metalik bir görünüme sahip olan krom aynı zamanda gümüş gibi parlak bir yapıya sahiptir. Diğer taraftan sert bir metal olmasına rağmen kolay kırılır. Krom oldukça geniş bir alanda kullanılmaktadır. Metalurji, kimya, döküm sanayii, otomotiv sektörü, mutfak ve banyo metalleri gibi pek çok değişik sektörde kullanılan krom; en önemli metaller içerisinde yer almaktadır. Krom rezervleri 230 milyon tonu Kazakistan, 200 milyon tonu Güney Afrika, 79 milyon tonu Hindistan ve 27 milyon tonu Türkiye’de olmak üzere daha azalan miktarlarda değişik ülkelerde bulunmaktadır.
Ara ürün ferrokrom
Doğal ortamda ham cevher halinde yüzde 20-40 krom içeren kromit madeni ergitme yoluyla zenginleştirilip yüzde 60 – 65 krom içeren ferrokrom ara ürününe dönüştürülür. Kromlar karbon içeriğine göre yüksek karbonlu (YK) ve düşük karbonlu (DK) olarak ikiye ayrılır. YK ferrokrom, paslanmaz çelik, metal ve silah sanayiinin önemli bir katkı maddesidir. Bu kapsamda kromun çeşitli alaşımları mermi, denizaltı, gemi, uçak, top ve silahlarla ilgili destek sistemlerinde kullanılır. Paslanmaz çeliğin dayanıklılığının yanı sıra, kullanıldığı yerlere estetik bir görünüm kazandırması nedeniyle son yıllarda otobüsler ve tren vagonlarında, otobüs duraklarında, cadde ve sokak aydınlatma sistemlerinde, binalarda merdiven korkuluklarının yapımında giderek artan oranda kullanılma başlanmıştır. Kromun süper alaşımları ısıya dayanıklı, yüksek verimli türbin motorlarının yapımında kullanılmaktadır.
İstanbul Maden ve Metaller İhracatçılar Birliği’nin rakamlarına göre 2023 yılında krom cevherleri ihracatımız 1,46 milyon ton karşılığı 397,59 milyon USD olarak gerçekleşmiştir. 2023 yılında ferrokrom ihracatımız ise 81,15 bin ton karşılığı 236,39 milyon USD olarak gerçekleşmiştir. Ferrokrom ihracatımızda ABD, Hollanda ve Japonya başı çekmektedir. Krom ise en çok Çin’e satılmaktadır.
Tarihsel süreçte Krom ve Ferrokrom
Krom metalinin 1797 yılında keşfedilmesinden sonra, dünyada ilk kromit yatakları, 1798 yılında Ural Dağları’nda bulunmuştur. Peşinden Amerika’da keşfedilmiştir. Ülkemizde ise, Amerika’daki Maryland yataklarının tükenmesinden sonra, ilk kromit yatakları 1848 yılında Bursa yakınlarında tespit edilmiş ve bu bölgede 1850 yılında üretime başlanmıştır. Hindistan ve Güney Afrika’da krom madenciliğine başlama tarihi olan 1906 yılına kadar, 50 yılı aşkın bir süre Türkiye (o tarihte Osmanlı) başta ABD, dünyanın krom ihtiyacını karşılamıştır. Amerika’da 1897 yılında ilk yüksek karbonlu ferrokromun üretildiği, İngiltere’de paslanmaz çeliğin 1913 yılında ilk kez ticari üretimine geçildiği görülmektedir
1906 yılına kadar krom imtiyazlarının çoğu İngiliz firmalardadır. 1906 yılından sonra, Osmanlı – Alman ilişkilerinin güçlenmesi çerçevesinde imtiyazların Alman firmalara verildiği görülmektedir. İçerde krom tüketecek sanayi bulunmadığından üretilen kromların tamamı ihraç edilmiştir.
İkinci Dünya savaşı sırasında tarafsız kalan Türkiye, Almanya’ya krom ihracı sebebiyle İngiltere ve müttefiklerinin yoğun baskısına maruz kalmış ve 1944 başlarında krom sevkini tamamen durdurmuştur. 1944 yılına kadar silah sanayiinin önemli girdisi olan kromu Almanya’dan esirgemeyen Türkiye, 1970’li yıllarda YK ferrokrom tesisi kurmak istediğinde Almanya hayır demiştir. Almanya’nın baskılarına rağmen Japonya’dan temin edilen kredi ve Japon teknolojisi ile tesis kurulur. 1977 yılında ferrokrom üretimine geçilir. Etibank 1977 yılında üretime geçer ancak ferrokromu yurt içinde tüketecek paslanmaz çelik sanayii olmadığından üretimin büyük bir kısmı ABD’ye ihraç edilir.
DK ferrokromda durum farklıdır. Elektrometalurji tesisi Fransız Pechiney-Compadec Group ve Etibank ortaklığı ile 1958 yılında Antalya’da kurulur. 1970 yılında Etibank hisselerin kalanını satın alır. DK ferrokromdan esirgenmeyen teknoloji, paslanmaz çelikte kullanılan YK ferrokrom söz konusu olunca verilmez.
Benzer durum Demir Çelik ve Alüminyum gibi ağır sanayi tesislerini kurmak istediğimizde de olmuştur. Bu sanayilerin ülkemizde kurulmasını istemeyen NATO müttefiklerimiz teknolojiyi bizden esirgediğinden, Sovyetler Birliği’ne (aslında Rusya’ya) yaptırmak zorunda kaldık.
ABD için stratejik bizim için sıradan….
ABD ve Avrupa Birliği kromun temin edilme kaynaklarının pek güvenilir olmadığı gerekçesinden hareketle; krom cevheri ve ferrokromu stratejik ürün kabul etmektedir. ABD ve AB için stratejik olan krom ve ferrokrom Türkiye için diğer ihraç ürünlerinden ayrı bir özellik taşımıyordu. Ferrokrom İşletmeleri Ekim 2000’de, 2840 sayılı kanun ile korunan bor tesisleri dahil tüm Eti Holding (şimdi Eti Maden) Aralık 2000’de Özelleştirme İdaresi’ne devredildi.
YK ferrokrom üreten Elâzığ Ferrokrom İşletmesi ile ilk ilgilenen Kazakistan kromlarını kontrol eden, o tarihte Avrasya Yahudi Kongresi başkanı olan Kazakistan ve İsrail vatandaşı Aleksandr Maskevitch oldu. Maskevitch, Ferrokrom ve Seydişehir Alüminyum tesislerini gezip gördü. Maskevitch ve adamlarına Fettah Tamince’ye ait Fine Grup çalışanları eşlik ediyordu. Fine Grup bundan başka Rus Sual Grup yöneticilerine de eşlik ettiler bu tesisleri ziyaretlerinde. 2003 yılında bu iki grup dışında özelleştirme ihalesine giren olmadı. İhale, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından iptal edildi. 2004 yılındaki ihaleye yerli firmalar katıldı ve 58 milyon dolar gibi komik bir rakamla Yıldırımlar ihaleyi kazandı.
Eti Krom’u satın alan Yıldırımlar, Türkiye’de ferrokrom üretimini azaltıp krom üretimini artırırken Arnavutluk. İsveç, Rusya, Kazakistan ve ABD’de krom ve ferrokrom tesisleri satın almak yoluyla yatay büyümeyi tercih etmiştir. 2004 yılına kadar Rusya’dan gelen kömürün yurt içinde satışını yapan Yıldırımlar bu tarihten sonra inanılmaz bir hızla büyümüştür. Krom/ferrokrom sektörü o tarihe kadar bildikleri bir alan değilken 2004 yılından bu yana 20 yılda dünyanın en büyük şirketleri arasına girmeyi başarmıştır.
Özelleştirmelerden 20 yıl sonra eskisinden daha kötü durumdayız. Biz daha az ferrokrom daha çok krom ihracı ile zengin kaynakların cari açıkla boğuşan bekçileri olmaya devam ediyoruz.
Paslanmaz çelik umudu paslanır mı
Paslanmaz Sanayici ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 15 Eylül 2024 tarihinde Borsa Gündem’e verdiği röportajda paslanmaz çelik üretiminin Türkiye için çok önemli olduğunu belirterek “Yaklaşık 250 milyar dolar ihracat yapan ülkemizin daha fazla üretim yapabilmesi, daha fazla ihracata ulaşabilmesi için paslanmaz çeliğe daha çok ihtiyaç duyuluyor. Ancak Türkiye, paslanmaz çelik ihtiyacının tamamını ithalatla karşılıyor. Yıllık ortalama 2-2,5 milyar dolarlık ithalat yapılıyor.” diyordu. 2018’de 598 bin ton yassı paslanmaz çelik ithalatı yapılmışken 2023’te 618 bin ton yassı paslanmaz çelik ithal edildi.
Sektör uzmanlarınca Türkiye’deki entegre paslanmaz çelik üretim tesisi için 1,2 milyar dolarlık yatırım yapılması gerektiği belirtiliyor. Kapasitenin ilk aşamada 600 bin ton, ileride ise 1 milyon ton olması öngörülüyor. Yatırımın geri dönüş süresi 8 yıl olarak hesaplanıyor. Bunun gerçekleşmesi halinde 1,2 milyar dolarlık bir yatırımla 2 – 2,5 milyar dolarlık ithalatın önleneceği hesaplanıyor.
Paslanmaz çelik beka konusudur
Zengin ve kaliteli krom rezervimiz var, ferrokrom üretiyoruz, demir çelik sektörümüz güçlü, tamamını ithal ettiğimiz paslanmaz çeliğe dayalı güçlü bir sanayimiz var, nikel üretimimiz var ama hala paslanmaz çelik üretemiyoruz. Söylenecek sözün özünü başta alıntıladığım açıklaması ile Bakan söylemiş: sanayileşme tarihimizde yeni bir sayfa açacak olan paslanmaz çelik üretimine geçmemiz hayati önemdedir. Zira etrafımız ateş çemberine döndü. Savaşlar ne boyuta ulaşır nerede durur kimse bilmiyor. Çıkacak yaygın bir savaşta ülkemize paslanmaz çelik akışının durdurulması en başta savunma sanayiinin çökmesi demektir. Dolayısı ile paslanmaz çelik üretimi beka konusu olarak değerlendirilmeli ve sektörün beklentisi olan TOGG benzeri bir ortaklıkla, olmazsa doğrudan kamu tarafından ya da Kazakistan ile ortak olarak yapılacak yatırımla eksiklik hızla giderilmelidir.
Kazakistan’da olduğu gibi krom satışı yasaklanarak yağmanın önüne geçilmeli, paslanmaz çelik üretimi başlayana kadar ferrokrom satışına kısıtlı olarak izin verilmeli sonrasında ferrokrom ihracatı da durdurulmalıdır. Krom satışının durdurulması ferrokromda kapasite artışı ve yeni yatırımları zorlayacak, paslanmaz çelik üretimi ile krom madeninden uç ürünlere kadar tüm aşamalarındaki katma değer ülkemizde kalacak, başta savunma sanayii, ithal paslanmaz çelik kullanarak üretim yapan diğer sektörler, hammaddeye güvenli ulaşma imkanına kavuşarak uzun vadeli yatırımlar yapabilecektir.
Türkiye yüzyılı paslanmaz çelik ışıltısı ile parlayacaktır.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.