Yeni sistemde teşvik, yatırım sürerken de gelecek
Yeni sistemde teşvik, yatırım sürerken de gelecek
Yeni sistemde teşvik, yatırım sürerken de gelecek
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, hazırlıkları devam eden yeni teşvik sistemiyle ilgili bilgileri paylaştı.
GAZİANTEP - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "Teşvik sisteminde yapılacak olan değişiklikle yatırımcının yatırımı yaptıktan sonra kendisine karın dönüşmesini bekleyip kardan sonra kendisine iadenin yapılacağı bir sistem değil, bunu ilk defa burada söylüyorum, yatırım esnasında gerekli destekleri alabileceği bir teşvik modeli üzerinde çalışıyoruz" dedi. Bu arada Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün de katıldığı bir TV programında sistemin ocak ayı içinde netlik kazanmasını beklediklerini söyledi.
Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) organizasyonunda düzenlenen "2023'e Doğru Özel Ekonomi Bölgeleri Çalıştayı"nda Çağlayan, yıl sonunda 135 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmayı beklediklerini ifade etti.
Teşvik sistemi yenileniyor
Teşvik sisteminin doğru model üzerine oturtulması ve teşvik sisteminin getirdiği faydaların önemli olduğunu vurgulayan Çağlayan, şöyle dedi:
"Bugün teşvik çalışmalarında Türkiye'nin dış ticaret açığı veren sektörleri direk hedef alıyoruz. Bu 6 sektör ve bileşenleri başta olmak üzere 'özel stratejik yatırımlar' başlığı altında dördüncü bir teşvik unsurunu ekliyoruz. Bölgesel, genel teşvik ve diğer taraftan büyük projeler bazlı teşviklerin yanına bu yıl artık dördüncü, stratejik yatırımları koyuyoruz. Yani Türkiye'nin dış ticaret açığı vermiş olduğu sektörlerin ülkemize gelmesi için kesenin ağzını açıyoruz, açmak zorundayız. Bu konuda Türkiye'nin gerek ulusal gerekse uluslararası yatırımcıya ihtiyacı var. Ve bu konuda özel bölgelerin özel bir tanımı ve yeri olacak. Özel bölgeler, normal teşviklerden biraz daha üstünde puanlarla desteklenecek."
Bu bölgelerle beraber teşvik sisteminde yapılacak olan değişiklikle yatırımcının en iyi şekilde yatırım yapabileceği, yatırımcının yatırımı yaptıktan sonra kendisine karın dönüşmesini bekleyip kardan sonra kendisine iadenin yapılacağı bir sistem değil, yatırım esnasında gerekli destekleri alabileceği bir teşvik modeli üzerinde çalıştıklarını belirten Çağlayan, "Eğer bunları yaparsak inanın ki Türkiye çok ciddi bir sıçrama gösterecek, büyük bir atlım yapacak" dedi.
81 ilde 1273 sektör incelendi
Bunu yaparken 81 ilin tek tek dış ticaret potansiyellerini araştırdıklarını, her birinin yol haritasını çıkardıklarını belirten Çağlayan, "Her bir ilde 1.273 sektörü tahlil ettik. 73 ülkeyi tek tek tahlil ettik" dedi.
"Artık elimizde A var, B var, C var. Bir malı satmak için didişmeyeceğiz, bununla zaman kaybetmeyeceğiz" diyen Çağlayan, müşterinin talebine uygun arz yapılacağını ifade etti.
Gaziantep'ten örnek veren Çağlayan, Gaziantep'in mevcut ihracat pazarlarının yanı sıra Vietnam, Fas, Romanya, Mısır ve Bulgaristan'ın en önemli öncelikli pazarları olacağını kaydetti.
Suriye, yaptırımı kendi kendine yapıyor
Çağlayan komşularımızda yaşanan sıkıntıları birebir takip ettiklerini ifade ederek, gerek Mısır gerek Libya gerek Tunus gerek Suriye konusunda izleme masaları kurduklarını ve ihracatçıların yatırımcıların bütün sorunlarını izlemeye başladıklarını söyledi.
Suriye'nin geçiş ücretlerine zam yaptığını hatırlatan Bakan Çağlayan, şunları kaydetti:
"Geçişe engel getirmiştir. Bakın tekrar söylüyorum; bizim elimiz boş değil. Birçok şeyi biz de yapabiliriz. Ama bunları yaparken Suriye vatandaşlarının, kardeşlerimizin ve oradaki işadamlarının bundan menfi etkilenmemesini istiyoruz. Bundan dolayı da biz biraz daha işi ağırdan alıyoruz. Kapı kapatmaksa, biz de kapı kapatmayı biliriz. Transit geçişi engellemekse biz de aynısını yaparız. Türkiye'nin Suriye üzerinden Ortadoğu'ya açılışı için tek kapı değil ki. O alternatifleri biz aylardır, yıllardır çalışıyoruz. Mersin'den İskenderiye'ye gönderirim, Mersin'den Beyrut'a gönderirim, aynı şekilde Türkiye'den Habur Kapısı'ndan Irak ve Ürdün'e gönderirim. Ama biz istedik ki, bunu Suriye ekonomik anlamda kendi kendine yaptırım uygulamasın. Şu anda Suriye kendi kendine yaptırım uygulamaya başladı. Serbest Ticaret Anlaşması'nı askıya aldı. Bizde şu anda Bakanlar Kurulu kararı Sayın Başbakanımız tarafından ya bugün imzalanacak ya imzalandı. Türkiye'ye karşı sen böyle bir önlem alıyorsan, ben de aynı önlemi almak zorundayım. Ama ümit ediyoruz ki; inşallah bir an önce Suriye hak ettiği yönetim yapısına kavuşur. Suriye yapmış olduğu bu hatalı davranışlardan vazgeçer ve yine ticaretimiz artar."
Özel ekonomi bölgelerinin tam zamanı
Özel ekonomi bölgelerini belki 10 yıl önce konuşmanın anlamsız olduğunu belirten Çağlayan, "Ama bugün tam yeri ve tam zamanıdır. Şimdi Türkiye yeni bir konsept değişikliğine gidiyor. Aslında inovatif bir değişiklik, dönüşme bu. Serbest bölge kavramından özel ekonomik bölge kavramına geçmek, inovasyonun özü" şeklinde konuştu.
Kısa bir süre önce Güney Kore'de Incheon Özel Ekonomi Bölgesi'ne gittiğini, buradan çok etkilendiğini belirten Çağlayan, "Bunu bir Incheon yapıyorsa, Dubai yapıyorsa, Singapur yapıyorsa benim Mersin'im, Gaziantep'im, Adanam niye yapmasın. Ne eksikliği var bu illerin. Vallahi fazlamız var" dedi.
Bakan Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artık yeni getirdiğimiz bu kapsamla sadece sanayi değil fikri sanayi mülkiyetlerin olduğu, eğitimin, eğlence sektörünün, sinemanın bunun yanı sıra turizm hizmetlerinin, ticaretin, her türlü ticari hizmet ve mal ticaretinin olduğu yeni alanlara doğru gidiyoruz. Serbest bölgeler 1987'den bu yana önemli katkılar sağladı. Keşke 2005 yılında benim ASO Başkanı olduğum dönemde, şiddetle karşı çıktığım serbest bölgelere vermiş olduğumuz imtiyazlarını keşke elinden almasaydık. Maalesef o gün bunu iyi hesaplayamadık."
Serbest bölgelerin istihdama, dış ticarete verdiği katkıların önemli olduğunu belirten Zafer Çağlayan, "Ümit ediyoruz ki artık serbest bölge kavramını özel ekonomik bölgeler kavramına getirelim. Burada ticareti, hizmeti, Ar-Ge, yüksek teknolojiyi, inovasyonu, eğitim, sağlık, tarım ve madencilik sektörü başta olmak üzere tüm sektörlerden bir değer zinciri oluşturalım" dedi.
Ocak ayı içerisinde netlik kazanacak
Bu arada Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün de Kanal 24 televizyonunda katıldığı programda yeni teşvik paketi konusunda açıklamalarda bulundu.
Ergün, burada birinci amacın cari açığın önlenmesi olacağını bildirdi. Ergün, "Hangi alanlarda cari açık veriyoruz? Hangi yatırım malları, hangi ara malları, hatta hangi hammaddeler Türkiye'de desteklenirse üretimi artırılabilecek olan hammadde alanları, yatırım malları, ara malları nelerdir, bunlar üzerinde hangi teşvik mekanizmalarını kurgulayalım ki bunların üretimi burada gerçekleşsin" diye konuştu.
Sürdürülebilir ve sağlıklı kaynaklardan finanse edilebilir olduğu müddetçe cari açığın çok büyük problem olmayacağını ifade eden Ergün, fakat bunun büyümemesi ve küçülen bir trendde devam etmesi gerektiğini vurguladı.
Bakan Ergün, "Bizim en önemli risk alanımız olarak cari açık, cari açığın büyüme potansiyeli önümüzde duruyor. Biz de onu küçültecek adımları, özellikle teşvik sistemiyle küçültecek adımları atmaya çalışıyoruz" dedi.
Teşvik paketi konusunda Ekonomi Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı başta olmak üzere birçok bakanlığın birlikte çalıştığını da belirterek, "Zannedersem artık son aşamaya geldi, Ocak ayı içerisinde bir netlik ortaya çıkacak" diye konuştu.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.