2008in ardından
Son yıllarda ülkemizin çok da olağan dönemler geçirdiğini söyleyemeyiz... Geçen yıla seçimler (Genel Seçimler ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi) damgasını vurmuştu. Cumhurbaşkanlığı seçiminde uzlaşı olmayınca erken genel seçime gidilmişti. Sonrasında Cumhurbaşkanı tartışılmıştı enine boyuna… Tam her şey düzeldi…
Son yıllarda ülkemizin çok da olağan dönemler geçirdiğini söyleyemeyiz... Geçen yıla seçimler (Genel Seçimler ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi) damgasını vurmuştu. Cumhurbaşkanlığı seçiminde uzlaşı olmayınca erken genel seçime gidilmişti. Sonrasında Cumhurbaşkanı tartışılmıştı enine boyuna… Tam her şey düzeldi derken kapatma davası 2008 yılının ana gündemine oturdu. Siyasi belirsizlik herkesi, her sektörü tedirgin etmeyi başarmıştı. “Dava sonuçlandı, artık önümüze bakalım” derken, bu sefer de küresel kriz patlak verdi. 2001 yılını hatırlatmaya başladı medya ilk günlerde… Sonra bununla da yetinmeyip 1929 yılında yaşanan büyük buhrana dem vurmaya başladılar. Son ayların en popüler söylemi oldu “Kriz” sözcüğü. 7’den 70’e herkesin dilinde... Şimdi 2008 yılını geride bırakmaya hazırlanıyoruz. 2009’un gündemi şimdiden hazır zaten: Yerel Seçimler… Uzunca bir süre de bu seçimleri tartışacağız sanırım. En çok merak ettiğim nokta ise bu suni gündemlerin peşinden koşmayı bırakıp ne zaman üretmeye, ülke için çalışmaya başlayacağımız…
Gündemden…
Dünya çapında yaşanan finans sıkıntısına rağmen ülkemizdeki bankacılık sektörü hala ayakta ve piyasalara güven vermeye devam ediyor. Birilerinin kriz çığırtkanlığına rağmen reel sektör Türk bankaları tarafından destekleniyor. Kredi musluklarında kapanma yok, sadece kontrollü akış var. Demir çelik sektöründe fiyat dalgalanmaları durdu. Petrol, hurda ve navlun fiyatları iyice düştü. Cevher fiyatlarında ise yüzde 20 oranında düşüş bekleniyor. Birçok çelik üreticisinin üretimini kısması sonucu bazı cevher üreticileri de demir cevherinde kısıntıya gitmeye hazırlanıyor. Uluslar arası otomotiv sektöründe bir durgunluk yaşanıyor. Ülkemizde de sürekli olmasa da 2 – 4 haftalık periyotlarla bazı firmalar üretimlerine ara verdi. Bu sayede stoklarda da erime görüldü. ABD otomotiv sektörünün içinde bulunduğu durum göz önüne alındığında, bizim otomotiv sektörümüzün yıldızı hala parlamaya devam ediyor diyebiliriz. Türk Metal Sendikası ile MESS arasında sürdürülen 2008–2010 Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri, 5 Aralık 2008 tarihinde anlaşmayla sonuçlandı. ABD tarafından yürütülen nihai gözden geçirme soruşturması sonucunda, Türk demir çelik ihracatına yönelik anti-damping önleminin kaldırılmasına karar verildi. Piyasalarda bu kararın ABD'ye olan ihracatın olumlu yönde etkileneceği konuşuluyor.
2009’a fuarlarla “Merhaba” demeye hazırlanıyoruz
2008 yılında gerçekleştirilen sektörel fuarlar piyasalara hareketlilik ve canlılık kazandırmıştı. 2009 yılında da benzer organizasyonlar olacak. Win, Boru ve TATEF fuarları 2009 yılının ilk çeyreğinde katılımcılarla ziyaretçileri bir araya getirecek. Her zaman olduğu gibi Demir Çelik Store Dergisi & Makina Store Dergisi yine bu fuarlarda katılımcı olarak yer alacak ve tüm katılımcı – ziyaretçi firmalara ücretsiz dergi dağıtımı yapacak. Krizi fırsata çevirmek isteyen firmalar için bu fuar dönemlerinde reklam ve haber çalışmalarının göz ardı edilmemesi gerekiyor. Şimdiden 2009 yılının tüm ülkeye ve sektörümüze hayırlar getirmesini temenni ediyorum… Sevgiyle kalın…