Yaklaşık bir yıl önce, 2008 yılının Aralık ayında; 2009 yılı öngörüleri havada uçuşuyordu: “Kriz ikinci çeyrekle birlikte son bulur”, “2009 yılı, 2008’in son çeyreğini mumla arattıracak” … Bir araya getirildiğinde birbirine taban tabana zıt binlerce öngörü, finansal yorum enflasyonu yaşadık. Bir bakıma…
Yaklaşık bir yıl önce, 2008 yılının Aralık ayında; 2009 yılı öngörüleri havada uçuşuyordu: “Kriz ikinci çeyrekle birlikte son bulur”, “2009 yılı, 2008’in son çeyreğini mumla arattıracak” … Bir araya getirildiğinde birbirine taban tabana zıt binlerce öngörü, finansal yorum enflasyonu yaşadık. Bir bakıma yaşattılar. Tutarsız, mesnetsiz, dayanağı olmayan açıklamalar kirliliği… Ne var ki, 2009 yılının ekonomik denizinde yol aldıkça öngörülerin yersiz, gereksiz olduğunu gördük. “Parası olan ayakta kalır” diyenler, dünyanın 8. Harikasını keşfetmiş kâşif edasıyla bu sözlerini her platformda tekrarlayıp durdular. Bunu herkes biliyor zaten Nitekim 2009 yılı, iyisiyle kötüsüyle, zenginiyle fakiriyle geride kaldı. Ne krizin şiddeti arttı, ne de kriz tamamen son buldu. Ama hızı kesildi, üretim yeniden canlanmaya başladı. Kapanan kepenk sayısının hızı yavaşladı. Hatta sevindirici gelişmeler de yaşandı. Yurt dışında faaliyet gösteren bazı çelik ve otomotiv üreticileri Türkiye’ye yatırım için geldiler ve temel attılar. Bununla da kalmayıp, yatırımların devam edeceğini müjdelediler. Kısacası 2009 yılı korkulanların yaşandığı bir yıl olmadı.
Çelik fiyatları ne olacak?
Daha önceki değerlendirmelerimizde çelik fiyatlarının küçük iniş çıkışlar yaşayacağını ve belirsizlik durumunun süreceğini dile getirmiştik. Hala bu öngörüyü savunuyoruz. Bizimle birlikte çelik piyasalarında hatırı sayılır analistler de aynı görüşü savunuyor. Küçük fiyat iniş çıkışlarının yaşandığı belirsizlik ortamında ise izlenecek yol her zaman için bellidir: Süreli fakat düşük tonajlı alımlar yapmak. Bazen düşük bazen de yüksek fiyattan yapacağınız alımlar, satış rakamlarında birbirini tamamlayacaktır ve karlılığınızda bir azalma olmayacaktır.
Fuarlar ne durumda?
Sektörel fuarlar Eylül ayından bu yana sürüyor. Genel kanı, hem katılımcı firma sayısının hem de ziyaretçi sayısının az olduğu, yani eski yılları arattığı yönünde yoğunlaşıyor. Bu kanıya bizler de sektörün yayın organı olarak katılıyoruz. Fakat mumla sağlam müşteri arandığı bu dönemlerde –katılım oranı düşük dahi olsa- fuarlar göz ardı edilmemeli. Hem unutmayınız ki nitelikli azınlık, niteliksiz çoğunluktan her zaman için iyidir. 2010 yılının ilk aylarında sektörün bilinen, kendini kanıtlamış fuarları var. Bu fuarlar, muhakkak ki daha canlı, hareketli geçecektir. Bizler, Demir Çelik Store Dergisi olarak bu fuarlardaki yerimizi alacağız. Sizleri de bekliyoruz… Sevgiyle kalın.
