Türk çelik sektörü, 2015 yılını çok da parlak olmayan verilerle kapattı. Hem üretim, hem de tüketimde yaşanan gerileme sektörü olumsuz yönde etkiledi. Özellikle ithalatta yaşanan artış, yerli çelik üreticileri açısından önemli bir problem oldu. Başta Çin olmak üzere bazı ülkelerden yapılan yassı çelik…
Türk çelik sektörü, 2015 yılını çok da parlak olmayan verilerle kapattı. Hem üretim, hem de tüketimde yaşanan gerileme sektörü olumsuz yönde etkiledi. Özellikle ithalatta yaşanan artış, yerli çelik üreticileri açısından önemli bir problem oldu. Başta Çin olmak üzere bazı ülkelerden yapılan yassı çelik ithalatı için ek vergi uygulamaları getirildi fakat geç kalındı. 2015 yılının ikinci çeyreğinden itibaren Türk limanlarına düşük fiyatlı, Çin menşeli saclar gelmeye başladı.
Çin hükümetinin etik dışı yaklaşımları ve Çinli çelik üreticilerini el altından sübvanse etmesi, tüm dünya pazarlarında olduğu gibi Türkiye pazarında da dengeleri bozdu. Avrupalı çelik üreticileri de dahil olmak üzere birçok ülkenin üreticilerinden tepkiler gelse de Çin’in politikalarında bir değişiklik yaşanmadı.
2016 yılının ilk iki ayında ise yüzümüzü az da olsa güldüren gelişmeler oldu. Hem çelik üretimimiz hem de çelik tüketimimizde artışlar yaşandı. Geçen yılın başlarında üretim ve tüketim rakamlarının beklentilerin çok gerisinde kalması da bu artışta etkili oldu mutlaka fakat pozitif veri her zaman için iyidir. Umarız önümüzdeki aylarda da bu artışlar devam eder. Hurda fiyatlarında olası düşüş ve cevherde yaşanacak yükselişler de elimizi güçlendirecektir.
