Demir Çelik Sektörünün Teşvik Hasreti
Türk demir çelik sektörü, son yıllarda gösterdiği gelişimle dünya sıralamasında 10. Sıraya kadar yükseldi. Bundan 8-10 yıl öncesine baktığımızda ise 15 ve 17’nci sıralarda yer alan vasat bir demir çelik üreticisi konumundaydık. Ufak tefek haddehane yatırımlarının yanı sıra orta halli haddehanelerin…
Türk demir çelik sektörü, son yıllarda gösterdiği gelişimle dünya sıralamasında 10. Sıraya kadar yükseldi. Bundan 8-10 yıl öncesine baktığımızda ise 15 ve 17’nci sıralarda yer alan vasat bir demir çelik üreticisi konumundaydık. Ufak tefek haddehane yatırımlarının yanı sıra orta halli haddehanelerin yaptığı kapasite artışları ve modernizasyonlarla ayakta kalmaya çalışan bir ülkeydik.
Özellikle İsdemir’in “Yassı Ürün Yatırımı Şartı” ile Erdemir’e devredilmesi, Erdemir’in özelleştirilmesi ile birlikte Erdemir’de yapılan modernizasyon çalışmaları, yeni yüksek fırınların devreye alınması ve İsdemir’deki yassı çelik yatırımının tamamlanması; Türk demir çelik sektörünün yükselişinin başlangıcı oldu. Daha sonra Tosyalı Holding’in ve MMK – Atakaş ortaklığında kurulup daha sonra tamamı MMK’ya devredilen yassı çelik yatırımları sektöre önemli bir ivme kazandırdı. Çolakoğlu’nun ve POSCO’nun yatırımlarını da göz ardı etmemek gerekiyor.
Uzun mamulde söz sahibiyiz
Yassı mamulde hal böyleyken, uzun mamul yatırımları da hız kesmedi. AB ülkeleride dahil olmak üzere yakın coğrafyaya önemli miktarlarda uzun mamul ihracatı gerçekleştiriyoruz artık. Sadece fiyat uygunluğumuzla değil kalitemizle de adımızdan söz ettiriyoruz. Bugün bakıldığında; yassı ve uzun olmak üzere toplamda 34 milyonton/yıl ham çelik üretimine sahip bir ülke konumundayız ve 10. sıradayız.
Sektörün temsilcilerine önemli görevler düşüyor
Peki, gelinen nokta yeterli mi? Bunun cevabını hükümet vermeli… Başta hurda olmak üzere demir cevheri ve kömürde hükümetin sağlayacağı teşvikler Türk demir çelik sektörünü çok daha önemli noktalara taşıyacaktır. Bunlarla birlikte verilecek olan yatırım teşvikleri de hem yabancı sermayenin ülkemize gelişini hem de yerli
girişimcilerin yapacağı demir çelik yatırımlarının önünü açacaktır. Bu bağlamda demir çelik sektörünün önde gelen temsilcilerine de büyük görevler düşüyor. Teşvikler noktasında daha ısrarcı ve tekrarcı olmalılar ki süreci hızlandırabilsinler…
2011’in ardından…
2011 yılı kalkınma ve yaraları sarma yılı oldu diyebiliriz. Hatta 2008’in ölü toprağının sanayinin ve ekonominin üzerinden kalktığı yıl olarak da tanımlayabiliriz… Yaşanan tek negatif olay AB ülkelerinde baş gösteren kriz… 2011 yılı boyunca AB’nin durumundan çok fazla etkilenmedik. Umarız 2012 yılı da aynı güzellikte ve verimlilikte
geçer.
Sevgiyle kalın.
Mustafa Aslan