Girdi maliyetleri üretimi tehdit ediyor

Son günlerde herkesin dilinde tanzim satış… Süreli olarak halka uygun fiyatlı ürün satan birtakım satış noktaları belirlendi ve halka ucuz fiyatlı belli başlı ürünlerin satışına başlandı. Zararına satış da diyebiliriz… Tarım için girdi maliyetlerinin üretimi tehdit ettiği ve üretimin geçtiğimiz yıllara oranla düştüğü bir dönemdeyiz. Gübre, mazot, tohum, enerji gibi temel girdilerin fiyatları hızla artarken ürün fiyatlarına yansıyan ve halkı zorlayan, alım gücünü imkansız hale getiren ve üretimi durma noktasına getiren bir süreçle karşı karşıyayız. Şimdilik geçici bir süreç olan tanzim noktalarının kalkması, diğer sektörler için geçici de olsa bir çözüm bulunamaması ve üretimi destekleyici, üreticiyi destekleyici programların hayata geçirilememesi hayatımızı zora sokuyor. Tarımla söze başladım çünkü insanların öncelikli yaşama koşulu gıda ve barınmadır. Asıl büyük problemlerimizden biri ise sanayi alanındadır. 2017’nin son dönemlerinden başlayıp bugüne kadar süren darboğaz günlerimizi maalesef aşamadık. Döviz kurunun hızla yükselmesi buna karşın Türk parasındaki ani düşüşler ve değer kayıpları en çok da sanayi sektörünün belini büktü. Her sektörde olduğu gibi sanayi alanında da üretim durma noktasına geldi; fabrikalar kapandı veya fabrikalara kayyum atandı. İmalat sanayi verilerine baktığımızda sürekli düşen üretim rakamları, artan cari açık ve KDV oranlarının yüksek seyretmesi ülke sanayisine ve ekonomisine darbe vurdu diyebiliriz. Tüm bu olumsuz durumlara karşın ayakta kalmayı başarabilen firmalar az da olsa bizleri ümitlendirdi ve bazı şeylerin değişeceğine olan inancımızı yeşertti. Her ne kadar ümidimizi kesmesek de yerimizde oturarak bir şeylerin değişmesini bekleyemeyiz. Üretmeli, üretime ve üreticiye destek olmalıyız. Yerli üretimi desteklemek, devlet destekli yardımlardan en etkin bir şekilde faydalanmak ve devlet kapılarını tabiri caizse aşındırmamız gerekiyor. Unutmayın hak verilmez alınır!

Sevgiyle kalın…