Kadının Eli ve Aklı Olmadan Çağdaş Bir Toplum Yaratılamaz
Ülkemizdeki işgücü piyasasının temel özelliklerinden biri, kadınların işgücüne katılma ve istihdam oranlarının uluslararası standartlara göre düşük olması. Dünya Bankası verilerine göre Türkiye, Avrupa ve Orta Asya (ECA) Bölgesi’nde kadınların işgücüne katılma oranının en düşük olduğu ülke. Türkiye’de…
Ülkemizdeki işgücü piyasasının temel özelliklerinden biri, kadınların işgücüne katılma ve istihdam oranlarının uluslararası standartlara göre düşük olması. Dünya Bankası verilerine göre Türkiye, Avrupa ve Orta Asya (ECA) Bölgesi’nde kadınların işgücüne katılma oranının en düşük olduğu ülke.
Türkiye’de 25 - 54 yaş grubundaki kadınların 69’u işgücü piyasasının dışında. Bu oran AB’de 22, diğer aday ülkeler Hırvatistan’da yüzde 23,2 iken, Makedonya’da ise འ,1. 2009 yılı işgücü piyasası verilerine göre Eurostat tarafından hazırlanan araştırma, AB ve aday ülkeler arasında ülkemizin bu alanda son sırada yer aldığını gösteriyor.
Aynı araştırma; kadınların işgücü piyasasından ayrılma nedenleri de inceliyor: Çalışma çağındaki kadın işgücünün Danimarka’da 1,4’ü, İsveç’te 1,8’i, Hırvatistan’da 10,5’i, Makedonya’da 27,5’i ailevi nedenlerden ötürü çalışamıyor. Türkiye’de ise bu oran 60,7.
MESS tarafından yayınlanan Harvard Business Review Dizisi’nden Seçmeler “İş Yaşamında Kadınlar” kitabında yer alan araştırma; kadınların işten ayrılmasının ilk nedeninin aileye zaman ayırma, son nedeninin ise kariyer değişimi olduğunu ortaya koyuyor. Erkeklerde ise bu durum tam tersini gösteriyor. Erkekler öncelikle meslek değişimi için işten ayrılıyor. Aileye zaman ayırma ise son sırada yer alıyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun “İş Dünyasında Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2010 Raporu”nun çocuk bakım hizmetleri incelendiğinde; işyerinde sürekli çocuk bakım hizmet tesisinin sağlanması açısından Türk özel sektörü 50 ile Fransa (65), İsviçre (55) ve Japonya (54)’nın ardından birçok ülkeye göre üst sıralarda yer alıyor. Bu durum, ülkemizde çocuk bakım hizmetleri sunumunda kamu politika ve desteklerinin noksanlığından ve gelişmiş ülkelerin aksine çalışma yaşamında bu yükün tamamen işveren ve çalışan üzerine bırakılmasından kaynaklanıyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun; OECD’ye üye 30 ülke ile Brezilya, Çin, Hindistan ve Rusya kapsamında yapılan araştırması, CEO pozisyonundaki kadın oranının dünyada ortalama 5’in altında iken, Türkiye’de bu oranın 12 olduğunu ortaya koyuyor.
Ancak bu araştırma, kadın istihdamını yakından ilgilendiren madalyonun diğer tarafını da net bir şekilde sunuyor: Türkiye’de esnek çalışma düzenlemeleri yetersiz. Araştırmaya göre; gelişmiş ülkelerde sıkça uygulanan uzaktan çalışma ve kısmi süreli çalışma bakımından Türkiye, Meksika ile son sıralarda yer alırken, esnek çalışma saatleri uygulaması bakımından açık ara farkla son sıraya yerleşiyor (Tablo).
Tablo: Çalışma ve Aile Yaşamının Uyumlaştırılmasını Destekleyen Politikaları Uygulayan Şirketler
Kaynak: The Corporate Gender Gap Report 2010, World Economic Forum
Türkiye’de kadınların işgücü piyasasından uzaklaşması veya iş piyasasına girerken çeşitli engeller ile karşılaşması, ülkemizin toplumun yarısını oluşturan bu kesimin potansiyelinden yararlanamaması anlamına geliyor.
Oysa çağdaş toplumun simgesi olarak yapılması gerekenler; kadınların çalışma hayatına ve karar alma mekanizmalarına daha fazla katılımını sağlamak olmalıdır.