Başarılı bir babanın enerjisi bizlere de yansıyor
Tezmaksan bir marka ve markalaşmak kolay olmuyor. Markayı yaşatmak için sürekli yenilenmek gerekiyor.
Tezmaksan bir marka ve markalaşmak kolay olmuyor. Markayı yaşatmak için sürekli yenilenmek gerekiyor.
Düşünmek ve söylemek kolay, fakat yaşamak, hele başarı ile sonuçlandırmak çok zordur” demiş Ziya Gökalp… Düşündüklerini gerçekleştiren ve başarılı bir iş hayatına imza atan Tezmaksan Makina Mali İşlerden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Fatma Aydoğdu sektörde bir bayan olarak yer almanın artılarını ve eksilerini sizler için aktarıyor. İşini ve sektörünü seven Aydoğdu, her yeni gün aynı heyecanla işinin başına geçiyor ve babasını rol model almanın haklı gururunu yaşıyor. “Başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değil” sözünden hareketle bu yolculukta babasından edindiği tecrübelerle sektörde adından sıkça söz ettiren Aydoğdu; ömür boyu gelişime inanıyor ve iş hayatının yanı sıra sosyal projelerde yer almaya özen gösteriyor.
Sorularımıza geçmeden önce bizlere kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Öncelikle ilginize teşekkür ederim. Sivas’ta doğdum ancak iş hayatım İstanbul’da başladı halen burda devam etmekte. İTÜ Jeofizik Mühendisliğinde okuyan, gurur kaynağım ve en büyük başarım diye tanımladığım bir kızım var. İktisat mezunuyum ve halen İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü öğrencisiyim. Ömür boyu gelişime inanan biriyim. İş hayatımın yoğunluğundan arta kalan zamanlarımı sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol alarak değerlendiriyorum.
Makina sektörüne ilgi duymaya başladığınız zamanlardan, sektörde aktif olarak rol almaya başlama aşamanızdan bizlere bahseder misiniz?
1987 yılında üniversite sonrası Uzay Makina Takım Tezgahlarında işin mutfağında başlayarak 2001 yılına kadar çalıştım. 2001 yılında Tezmaksan Mak. San. ve Tic. A.Ş. şirketinde Yönetim Kurulu Üyesi ve Mali İşler Müdürü olarak başladığım iş hayatına Mali İşlerden Sorumlu İcra Kurulu üyesi olarak devam ediyorum.
Kariyer tercihinizi makina sektöründen yana kullanmanızda ne gibi faktörler etkili oldu? Özellikle başarılı bir iş adamı olan babanız Mustafa Aydoğdu size ne gibi telkinlerde bulundu?
İşimi ve sektörümüzü seviyorum ve her gün ilk günkü gibi aynı heyecanla işe geliyorum. Sektörümüz çok yönlü ve hemen hemen her sektöre hizmet etmek bize de her işte yeni bir vizyon katıyor aslında. Sektörleri ve ürünlerimizi bu geniş yelpazede birbirine entegre edebiliyoruz. Sayın Mustafa Aydoğdu başarılı bir iş adamı olarak iş hayatı için çok iyi bir rol model oldu bizler için… Beraber mesai yapmanın gururunu yaşıyoruz. Kendisi telkinde bulunmadan da yaptıklarıyla sadece benim için değil tüm ailemiz için iş hayatı açısından ilham kaynağı olmuştur. Varlığı bizler için en iyi sermaye olduğunu söyleyebilirim.
Ağırlıklı olarak erkeklerin egemen olduğu makina sektöründe bir kadın olarak yer almanın zorlukları, avantajları ve dezavantajları hakkında neler söyleyebilirsiniz? (Yanıtınıza “iş dünyasında kadın olmak” konulu fikirlerinizi de eklerseniz seviniriz.) Açıkçası kadın olmanın zorluğunu yalnız iş hayatında gördüğümüzü söyleyemeyeceğim. Özellikle kadının adının olmadığı bir ülkede yaşadığımızı düşünürsek biz kadınlara daha çok görev düşüyor ve kariyer planı yapmak zorlaşıyor. Şöyle ki; evlat olmak, anne olmak, eş olmak ve iş hayatında var olmak bunları ancak bir KADIN başarabilir. Neden kadın başarabilir? Çünkü kadın üretken özelliğinin yanında toparlayıcı, planlı ve çalışkandır. Dolayısı ile özellikle belirli depertmanlarda kadın çalışan olmasını tercih ederim. Zorlukları var elbet ama pes etmeden çalışarak kadınlarımızın istediği değere ulaşabileceğini düşünüyorum.
Tezmaksan Makina yıllardır ülke sanayisine hizmet veren, nitelikli tedarikleriyle çözümler üreten başarılı bir firma… Bu başarıyı yakalamanızdaki etkenler ve başarı sırlarınızı bizimle paylaşır mısınız?
Öncelikle yoktan var eden başarılı bir babanın enerjisi bizleri olumlu etkiliyor ve her zaman motive ediyor. Tecrübelerini bizlerle paylaşıyor varlığı bizim için bir şans… Babanın verdiği vizyon ile birlikte Genel Müdürümüz Sevgili Kardeşim Hakan Aydoğdu’nun ileri görüşü, daima teknoloji, sistem ve İK’ya yaptığı yatırım öngörüsü ile bugün TEZMAKSAN çok değerli bir marka haline gelmiştir.
Markamızı ailece buraya taşıdığımız için gurur duyuyoruz. 2005 yılında kurumsallaşma adına başlattığımız sistem yatırımı ve en önemli etkenlerden biri de TAKIM RUHU ile çalışma ve TAKIM ARKADAŞLARIMIZ… Satış, servis, yönetim, İK, pazarlama, ithalat, idari işler bütün birimler dahil... Bünyemizde olan her birey bizler için hem bireysel hem de bütün olarak değerlidir. Çok sevdiğim bir deyim var: ‘’Suya taş attığınızda dalga dalga büyür’’ doğru büyümek de böyle olmalı… Siz dürüst olur ve işinizin başında olursanız başarılı olursunuz...
Tezmaksan bir marka ve markalaşmak kolay olmuyor. Markayı yaşatmak için sürekli yenileneceksiniz. Temel hedef müşteriyi mutlu etmek ise bulunduğunuz sektörde ön plana çıkıyorsunuz. Mükemmelliğe ulaşma ve sürdürebilirlik çok önemli…
Hiç kuşkusuz bir firmanın başarılı ve uzun ömürlü olabilmesi için sağlam bir finans yapısı ereklidir. Tezmaksan finans departmanının başında bulunan bir yönetici olarak firmanızın mali yapısı, işletme sermayesi, özkaynakları ve finansal gücü hakkında bizlere neler söyleyebilirsiniz?
Gelişen dünyada yönetim şekilleri değişim gösteriyor. Dolayısı ile global sisteme uygun çalışmaya gayret ediyoruz. Günümüzde işletmeler için en önemli unsur Nakit Yönetimi… Nakit yönetimi üzerine sistemli çalışıyoruz. Türkiye dışında ithal ettiğimiz ülkelerin Eximbank’larından en uygun kaynaklara ulaşarak, müşterilerimizi uygun finansman araçları ile buluşturmaya özen gösteriyoruz.
Bizim için önemli olan müşterilerimizin ihtiyacına ve kaynağına uygun alım yapması adına çalışmalar yapmaktır. Kendi finansal yapımızdan önce her zaman onları düşünür, kendi finansal yapımızıda onlara göre organize ederiz.
Ülke sanayisi ve ekonomisinin genel durumu, geleceği hakkındaki düşüncelerinizi bizim için değerlendirir misiniz?
Ülke sanayimizi ithalatçı gözü ile değerlendirdiğmizde açıksası Tezmaksan’ı ithalatçı olarak adlandıramadığımı parantez içinde belirtmek isterim. Bu konuyu çeşitli platformlar da dile getirdim. Biz daha çok ülkemiz sanayicisinin kaliteli üretim yapmasına katkı sağlayacak ürünler ile buluşmasını ve proje olarak doğru makina seçmesini sağlayacak çalışmalar yapıyoruz. Ülkemizde çok değerli sanayicilerimiz var. Ancak ülke olarak daha çok teşvikler ile desteklemeli ve üretime yönlendirilmeliyiz. Sürdürülebilir büyümenin yolu üretimden ve sanayiden geçiyor. Geleceğimiz üretimde…
En önemlisi de pırıl pırıl bir nesil yetişiyor. Çok kaliteli ve eğitimli insanlar... Şirketimizde böyle insanlara her zaman yer var. Benim bu röportajı okuyan ailelere önerim; ülke ekonomisi için çocuklarını cam fanusta yetiştirmekten vazgeçsinler ve erken yaştan itibaren çeşitli sorumluluklar vererek onları iş hayatına hazırlasınlar. Çünkü sanayicilik son derece sorumluluk isteyen bir iş ve stresli... Sorumluluk almaya alışmayan birey stres yönetimi yapamaz.
Yoğun iş yaşamınızın dışında sosyal sorumluluk projelerine ve sivil toplum örgütlerindeki çalışmalarınıza da ağırlık verdiğinizi biliyoruz. Bu alanda neler yapıyorsunuz? Hangi projelerde görev alıyorsunuz?
Türk Böbrek vakfı mütevelli ve sosyal komite üyesiyim. Böbrek hastalarına destek sağlamak amacı ile vakıf da çalışmaya başladım. Bu yıl ki en önemli konulardan biri organ bağışı olacak. Türkiye Yardımsevenler Derneği Eyüp şubesi üyesiyim gönüllü olarak projelerine destek veriyorum. KODAV Hizmet vakfı mütevelli üyesi olarak öğrencilere burs vermek amacı ile görev yapıyorum. Sivas Hizmet Vakfı üyesiyim ayrıca Sivas ve İşadamları Derneğinde İş Kadınlarının da sivil toplum örgütlerinde yer alacak yeni oluşum içerisindeyiz. Vakıflarda eşlerinin desteğiyle rol alan kadınlardan çok kendi ayakları üzerinde iş hayatında aktif kadınları da görmek isterim. Biliyorum yetişmek zor ama hayatlarını iyi planlarlarsa başarabilirler. Ticari zekası yüksek kadınların vakıflarında ekonomilerini daha iyi toparlayacağına inanıyorum
Hobilerinizden, sosyal yaşantınızdan ve ilgi alanlarınızdan bahseder misiniz?
Fotoğraf çekmek, yelken yapmak, kayak ve seyahat etmek özellikle yeni yerleri keşfetmek ve yürümek hobilerim arasındadır. Ben size kitap okumak demiyorum bile çünkü o hobi değil; yemek yemek gibi zorunlu edinilmesi gereken bir alışkanlık. Zihni hep ayakta tutuyor.
Gelecek hedefleriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Şirketlerimiz de bana ihtiyaç olduğu sürece var olmayı ama artık biraz da kendime zaman ayırarak dünyayı gezmek, bol bol fotoğraf çekmek ve sosyal sorumluluk projelerinde yer almak arzusundayım.
Gelecek projelerimden biri ve bence en önemlisi ülkemizde hala okumak için can atan kızlarımız olduğunu ve imkanları olmadığı için okuyamadıklarını yaptığım seyahat ve sosyal sorunluluk projelerinde şahit oluyorum. Gelecekte kızlarımızın okuması adına çalışmalar yapmayı da planlıyorum. Gerekirse bunun için yardımsever dostlarımla yeni bir dernek bile kurabilirim.
Çünkü mevcut yapılanları hiç yeterli bulmuyorum. Şuan aktif rol aldığım Türk Böbrek Vakfı yararına gerçekleştirdiğim seyahatlar sonucu oluşan fotoğraflarımla bir sergi yapmayı hedefliyorum. Ve teşekkür etmeliyim ki; bu konuya değindiniz siz de bir gün ‘İş hayatında kadın olmak’ adında bir kitap yazmayı düşünüyor, tecrübelerimi genç iş kadınları ile paylaşmak istiyorum.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.