Çalışıyoruz, Üretiyoruz, Üretimin Gücüne İnanıyoruz
Ismo Dinamik bir kaç ay içerisinde yeni kompakt lazer markalama ve işleme sisteminin lansmanını yapmaya hazırlanıyor. Hem kompakt yapısı ve hem de pratik kullanımı sayesinde küçük atölyeler de dahil bir çok sektör tarafından tercih edilecek. Ismo Dinamik Kurucu Ortağı Şule Arıkan firmasına ve sektöre yönelik merak edilenleri sizler için yorumladı.
Sorularımıza geçmeden önce bizlere kendinizden ve firmanızdan bahseder misiniz?
Ismo Dinamik Sistemler Ltd. Şti. kurucu ortağı olarak görevlerimi keyifle yürütmekteyim. 1977 İskenderun doğumlu, hukuk fakültesi mezunu, evli ve 8 yaşında bir kız annesiyim. 5 yıllık avukatlık kariyerimden sonra eşim ve aynı zamanda ortağım ile yola çıktığım günden bu güne yaklaşık 11 yıldır, başta beni korkutan, bugün bile zaman zaman “Nasıl yani ben mi?” dedirten ve düşündüren makine sektöründeyim. Mutluyum, pozitifim, değişime ve gelişime hep açığım. Ismo Dynamics ise genç, adı gibi dinamik ve yaşına rağmen oldukça tecrübeli. Teknoloji odaklı, gelişen ve geliştiren yüksek standartları hedef almış yenilikçi bir firma. Kendine güveniyor. Bu sebeplerle sektöre hızlı ama sağlam bir giriş yaptı. Kısa zamanda çok yol aldı. İzmir merkezli ancak dünya firması olmaya aday. Çok çalışıyoruz, üretiyoruz, üretimin gücüne inanıyoruz.
Müşterilerinize sunmuş olduğunuz ürün ve hizmetler neler?
Endüstriyel Markalama Sistemleri üretimi, satışı ve satış sonrası hizmetleri ana faaliyet konumuz. Fiber Lazer Markalama ve Oyma Sistemleri ile Nokta Vuruşlu Markalama Sistemleri ana ürün gruplarımız. Her iki urun grubumuzda da sabit, mobil ve entegratör modellerimiz ile ürün çeşitliliğimiz oldukça geniş.
Bunun yanında müşterilerimize özel sistemler de geliştiriyoruz. Müşterimizin prosesine ve uygulamalarına uyum sağlayacak şekilde mevcut sistemlerimizi değiştirip adapte edebiliyoruz veya yeni çözümler üretebiliyoruz.
Ürünlerimizin her biri ayrı birer proje olarak ele alınmış ve detaylı bir Ar-Ge sürecinden sonra özgün olarak yine kendi ekibimiz tarafından dizayn edilmiştir.
Ağırlıklı olarak hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?
Ürünlerimiz kalite kontrol ve izlenebilirlik sürecinin zorunlu ve vazgeçilemez bir parçasıdır. Dolayısıyla tüm sektörler tarafından talep edilmektedir. Otomotiv sektöründen kuyumculuk sektörüne kadar aklınıza gelebilecek hemen her sektörde yeri vardır. Çalışma konusu doğrudan parça markalama olan ürünlerimiz, bağımsız sistemler olarak kullanılabileceği gibi mevcut sistemin parçası olarak bir hat üzerinde de kullanılabilirler.
Sektöre sunmuş olduğunuz en yeni ürününüzden ve getirdiği avantajlardan bahseder misiniz?
Bir kaç ay içerisinde yeni kompakt lazer markalama ve işleme sistemimizin lansmanını yapacağız.
Hem kompakt yapısı ve hem de pratik kullanımı sayesinde küçük atölyeler de dahil bir çok sektör tarafından tercih edileceğine inanıyoruz. Bu ürünümüzde parça kodlama sürecini oldukça kısaltacak yeni odaklama sistemimizi müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz.
Henüz lansmanı yapılmadığı için fazla ayrıntı vermeyi doğru bulmuyorum; ancak ilgi ve beğeni toplayacağından şüphemiz yok.
Makine sektörünün genel durumunu bizler için yorumlar mısınız? Sizce sektörün gelişmesi adına neler yapılabilir?
Makina Sanayinin üretimdeki payı tüm dünyada artış gösteriyor. Geniş bir yan sanayi ağı oluşturduğu gibi pek çok sektöre de girdi sağlıyor. Türkiye’de makina imalatçılarının büyük çoğunluğu küçük ve orta ölçekli işletme niteliğinde. Bu sebeple değişen ekonomik koşullara ve teknolojik gelişmelere karşı daha esnek ve hızlı cevap verebiliyor. Buna karşılık öz kaynak eksikliği, işletme sermayesinin yetersiz kalması ve yüksek finansman maliyetleri sebebiyle sıkıntılar yaşıyorlar. Hammaddeler ve yardımcı maddelerle enerji fiyatlarındaki yükselmeler de bu yapıdaki işletmeleri zorluyor ve risk almaktan uzaklaştırıyor. Bu sebeple destek programlarının devamlılığı, basitleştirilmesi ve yaygınlaştırılması için bilinçlendirme faaliyetlerinin arttırılması gerekiyor.
Özellikle yan sanayinin uluslararası standartlara yükseltilmesi gerekli. Bu da teknoloji kullanımını dolayısıyla sektörde teknoloji geliştirme bilincini zorunlu kılıyor. Yine pazarlama ve müşteri ilişkileri yönetimindeki eksikliklerin giderilmesi, uluslararası teknik mevzuata uyumda yetersizliklerin önüne geçilmesi ve bu konuda işletmelerin bilinçlendirilmesi ve desteklenmesi şart. Üniversitelerimiz bu anlamda çok faydalı olabilir ancak; maalesef Türkiye’de üniversite-sanayi-devlet üçgeninde başarısız bir koordinasyon olduğunu düşünüyorum.
Sizce sektörde adil bir rekabet ortamı var mı? Bu konudaki düşünceleriniz neler?
Serbest piyasa ekonomisinde rekabetin kaçınılmaz olduğunun bilincindeyiz. Ancak farkındalık ve farklılık yarattığınız sürece, uzun vadede iyi olanın her zaman kazandığına olan inancımız tam. Bizi farklı kılan vizyonumuz… Bizim için imalat süreci ve kalitesi çok çok önemli. Bize göre rekabet satıştan sonra başlıyor. Satış sonrası müşteri ürünle yani gerçekte satın aldığı ürünle yüzleşiyor. Eğitim, satış sonrası destek hizmetlerin aslına bakarsanız samimiyetin farkındalığı bu noktada başlıyor. Bu bilinçle %100 müşteri memnuniyeti hedefimiz.
Ar-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Daha önce de belirttiğim gibi, ürünlerimizin her biri ayrı birer proje olarak ele alınmış ve detaylı bir Ar- Ge sürecinden sonra özgün olarak yine kendi ekibimiz tarafından dizayn edilmiştir.
Özellikle dış piyasalarda rekabet üstünlüğü elde edilebilmek için araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin büyük önemi olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda örnek alabildiğimiz profesyonel disiplinler de mevcut. Ancak Ar-Ge çalışmalarında kaynak olarak her zaman tecrübelerimiz ve müşterilerimizin talepleri bize yol gösterici oldu. İhtiyaçların ve teknolojinin sürekli değişip gelişmesiyle müşterilerimizin istekleri de farklılaşıyor. Bu talepler doğrultusunda yeni veya mevcut ürünlerimizi geliştirmek, daha kullanışlı ve teknolojik hale getirmek için çalışıyoruz. İhtiyaçların karşılanmasına yönelik olan her yatırımı; ürünlerimizin gelecekteki başarılarını arttırıcı olumlu bir etken olarak görüyoruz.
Kısa ve uzun vade de hayata geçirmeyi düşündüğünüz plan ve projeleriniz neler?
Teknoloji ile eşgüdümlü ürünler geliştirmek değişmeyecek ana projemiz. Biz sürekli teknoloji ve bilgiye ulaşmanın peşindeyiz. Dünya standartlarını yakından takip etmek ve yakalamak için gerek yurt içinde gerekse yurt dışında çeşitli kurum ve mesleki kuruluşlarla iletişim ve işbirliği içindeyiz. Mevcut ürün gamımızı çeşitlemeye ve geliştirmeye yönelik projeler bir yana, Türkiye’de üretimi henüz olmayan yeni nesil bir sistem üzerinde çalıştığımız bilgisini de verebilirim.
Son olarak eklemek istedikleriniz…
2014 yılı ilk çeyreğinde yaşanan olumsuz havanın dağılarak, yeni dönemde ülkemiz ve tüm sektörler için olumlu gelişmelerin yaşanmasını diliyorum.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.