Savunma ve havacılık sektörleri, dünya genelinde sanayinin gelişiminde kritik bir rol oynamaya devam ediyor. Bu sektörlerdeki gelişmeler, sanayileşmenin temel taşlarından biri olarak kabul ediliyor ve sürdürülebilir kalkınmanın vazgeçilmez unsurları arasında yer alıyor. Bu bağlamda, sanayide en yaygın kullanılan malzeme olan çelik, savunma sanayisinin de belkemiğini oluşturuyor. Güçlü bir çelik sanayisine sahip olmayan ülkeler, savunma sanayisinde de zayıf kalıyor.
Dünyada üretilen yaklaşık 1,9 milyar ton çeliğin yarısından fazlasını üreten Çin, çeliğe "sanayinin pirinci" adını veriyor. Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret savaşlarında çeliği ana argüman olarak kullanması ve Avrupa Birliği’nin kökenlerinin Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’na dayanması, çeliğin stratejik önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Güçlü bir çelik sanayisine sahip olmayan ülkeler, savunma sanayilerinde zafiyetlerle karşılaşıyor. Türkiye, 1990'lı yılların sonunda teröre karşı yürüttüğü operasyonlar sırasında birçok Batılı ülkenin çelik tedarikini durdurmasıyla bu gerçeği acı bir şekilde tecrübe etti. 20 yıl sonra Barış Pınarı Harekâtı sırasında da benzer ambargolarla karşı karşıya kaldı.
Bu durum, savunma sanayisinde kullanılan vasıflı çeliklerin miktar, ebat, fiziksel şekil ve kalite açısından envanterinin çıkarılmasını ve kısa, orta ve uzun vadeli tüketim projeksiyonlarının yapılmasını zorunlu kılıyor. Bu projeksiyonlar çerçevesinde çelik sektörü ile savunma sanayisinin tam entegrasyonunu sağlayacak, sektör temsilcilerini bir araya getirecek ve gerekli işlemleri kolaylaştıracak bir ara yüz otoritesinin tanımlanması büyük önem taşıyor.
Türkiye'nin güvenliği olmadan ne sanayileşme ne de çelik sektörü sürdürülebilir olabilir. Bu gerçek, güçlü bir savunma sanayisi ve çelik sektörü arasındaki stratejik ittifakın gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor. Türkiye'nin gelecekteki güvenliği ve huzuru için bu adımların atılması kaçınılmaz.
Dr. Hüseyin Soykan'ın bu değerlendirmesi, çelik sektörünün savunma sanayisi ile entegrasyonunun ülkemizin güvenliği ve sanayileşmesi açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor.
Dr. Hüseyin Soykan