Paslanmaz çeliğe vergi sinyali beyaz eşyayı alarma geçirdi
Beyaz eşya üreticileri, Çin ve Endonezya menşeli paslanmaz sac ithalatına ilişkin anti-damping soruşturmasının ek vergiyle sonuçlanmasından kaygılı. TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın’a göre daha yüksek vergi, çelik giderlerinin zaten ürün maliyetinin %17-20’sini bulduğu sektörde maliyet şokunu büyütecek, ihracat rekabetini ve binlerce KOBİ’nin istikrarını zora sokacak.
Soruşturma sona yaklaştı
Türkiye’nin en büyük paslanmaz sac üreticisi Posco Assan, geçen yıl mayısta Çin ve Endonezya menşeli soğuk haddelenmiş paslanmaz yassı çelik ürünleri için anti-damping başvurusunda bulunmuştu. Ticaret Bakanlığı, 28 Haziran 2024’te 21 ayrı GTİP’i kapsayan soruşturmayı resmen başlattı. Yaklaşık on üç aydır süren incelemenin kısa süre içinde tamamlanması bekleniyor. Soruşturmanın sonuçlanması hâlinde, 1 Ocak 2024’te %8’den %12’ye çıkarılan mevcut ek ithalat vergisine ilave bir anti-damping vergisi ekleneceği konuşuluyor; bu olasılık, hammadde-bağımlı sektörlerde tansiyonu yükseltti.
Sektörde paslanmaz çeliğin payı
2024’te Türkiye’de 30 milyon adetten fazla beyaz eşya üretildi; toplam çelik/sac tüketimi yıllık 1 milyon tona yaklaştı. Hammadde fiyatlarına ve ürün tipine göre değişmekle birlikte, çelik girdisinin nihai ürün maliyetindeki payı genellikle %17-20 bandında seyrediyor. Paslanmaz çelik, karbon çeliğine göre daha pahalı olduğu için bu pay yükseldiğinde kârlılık hızla eriyor. TÜRKBESD Başkanı Sığın, “Çelik fiyatlarındaki her artış sektöre doğrudan yansır; sürdürülebilir rekabet için hammadde temininde ilave kısıtlayıcı önlemden kaçınmak gerekir” diyor.
Damping iddialarına itiraz
Türkiye’de entegre paslanmaz tesis bulunmuyor; Posco Assan, ithal sıcak haddelenmiş paslanmaz sacı soğuk haddeleyerek yaklaşık %10 katma değer yaratıyor. Sığın’a göre Çin ve Endonezya’dan gelen sacların fiyatı menşe ülkedeki iç piyasa ve dünya ortalamalarıyla “olağandışı” bir fark göstermiyor: “Damping tespitinin teknik şartları karşılanmadığı gibi, yerli üreticinin zararı ile ithalat arasındaki bağ da net değil. Alınacak önlemin kamu yararına uygun olup olmadığı mutlaka hesaba katılmalı.”
Yeni verginin olası yansımaları
Sektör, iki yıldır hem talep daralması hem de maliyet baskısıyla boğuşuyor. TÜRKBESD verilerine göre 2025’in ilk altı ayında iç satışlar %8, ihracat %5, üretim %8 geriledi; toplam satış hacmi %6 düştü. Sığın, ek vergi gelirse beyaz eşya ve yan sanayi üreticilerinin maliyetlerinin daha da artacağını, büyük üreticiler kadar binlerce KOBİ’nin de zorlanacağını belirterek şu uyarıda bulunuyor: “Maliyet şoku doğrudan tüketici fiyatlarına ve enflasyona yansır; ihracata dayalı firmaların rekabet gücü zayıflar, kapasite kullanım oranları ve istihdamı korumak güçleşir.”
Kamu yararı ve istihdam tartışması
Türkiye’nin mevcut paslanmaz sac üretimi iç talebin yalnızca üçte birini karşılayabiliyor. Sanayiciler, tamamen ithalata bağımlı bir girdiye yeni vergi eklemenin “kamu yararı” açısından sorgulanması gerektiğini vurguluyor. Sığın, “Milyarlarca dolarlık ihracat hacmi ve binlerce KOBİ risk altında. Üretimi, ihracatı ve istihdamı korumak için korumacı adımlar yeniden değerlendirilmelidir” sözleriyle sürecin ekonomiye muhtemel etkilerine dikkat çekiyor.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.