Kaya Koç; “Müşterilerimize verdiğimiz hizmetle, yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz”

Firmanızın geçmişi, bugünü ve hedefleri hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?

Firmamız, 1994 yılından itibaren vibrasyon makineleri ve bu makinelerde kullanılan sarf malzemelerinin üretimini ve tedarikini yapmaktadır. Üretim kapasitesini her geçen yıl daha da arttıran firmamız, yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda müşterilerimize en iyi servis ve hizmeti sağlamak için yoğun çaba sarf etmektedir. Uzun yıllardan beri makine üreten firmamız müşterilerine hızlı geri dönüş yapma, servis hizmetinin tam zamanında olması gibi kritik konularda her zaman destek verebildiği için sağlam adımlarla yoluna devam ediyor.

Hedeflerimiz arasında; rekabetçi piyasa koşullarında firmalara özel çözüm ve tasarımlar yaratarak vibrasyon makinelerinin tam otomatik şekilde çalışmasını sağlayacak sistemler üzerinde yoğun faaliyetlerimizi arttırmak ve 2013 yılı sonuna kadar hayata geçirmek bulunmaktadır.

Ürettiğiniz mal ve hizmetlerin piyasa koşullarında daha çok kabul görmesi için neler yapıyorsunuz?

Makine, seramik çapak alma ve plastik çapak alma taşları konusunda üretim yapan firmamız, Uzakdoğu’dan getirilen kalitesiz ürünler ve makinelerle piyasada mağdur olan firmalara da desteğini sürdürmeye devam ederek, onların bu furyadan en az etkilenecek şekilde işlerine devam etmelerini sağlayacak çözümleri de her zaman bulmuştur.

Piyasada Avrupa standartlarında ve diğerlerine kıyasla çok uzun ömürlü seramik taşları üretmemize rağmen fiyatlarımızın Uzakdoğu seramik taşlara oranla 10- 15 oranında daha yüksek olması bizi maalesef üretimimizi azaltmak zorunda bıraktı.



Bu konu hakkında Ankara Dış Ticaret Bakanlığı’nda o dönemdeki Müsteşar Tuncer Kayalar ve özel kalem müdürleriyle yapmış olduğumuz toplantılar sonucunda sadece AR-GE’si ve formülasyon çalışmaları için 2 yıl uğraştığımız, üretim içinse harcadığımız 500.000- 600.000 TL’lik yatırımı askıya almak zorunda kaldık. Seramik taş üretimini 3 yıl devam ettirerek müşterilerimize neler yapabileceğimizi ispatlamak bizi tatmin eden tek başarı oldu.

Şu anda üzülerek ifade ederim ki, bizde kendi formülasyonlarımızı yurtdışındaki üretici firmalarla paylaşarak birebir kendi ürettiğimiz taşları yapmış olduğumuz anlaşmalar doğrultusunda, ürettirme ve ithalatını yapma yolunu seçtik. Seramik taşın tüm yapısını ve üretim aşamasını çok iyi bilen biri olarak hangi taşın ne kadar uzun ömürlü olduğu veya yapısı, bağlayıcı özellikleri, su emme oranlarını kendi bünyemizde son laboratuvar analizlerini yaparak müşterilerimize sunmaya devam ediyoruz.

İçinde bulunduğumuz siyasal ve ekonomik konjonktür piyasa şartlarını sizce nasıl etkiliyor?

Siyasal ve ekonomik konjonktürün olumsuz yapısı iç piyasayı her dönemde zorlamıştır. Biz KOÇVİB firması olarak bu tip durumlarda önceden tedbirimizi almak için her zaman dikkatli davranmaya alışkanlık haline getirdik sanırım. Genellikle çok riskli olabilecek veya bizi sıkıntıya sokacak işleri almamız bize negatif yansıyabileceği için çok fazla bu tip durumlara düşmemeye gayret etmekteyiz.

Fuarların sektördeki yeri ve önemiyle ilgili düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Bence, fuarların işimizde çok büyük önem arz ettiğinin artık herkes farkında… Fakat son dönemlerde ortaya çıkan birçok yeni fuar; işi biraz önemsizleştirmeye başladığını düşünüyorum. 1995-1996 yıllarında katıldığımız Harbiye Hilton’daki fuarlar daha amatörce ama müşteriler açısından çok daha ilgi çekiciydi. Fuarlar konusunda genellikle seçici davranıp iç piyasada yılda 1 veya 2 fuara katılmak bizim için yeterli olmaktadır. Yurtdışında ise zaten partner firmalarımız kendi stantlarını kurup bizim ürünlerimizi de sergiliyor. Aynı zamanda yeni üretimine başlamış olduğumuz KOCVIB ENVIRO atık su arıtma makinesinin tanıtımını da bu seneki fuarlarda gerçekleştireceğiz.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

2009 krizinden sonra 2010-2011 yılları bizim için tahmin ettiğimizin çok üstünde bir satışla geçti. Hedeflerimizin neredeyse iki katına ulaştık... 2011-2012 yılı ise tamamen adeta başımızı kaşıyacak vaktimizin olmadığı bir yıl oldu bizim için. Özellikle Almanya, Hollanda, Slovakya ve Fransa bağlantılarımızın güçlü olması bize birçok yeni iş yapma imkânı sundu diyebilirim. Hedefimiz 2013 yılı sonunda İstanbul-Arnavutköy bölgesinde almış olduğumuz 15000 m2 arazi üzerinde 2500-3000 m2 kapalı alana kurulu bir fabrika inşaatına başlamayı planlıyoruz.

. . .

İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.