M. Önder Yücel: Yatırımlarımız sürecek?
ASSAB Çelik ve Isıl İşlem, Dudullu Organize Sanayi Bölgesindeki 5000 m² kapalı alana sahip yeni binasına 2006 Kasım ayında taşınmış olup, yönetim, ana depo ve modern ısıl işlem tesislerini aynı binada toplamıştır. İstanbulda Dudulu Merkez, İkitelli, İzmir, Ankara ve Kayseri ile 5 şube, İstanbul, İzmir, Bursa ve Kayserideki 4 ısıl işlem tesisi ile sektördeki liderliğine yakışan bir organizasyona sahiptir.
ASSAB International AB üretici firma Uddeholm Tooling AB’nin bir kuruluşu. Özellikle 2. Dünya savaşı sonrası dünyada gelişmekte olan ülkelerde özel çelik ihtiyacının artışı ile dört İsveç firmasının pazarlama amacı ile oluşturduğu ASSAB 1976 yılından itibaren tamamen Uddeholm kuruluşu olarak faaliyet göstermeye başladı. Türkiye’de ise 1980’li yıllarda Korkmaz Çelik tarafından distribütörlüğü yürütülen ASSAB, 1996 yılında Korkmaz Çelik ile ortak olarak ASSAB Korkmaz Çelik Tic. Ve San. A.Ş.’yi kurdu. Bu ortaklık 2007 yılında Korkmaz Çelik hisselerinin tamamen devri ile 100 ASSAB kuruluşu oldu ve 1 Nisan 2008 tarihi itibari ile ASSAB Çelik ve Isıl İşlem Sanayi ve Ticaret A.Ş. adını aldı. Firmanın Genel Müdürü M. Önder Yücel sorularımızı sizler için yanıtladı.
ASSAB Korkmaz firmasının tüm hisselerini aldıktan sonra firma adı Assab olarak değişti. Hisselerin tamamı alındıktan sonra firmada neler değişti, ne gibi gelişmeler yaşandı?
Bu değişiklik tamamen sermaye yapısındaki bir değişiklik olup sadece yönetim kurulu üyelerinde değişiklik olmuştur. Firmanın üst yönetiminden alt organlarına kadar organizas-yonunda, şube ve bayilik yapısında değişiklik olmamıştır. Firmamız, ülkemizde takım çeliği ve ısıl işlemi alanındaki lider pozisyonunu koruma ve geliştirme stratejisini devam ettirecektir. Yönetim kurulumuz
ASSAB’ın Türkiye’deki yatırımlarının devamı ve gelişimi konusunda kararlıdır.
ASSAB Türkiye ülkemizde hangi alanlarda faliyet gösteriyor, ne tür hizmetler veriyor ve ürün yelpazesinde neler bulunuyor?
ASSAB Çelik ve Isıl İşlem, Dudullu Organize Sanayi Bölgesindeki 5000 m² kapalı alana sahip yeni binasına 2006 Kasım ayında taşınmış olup, yönetim, ana depo ve modern ısıl işlem tesislerini aynı binada toplamıştır. İstanbul’da Dudulu Merkez, İkitelli, İzmir, Ankara ve Kayseri ile 5 şube, İstanbul, İzmir, Bursa ve Kayseri’deki 4 ısıl işlem tesisi ile sektördeki liderliğine yakışan bir organizasyona sahiptir. Ayrıca Türkiye çapında 5 bayisi (Bursa, Eskişehir, Konya, Samsun ve Adana) ile tüm ülkeye yaygın hizmet vermektedir.
Takım çeliklerinde ( soğuk iş, sıcak iş, plastik ) üretici firmamız Uddeholm Tooling AB ve kalıplar için bakır alaşımlarında Brush Wellman ile kaliteyi sanayimizin hizmetine sunmaktadır. Takım çelikleri ısıl işlemi ürün yelpazemizin tamamlayıcı en önemli unsurudur. ASSAB takım çelikleri ve ısıl işlemleri ile özel çelikler alanında hizmet verirken, bunu bünyesindeki deneyimli ve birikimli 15 mühendislik güçlü kadrosu ile, tam bir hizmet paketi sunmaktadır.
Takım çelikleri olarak belli başlı üç ana grupta; “Sıcak İş Takım Çelikleri”, “Soğuk İş Takım Çelikleri” ve “Plastik Kalıp Çelikleri” ve tabii ki plastik kalıplarında kullanılan bakır ve alüminyum alaşımları alanında daima yeni ve patent ürünlerin sunulmasında, piyasaya tanıtılmasında
önder firma özelliğimizi vurgulamak istiyoruz. Bu kapsamda, klasik üretim metodları ile üretilen çeliklerin özelliklerinin ikincil metalürjik işlemlerle geliştirilmesi, yeni kimyasal ve fiziksel özeliklerde patent ürünler önemli bir yer tutmaktadır. Bunun yanında,
toz metalürjisi yönteminin kullanılması ile üretilen ve sürekli geliştirilen patent ürünlerden söz etmemiz artık bir zorunluluk halinde. Tüm bunlar gerçekleştirilirken, tabii ki temel düşünce, kalıp uygulamalarında bugünün üretim koşullarında beklenilen yüksek özelliklerin karşılanmasıdır. Çünkü klasik kalıp çelikleri ile bu beklentileri karşılamak olanaklı ve ekonomik değildir. Kalıp imalatında kullanılan işçilik harcamaları çeliğe ve ısıl işlemine verilenden çok daha yüksek olup, hedef üretilen kalıptan maksimum verimin alınması, birim üretim maliyetinin azaltılması olmalıdır. Ayrıca bakım ve üretim maliyetlerinin azaltılması zorunluluğu vardır.
Isıl işlem konusuna gelince, tamamen kalıp imalatçısı ve kullanıcılarının hizmetine sunduğumuz yüksek kaliteli takım çeliklerimizin performanslarının artırılmasına dayalı olarak başlatılmış bir faaliyettir. Kuruluşundan bugüne kadar tamamen bir uzmanlık alanı olarak sadece fason takım çeliği ısıl işlemi hizmeti veren ilk ısıl işlem firması olma özelliğini de taşımaktayız. Sadece kendi çeliklerimize değil, diğer üretici firmaların ürünlerine de ısıl işlem hizmeti vermekteyiz. Isıl işlemde sağladığı olanaklar nedeni ile varlığını sürdüren tuz banyoları ile başlayan hizmetimiz bugün dünyanın en modern vakum fırını yatırımları ile daha güçlü halde hizmetine devam etmektedir. Vakum fırını sayısı ve kapasitesi ile teknolojik seviye olarak Türkiye’deki en büyük yatırım gücüne sahibiz. Gerçekleştirdiğimiz ısıl işlemler : tüm takım çeliklerinin (Yüksek hız çelikleri dahil) sertleştirme ve temperlenmesi (menevişlenmesi), yumuşatma ve gerilim giderme tavlamaları, nitrürleme, nitro-karbürleme, oksidasyon ve sıfır-altı işlemi’dir.
Modern labrotuvarlarımızda, mikroyapı, makroyapı, sertlik, mikrosertlik ve sıvı penetrant çatlak testi yöntemleri ile her türlü metalurjik kontrolları gerçekleştirme, hasar analizleri yapma ve AR-GE faaliyetlerimizi gerçekleştirmekteyiz. Müşterilerimize takım çelikleri ve ısıl işlemi alanında yüksek bir teknik hizmet vermeye çalışıyoruz. Bu amaçla, mühendislerimizin sürekli firma ziyaretleri, gerek firma bazında gerekse organize, küçük ve orta ölçekli sanayi siteleri ve öğretim kurumları bazında gerçekleştirdiğimiz seminerler bu hizmetin bir parçasıdır. Web, e-posta, telefon ve faks ile de bu hizmeti destekliyoruz.
Firmamızın kuruluşundan bugüne sürdürdüğü faaliyet içerisinde temel her zaman kalite olmuştur. Bu nedenle, sunduğumuz ürünlerden verdiğimiz hizmetlere kadar her şeyde ön plana kalite alınmaktadır. Amacımız ucuz ürün veya hizmet değil, amaca uygun kaliteli ürün ve hizmettir. Bunun doğal bir sonucu olarak da şimdiye kadar sürdürdüğümüz kaliteye dayalı faaliyetlerin nihai ürünü olarak 2001 yılında ilk ISO 9002 kalite belgeli takım çeliği ve ısıl işlem firması olma onuruna eriştik. Gerekli değişiklikler kapsamında şu anda ISO 9001: 2000 belgesine sahibiz.
Müşteri memnuniyeti odaklı çalışmalarımızda uygulanan barkod sistemi tüm ürünlerde ve hizmetlerimizde kalite izlenebilirliğimizi güçlendirmiştir. Bu sayede sistemdeki en küçük parçanın dahi üretime kadar olan süreci izlenebilmektedir. Hedef, daha iyiye doğru çalışmalarımızı sürdürmektir. Kaliteyi koruyarak, geleceğe yönelik birçok yatırım projemiz ile sektörümüzdeki öncülüğü ve liderliği korumak ve daha ileriye taşımaktır.
Bayi ağınız ve çalışmış olduğunuz müşteri portföyünüz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Yukarıda belirttiğim gibi, Bursa (Alseko), Eskişehir (As Çelik ve Isıl İşlem), Konya (Kurşunel), Samsun (Sam Çelik) ve Adana (Sebat Profil) olmak üzere 5 ilde yaygın bayi ağına sahibiz. Müşteri portföyümüzde, takım çeliğinin kullanıldığı aklınıza gelebilecek tüm alanlarda (genel soğuk iş uygulamaları, metal ve plastik enjeksiyon, ekstrüzyon ve dövme) faaliyet gösteren firmalar bulunmaktadır. Tabii bu alanlardaki üretilen ürünlerin en önemli kullanıcıları otomotiv, beyaz eşya, küçük ev aletleri, paketleme ve diğer mühendislik uygulamalarıdır.
ASSAB’ın farkı nedir, rakip firmalara nazaran sizi ön plana çıkaran özellikleriniz nelerdir?
Grup misyonumuz, hizmet verdiğimiz müşterilerimizin hedeflerine ulaşmasında toplam ekonomi ilkesi ile destek vermektir. Dolayısı ile, ASSAB’ın da Türkiye’deki stratejisi bu misyonun gerçekleştirilmesi doğrultusunda, sağladığı ürünlerin teknolojik seviyesi ve yüksek kalitesi, deneyimli teknik kadrolarının sunduğu bilgi ve deneyim birikimi ile müşterilerimizin kalıplarından maksimum verimi alarak birim üretim maliyetlerini aşağı çekmesidir. Bizi farklı kılan budur ve bugüne kadar şirketimizin Türkiye’de lider bir kuruluş olarak gelişmesinin, müşterilerinin gözünde yüksek kalite ve teknik donanım denince ilk akla gelen firma olarak ASSAB’ı saymalarının ana nedenidir.
2008 yılının ilk iki çeyreğine piyasalarda yaşanan durgunluklar damgasını vurdu. Bu durgunluğun nedenini neye bağlıyorsunuz? Firmanız bu durgunluktan ne kadar etkilendi?
Bu durgunluğu tek bir nedene bağlamak yanlış olur. Tabii ki, tüm dünyadaki finansal piyasalarda yaşanan sorunlar ülkemiz ekonomisinin durgunluğuna etkide bulunmuştur. Beklentileri değiştirmiştir. Diğer taraftan tüm dünyadaki gıda, enerji ve hammadde fiyatlarındaki artışlar ve buna bağlı enflasyondaki artışın önemli bir etkisi bulunmaktadır. Ancak, global bu etkilere ek olarak, Türkiye’nin iç siyasal istikrarsızlığı bu faktörlerin etkisini artırarak yansıtmasına neden olmaktadır. En kritik dönemde ekonominin bir tarafa bırakılıp suni siyasal gündemler ile uğraşılması durgunluğun etkisini artırmıştır. Firmamız da doğal olarak bu durgunluktan etkilenmiş olmakla beraber gözlemlediğimiz kadarı ile genel etkilenmeden daha az etkilenmiş görünmektedir.
2008 yılının ikinci yarısında firma olarak neler yapmayı planlıyorsunuz, ne gibi projeleriniz var?
Ekonomimizdeki tüm olumsuzluklara karşın biz firma olarak hedef küçültmedik, yatırımlarımıza devam edeceğiz. Tabii ki, tüm firmaların yapması gereken verimli çalışma konusundaki etkinliklerimize ağırlık vereceğiz. Müşterilerimize hizmetimizi eksiksiz ve en yüksek kalitede vermek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Sektörünüzdeki rekabet ortamı hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Burada özellikle takım çeliğindeki fiyat oluşumu ve ısıl işlem alanındaki yatırımlar ile ilgili birkaç şey söylemek isterim. Uzun süreden beri takım çeliği fiyatı baz fiyat, alaşım fiyatı ve hurda fiyatı olmak üzere üç ana unsurdan oluşmaktadır. Bunlardan alaşım fiyatı ve hurda fiyatı tüm takım çeliği üreticileri tarafından her bir takım çeliği cinsi bazında belirlenmekte ve aynı seviyededir. Sadece baz fiyatlarda farklılıklar bulunmaktadır. Tüm Avrupa ülkelerinde bu üçlü bileşen açık olarak kullanılmakta olup, takım çeliği alıcıları ve satıcıları tarafından benimsenmiştir. Fakat Türkiye’de bu üçlü bileşen tek fiyat olarak uygulanmakta olup bir kaos ortamına neden olmaktadır.
2004 yılından bu yana alaşım fiyatları ve hurda fiyatında önemli değişiklikler olmaktadır. Fakat bu değişimler tek fiyat politikası yüzünden net olarak hissedilmemekte ve anlaşılamamaktadır. Ortaya çıkan fiyat değişimleri bu sistemin kullanılmaması nedeni ile yanlış bir algılama ile yorumlanmaktadır. Avrupa’ya ihracat yapan ve ticari ilişkilerimizin giderek entegre olduğu bir dönemde bu uygulamada da ortak hareket etmeye ihtiyacımız bulunmaktadır. Takım çeliği fiyatının bu üçlü bileşen ile şeffaf bir şekilde uygulanması ve algılanması gerekmektedir. Türk sanayisi Avrupa ile rekabetini bu açıklıkla daha iyi yürütebilecektir. Diğer bir konu da ısıl işlemde, özellikle de takım çeliğinin vakum ile sertleştirilmesi alanında yapılan yatırımlara ilişkindir. Bu yatırımlar gerek ekipmanların kendileri gerekse enerji vb. alt yapı yatırımları nedeni ile oldukça pahalı yatırımlardır. Sadece kuruluşları değil işletmeciliği ve bakımı da pahalıdır. Son yıllarda yoğun olarak yapılan yatırımlar sonrası bu alanda fazla kapasite oluşmaya başlamıştır. Enerji ve işçilik maliyetleri artarken bile bu kapasiteleri doldurmaya yönelik aşırı düşük fiyat politikaları gündeme gelmektedir. Bir taraftan bu hizmeti kullanan kesim için ilk bakışta iyi gibi görünen bu olgu uzun vadede ısıl işlem sektörü için olumsuzluğa dönüşecektir. Sektörün bu olaya sadece bugünü atlatmak değil, uzun soluklu olarak gelecekte de yatırımlarını sektörün ihtiyaçlarına uygun olarak devamlı kılabilecek şekilde bakması gerekmektedir. Türkiye’de finansman pahalı ve riskler yüksektir. Dolayısı ile, bugün yapılan yatırımların uygun bakımlar ile devamlılığı sağlanırken yatırımların geri ödemelerinin gelecek yatırımlar için hazır hale gelmesi gerekmektedir. Aksi halde, bir süre sonra sektör devamlılığını sağlayamayacak, geçmişte örneklerini gördüğümüz gibi gereksiz aşırı rekabet şartlarında varlıklarını yitireceklerdir. Sektörümüzün sağlıklı gelişebilmesinin ve hatta hizmet alan kesimin hizmetini sağlıklı alabilmesinin yolu bu şartların iyi değerlendirilmesinden geçmektedir.
Son olarak şunları söylemek istiyorum: Kalıpçılık sektörü geçmiş yıllara göre çok büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Ancak yapabileceğinden geridedir. Bunun en temel nedeni örgüt-lenememiş olması ve kendi arasındaki koordinasyon eksikliğidir. Rekabetçi gücü ancak bu eksikliği gidererek sağlayabilir. Dışa açılmada geç kalmıştır, dış pazarlara kendini yeterince tanıtamamıştır. Bunu kısa vadede sağlayabilir ise kalıpçılık sektörünün şansı büyüktür. Avrupa ülkelerine çok yakın olmamız, ulaşım, servis hızı, düşük maliyet gibi nedenler bir avantajdır. Ancak, iş gücünün pahallılaşmaya başlaması nedeni ile bunun olabildiğince hızlandırılması gerekmektedir.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.