Has Metal Genel Müdürü Osman Bilir yapmış oldukları çalışmaları, yeni yatırımlarını ve sektöre ilişkin düşüncelerini Demir Çelik Store Dergisine anlattı.
Has Metal Genel Müdürü Osman Bilir yapmış oldukları çalışmaları, yeni yatırımlarını ve sektöre ilişkin düşüncelerini dergimizle paylaştı.
Ülkemizin önde gelen Çelik Servis Merkezi firmalarından birisisiniz. Firma olarak müşterilerinize hangi ürün ve hizmetleri sunuyorsunuz?
Perşembe Pazarı’nda başlayan Demir Çelik serüvenimiz, ilk olarak Dudullu Çelik Servis Merkezi, akabinde Kdz. Ereğli Çelik Servis Merkezi ve son olarak GOSB Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde açtığımız Çelik Servis Merkezleri ile sürmektedir. GOSB’daki yerimizde Çelik Servis Merkezinin gereklerini yerine getirerek müşterilerimizin isteklerine cevap vermeye çalışıyoruz.
Çelik Servis Merkezimizdeki iki adet boy kesme, iki adet dilme hattımızla geniş bir müşteri portföyüne hizmet veriyoruz. Soğuk Boy Kesme hattımızla, otomotiv, beyaz eşya, elektrik panosu, kabin ve benzeri alanlarda faaliyet gösteren müşterilerin ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Sıcak Boy Kesme hattımızla ise 2 metre genişlikte 10 mm’ye kadar Leveler denilen piyasa tabiri ile ütüleme ekipmanları ile kusursuz şekilde açma yapıyoruz. Hatlarımızın özellikleri nedeniyle Rulo Alüminyumları da boy kesebiliyoruz. Yani Sadece saç sektörüne değil Alüminyum Sektörüne de hizmet vermekteyiz
Sektörde birçok firma kendisini Çelik Servis Merkezi olarak lanse ediyor, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bunun yanı sıra bir Çelik Servis Merkezinin dünya standartlarında hizmet verebilmesi için hangi özellikleri bünyesinde bulundurması gerekiyor?
Sizin tespit ettiğiniz gibi birçok firma kendisini Çelik Servis Merkezi olarak lanse ediyor ama gereklerini yerine getirmiyor. Bazıları da kendilerine nedense “Sac Tüccarı” denmesini istemedikleri için veya kulağa daha güzel geldiği için Çelik Servis Merkezi adını kullanıyor. Hizmet verdikleri firmalar da bütün Çelik Servis Merkezlerini aynı kategoride değerlendiriyorlar. Bazı firmalar kapasitelerini dolduramamakla birlikte kendilerini garantiye almak için hatlar satın almakta ve kendi içlerinde atıl kapasiteyle çalışmaktadırlar. Dünyada ise firmalar ebatlandırma işlemlerini, hatta stoklarını Çelik Servis Merkezlerinde tutmakta ve işbirliklerini uzun vadeli yapan firmalar daha da ileri giderek online olarak hizmet vermektedirler. Hal böyle olunca firmalar kendi içlerindeki eski hatları sökmekte, boşalan yerleri kendi işlerinde kullanmaktadır. Eski hatlar ise maalesef ülkemize ikinci el olarak gelmekte ve Çelik Servis Merkezi adı altında hizmet vermektedir. Öncelikle ekipmanlar, otomotiv ve beyaz eşyada önem arz etmekle birlikte firmalar bunun yeni farkına varmaktadırlar.
Beyaz eşya ve otomotiv sektörü son dönemlerde önemli daralmalar yaşadı. Bu durum sizlere nasıl yansıdı?
Otomotiv sektöründeki daralma, sektörü etkilediği ölçüde firma olarak bizleri de etkiledi. Ancak burada üstünde durulması gereken; özellikle imalatçılar, hammadde fiyatlarındaki dalgalanmalar yüzünden çok etkilendi ve herkes kendi gemisini kurtarmaya çalıştı. Yan sanayi çökme noktasına geldi, en çok da ihracat yapanlar etkilendi. Hammadde üreticilerinin farklı fiyat uygulamaları da sektördeki herkesi faklı davranışlara itti. Temasta olduğumuz yabancı Çelik Servis Merkezleri, bu durumun sadece bize özgü olduğunu, kendilerinde ise üretici firmalar ile uzun vadeli sözleşmeler yaparak olumsuzlukları ortadan kaldırdıklarını dile getirdiler. Beyaz eşyadaki daralma otomotiv kadar olmamakla birlikte fiyatlandırmadaki sorun hammadde bakımından yine aynı diyebiliriz.
Sektörünüzdeki rekabet ortamı hakkında neler düşünüyorsunuz? Adil bir rekabet ortamından söz edebilir miyiz?
Burada Çelik Servis Merkezlerini ayrı tutup bir çatı altında bir araya gelmeleri, birlikte hareket etmeleri, aynı zamanda hammadde üreticilerinin de Çelik Servis Merkezleri ile Sac Tüccarlarını bir tutan bakış açısını değiştirmeleri gerekiyor. Aksi halde adil bir rekabet ortamından söz etmek mümkün değil. Eski tabirle; bir telefon bir yazıhaneyle, ekip, ekipman, bina yatırımı yapan son kullanıcı ile hammadde üreticisi arasında hizmet veren Çelik Servis Merkezlerinin bir farkı olduğu göz ardı edilmemelidir.
2008 yılı 4. çeyreği ve 2009 yılı krizin etkisi altında kaldı. Bu gelişme sektörünüzü ve firmanızı ne yönde etkiledi, hedeflerinize ulaşabildiniz mi?
2008 yılının 4. çeyreği herkes gibi bizim de sıkıntılı geçirdiğimiz bir dönem olarak geride kaldı. Kimsenin tahmin etmediği veya adına ne derseniz deyin bize göre DALGA diye tanımladığımız bu durum herkeste bir zarar bırakmıştır ve maalesef sektörde birlikte uzun yıllar yol aldığımız bazı firmaları da yutmuştur. Bunun etkileri 2009’un 1. çeyreğinde de sürmüş, alınan bir takım geçici tedbirlerle etkileşim azaltılmıştır. Sektörde bir birlik olmayışı, iyi günlerde yanında olan kuruluşlar (özellikle Bankalar) tarafından sektör kendi içinde kendi haline bırakılmıştır. Evlilik akdinde sözü edilen iyi günde kötü günde beraber deyiminin ticaret hayatında da geçerli olduğunu unutmuşlardır. Hedeflerimize ulaşmak için gayret ediyoruz, ulaşamazsak da çok gerisinde kalmamaya çalışıyoruz.
2010 yılında firma olarak hangi projeleri hayata geçirmeyi düşünüyorsunuz? Bunun dışında 2010 yılı piyasa öngörülerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Yatırımdan yeni çıkmakla beraber bisikletçilerin düşmemek için pedal çevirmelerinden yola çıkarak durmamamız gerektiğini biliyoruz. Öncelikle ülkemizde Servis Merkezi gereklerini yerine getirmeye yönelik yatırımlarımız durmayacaktır, yerimiz müsait, daha başka yatırımlarımız da olacaktır. 2010 yılının çok inişli çıkışlı olmayan, durağan, ufak düzeltmelerin olacağı bir yıl olacağı kanısındayız.
Son olarak Has Metal kurumsallaşma alanında neler yapıyor, bu alanda ne gibi hedefleri var?
Çağın gereklerine uygun olarak kurumsal yapıya kavuşmak için, aile şirketi hüviyetinden sıyrılıp kurumsallaşma adına yapılması gerekenleri sırayla yerine getirmeye, profesyonellerle çalışmaya ve beraberce yaşamaya alışıyoruz. Kurumsallaşmaya ayak uydurup yetkileri delege etmeyi ve çalışanları yetkilendirip oto kontrol sistemlerini hayata geçirmeye çalışıyoruz. Tabii bunlar bir anda olmuyor… İnsanları senelerce edindikleri alışkanlıklarından vazgeçirmeye çalışıyorsunuz. Zamanla hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyorum.
“Bu sektörde herkes birbirini çok iyi tanır, kimin nereden geldiğini iyi bilir”
Son olarak yinelemek istediğim, gerçek anlamda Çelik Servis Merkezi hizmeti verenlerin bir araya gelmeleri ve hammadde üreticilerince de farklı algılanmalarını sağlamaları ve Sac Tüccarlarıyla aralarındaki farkı anlatmaları gerekiyor. Yaptıkları işin yatırım, istihdam artırıcı sanayiciliğe atılan bir adım olduğunun farkına varmalıdırlar. Bu arada kimse geçmişini unutmamalı, geldiği yeri hazmetmeli, sivri laflar ederek sektörün itibarını düşürücü hareketlerden sakınmalıdır, bu sektörde herkes birbirini çok iyi tanır, kimin nereden geldiğini iyi bilir. Son sözüm Bankacılara… Sizleri sadece iyi günlerimizde değil, kötü günlerimizde de yanımızda görmek istiyoruz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.
