Üretimde İyileştirme Stratejileri
Üreticilerin Makine ve ekipman temininde en çok kullandıkları usul standart makinelerin alımı şeklindedir. Firma içinde geliştirme, imal etme veya ettirme ise en az kullanılan yöntemdir.
Üreticilerin Makine ve ekipman temininde en çok kullandıkları usul standart makinelerin alımı şeklindedir. Firma içinde geliştirme, imal etme veya ettirme ise en az kullanılan yöntemdir.
Üreticilerin Makine ve ekipman temininde en çok kullandıkları usul standart makinelerin alımı şeklindedir. Firma içinde geliştirme, imal etme veya ettirme ise en az kullanılan yöntemdir.
Makine ve ekipman alınırken firmalar en çok yatırımın geri dönüş oranına ve Pazar kriterini gözetmektedirler. Üretimi İyileştirme Stratejisi firmalarda inovasyon yapmanın etkin yollarindan birisidir. Firmaların Üretimi İyileştirme çalışmalarını inovasyon perspektifine oturtmaları ve inovasyon yönetimi çerçevesinde ele almaları büyük önem taşımaktadır. Üretimde İyileştirme Stratejilerinde en önemli etmenler, enerji ve ham madde fiyatlarındaki dalgalanmalar, makine, ekipman ve süreçlerdeki teknolojik değişim ve gelişmeler olarak belirmiştir. Ürünlere pazar oluşturulması baskısını firmaların, Üretimde İyileştirme Stratejileri ile yeni ürün geliştirerek, ürünlerin kalitesini artırarak ve maliyetini düşürerek karşılamaya çalıştıklarını söyleyebiliriz. Makine ve ekipman alımı konusunda firmalar yoğun olarak standart makine alımı yapmaktadırlar, büyük ölçekli firmalarda ise ürüne özel makine alımını tercih etmektedirler. Satın alınan makine ve üretim ekipmanları için kullanılan seçim kriterleri genel olarak yatırımın geri dönüş oranı ve ürünün Pazar stratejileri olarak belirlenmektedir.
Üretimin iyileştirilmesi, planlaması ve uygulaması için firmaların genelde bir departman ayırmadıkları görülmektedir. Firmalar bu açığı konusunda uzman profesyonel danışmanlar ve çözüm sağlayıcı otomasyon firmalarıyla gelişime odaklanmışladır. Üretimin iyileştirilmesi ve planlaması için daha çok firmaların planlama departmanları, uygulaması için de üretim departmanları sorumluluğu üstlenmiştir. Rekabat koşulları, teknolojik gelişimler, maliyetlerin artması, ürünün Pazar değeri gibi unsurlar firmaları daha fazla dinamik olmaya zorlamaktadır. Firmaların pazarda yer bulabilmeleri ve tutunabilmeleri için ucuz, maliyeti düşük, hızlı ve seri üretim yapabilir hale gelebilmeleriyle mümkündür.Firmaların bunu başarabilmeleri üretim süreçlerindeki kayıpları ve bilgi karmaşıklığını ortadan kaldırarak, insan, malzeme ve sermaye kaynaklarını en etkili şekilde kullanılmasına bağlıdır. Değişimin her alanda artarak devam ettiği imalat ve otomasyon dünyasında değişimi doğru algılamak, değişime uyum sağlamak firmalar için kaçınılmazdır. Üretim sistemlerinin yüksek verimlilik ve kalite standartları doğrultusunda yönetimi, ancak Endüstriyel Otomasyon Çözümleriyle sağlanabilmektedir. Endüstriyel otomasyon, proses sürecinde ürünün tasarımı ile başlayan ve ürünün oluşumu için kurulacak sistemin dinamiği, en akılcı kontrolü, üretim aşamalarının planlanması, kontrolü, anlık ve geriye dönük gözlemlenmesi gibi bir dizi süreçle ilgilenir. Otomasyonun Firmalara sağladığı faydalar, düşük maliyetli iş gücü, hızlı üretim, hatasız, kaliteli ve aynı standartlarda ürün üretilmesidir. Üretimin iyileştirilmesinin önündeki en önemli engeller makine, teçhizat ve işletme giderleri gibi yüksek maliyetlerdir. Bu engelleri yetenekli işgücü eksikliği takip etmektedir. Üreticilerin yatırım maliyetlerinin yükünü Tübitak, Kosgeb ve Kalkınma ajansı gibi kuruluşlar karşılamaktadır.
Türkiye, geliştirdiği ve ürettiği çok işlevli ürünler ile sadece iç pazarda değil, kalitesiyle dünya çapında en büyük üretim endüstrisine sahip ülkelerden birisi olmuştur.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.