Yerli otomotivde katma değer plastik sektörü ile artacak
PLASFEDin hazırladığı TÜRKİYE OTOMOTİV PLASTİKLERİ SEKTÖR RAPORU, plastik yatırımlarının önemine ilişkin çarpıcı rakamları ortaya koydu.
PLASFEDin hazırladığı TÜRKİYE OTOMOTİV PLASTİKLERİ SEKTÖR RAPORU, plastik yatırımlarının önemine ilişkin çarpıcı rakamları ortaya koydu.
Raporda, Türkiye’de son 5 yılda otomotivde kullanılan plastik malzeme miktarının yüzde 28,3 oranında arttığı, gelecek 5 yılda da en az yüzde 20 oranında daha artacağı bilgisine yer verildi. Buna karşılık, toplam plastik üretimi içinde, yüksek katma değerli otomotiv plastiklerinin üretim oranının düştüğü belirtilen raporda, Türkiye plastik sektörünün yatırım ihtiyacının aciliyeti bir kez daha gözler önüne serildi.
Raporu değerlendiren PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, otomotiv üretiminin artırılmasına yönelik çabalardan ve teşviklerde otomotiv yönünde yapılan revizyonlardan memnun olduklarını, otomotiv üretiminde yerli katma değerin artırılmasında araçlardan birinin de plastik malzeme üretiminin desteklenmesi olduğunu hatırlatarak, “Bunun için hem araç hem de bu araçlara yönelik plastik parçaların yerli olarak üretimini sağlayacak yeni yatırımlara ihtiyaç var. Aldığı her bir desteği yüksek katma değere çeviren bir yapıda olan sektörümüzün hak ettiği ilgiyi bir an önce görmesini bekliyoruz” dedi.
PLASFED (Plastik Sanayicileri Federasyonu) tarafından hazırlanan Türkiye Otomotiv Plastikleri Sektör Raporu, gelecek beş yıl içinde, otomotiv sektörünün kullandığı plastik malzeme miktarının yüzde 20 oranında artacağını ortaya koydu. Ancak bu artışa rağmen, yerli araç üretim artışlarının toplam plastik sektöründe beklenen büyümenin altında olması nedeniyle, otomotiv sektörü tarafından kullanılan plastiklerin toplam plastik ürünleri içindeki payının azalacağı bilgisi raporda yer aldı.
Türkiye otomotiv sektörünün mevcut durumu ve gelecek projeksiyonuna ilişkin bilgilerin yer aldığı raporda buna bağlı olarak otomotivde kullanılan plastik malzemelere yönelik analizlere yer verildi.
PLASFED Raporunda, Türkiye’de taşıt araçları üretiminin 2005-2011 döneminde yılda ortalama yüzde 3 oranında ve ihracat ağırlıklı olarak büyüdüğü belirtilerek,2012’de uygulanan ekonominin büyüme hızının düşürülmesi politikası sonucu otomotiv sektöründe de bir önceki yıla göre yüzde 10 düşüş görüldüğü hatırlatıldı.
Raporda, son 7 yıl içinde, taşıt araçlarının toplam ağırlığında yüzde 1 oranında artış olmasına rağmen, kullanılan plastik malzeme miktarının yüzde 28, kauçuk miktarının ise yüzde 33 oranında arttığı bilgisi verilerek, otomotivde plastik ve türevleri malzemelerin kullanımının hızla arttığının altı çizildi. Bunun taşıt araçlarındaki verimlilik, çevreye duyarlılık, yakıt tüketiminin azaltılmasına yönelik teknolojik gelişmelerden kaynaklandığı belirtilen raporda, aynı nedenlere dayalı olarak otomotivdeki plastik malzeme kullanımının da artacağı kaydedildi.
Taşıt araçları sektöründe 2005 yılında 212 bin ton plastik tüketilirken, miktarın 2012 yılında 272 bin tona yükseldiği belirtilen raporda, otomotiv plastiklerinin toplam plastik üretimi içindeki payının yüzde 4 - 5 aralığında gerçekleştiğine yer verildi.
Küresel krize rağmen Türkiye otomotiv sektörünün büyümesinin devam edeceği belirtilen raporda, sektörün plastik malzeme kullanımındaki artışın da hem otomobil başına kullanılan plastik malzeme oranı olarak, hem de miktar olarak artmaya devam edeceği kaydedildi. Buna karşılık, toplam plastik mamul üretimi içinde, otomotivde kullanılan plastiklerin üretim payının azalacağı olgusuna dikkat çekildi.
Türkiye plastik sektörü otomotiv sektörüne daha fazla katkı vermek istiyor
Raporda, 2013-2017 dönemine ilişkin otomotiv plastikleri gerçekleşme tahminleri de hesaplandı. PLASFED Raporu’nda yer alan bulguların ana başlıkları şöyle:
• 2017 yılında 2012 yılına kıyasla toplam malzeme tüketimi içinde çeliğin payı yüzde 3, çelik dışı metallerin payı yüzde 1, tüm metallerin payı ise yüzde 4 oranında azalacak.
• 2017 yılında 2012’ye kıyasla otomotivde kullanılan plastik malzemenin payı yüzde 2, kauçuğun payı yüzde 1 oranında, toplam malzeme tüketimi içinde plastik ve kau çuğun payı yüzde 3,4 oranında artacak.
• 2012 yılında 272 bin ton olan otomotiv plastikleri miktarının 2017 yılında yüzde 20 artarak 324 bin tona çıkacak. Kauçukta ise artış, yüzde 27 olacak.
• Otomotiv sektöründe plastik kullanımı yerli araç araç üretimine yüksek oranda bağımlı. Yerli taşıt araçları ve aksam-parça üretimi artışı, toplam plastik üretim artışından daha düşük oranlarda gerçekleşiyor. Bu unsur, otomotiv sektöründe kullanılan plastik malzemelerin, genel plastik üretimi içindeki payının azalmasındaki önemli olgulardan biridir. 2009 yılında toplam plastik üretiminin yüzde 5,5’ini oluşturan otomotiv plastikleri, 2012’de yüzde 4,4 ağırlığa düştü. Bu düşüş devam edecek ve 2017’de yüzde 3,1’e kadar inecek. • Sektörün bu malzemelere yönelik üretimi arttıkça hammadde tüketimi de artacak.
PLASFED Başkanı Aksoy: “Veriler, yatırım ihtiyacını ortaya koyuyor”
Raporun bulgularını değerlendiren PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, otomotiv plastikleri üretiminin, otomotiv sektörünün büyümesi ile doğrudan ilişkisi olduğunu ancak bunun da ötesinde sektörünye-ni ürün ve malzemeleri üretmek ve talep artışını karşılamak için yeni yatırımlara ihtiyacının da ortaya çıktığını belirtti. Aksoy şu görüşleri vurguladı:
“Otomotiv sektörü ülkemizin en fazla ihracat yapan sektörlerinden biri, çoğu zaman da birincisi. Plastik sektörü de ürün bazında dış ticaret fazlası veriyor. Ancak, taşıt araçları pazarında ithal araçların payı çok büyük ve yerli üretim ihracata dayalı olarak büyüyor. Otomotivde plastik kullanımı miktar bazında araç üretimi ve parktaki araçların yenileme talebine paralel olarak gelişiyor. Sektörümüz bu alanlarda oluşacak talebi karşılamak istemektedir.
Sektörümüzde hammadde sorunumuz da giderek büyüyor. Üstelik, yeni ve yüksek katma değerli ürünlere geçiş yapmamız şart. Bunların başında da otomotiv sektörünün talep ettiği plastik malzemeler geliyor. Bu alanlarda üretimimizi artırmak, otomotiv sektörümüze yerli katma değeri daha yüksek üretim imkanı sağlamak için potansiyelimiz var. Ancak, sektörümüzün teşvik kapsamı dışında olması yeni yatırımları yavaşlatan unsurlardan biri haline geldi.
Görünen şu ki, küresel krizin etkisiyle otomotiv sektörünün yaşadığı talep sorunları yanında, plastik sektörünün halen devam eden hammadde ve yatırım teşviği sorunları nedeniyle otomotiv plastiği üretimi miktar olarak artsa da, toplam plastik üretimi içindeki payı düşmeye devam edecek. Oysa biz üretmek istiyoruz. Bunun için daha fazla yatırıma ihtiyaç var. Plastik sektörü, aldığı her bir desteği yüksek katma değere çeviren yapıdadır. Bir an önce sektörümüzün hak ettiği ilgiyi görmesini umuyoruz.”
Plastik ve otomotiv: Daha çevreci ve daha yüksek teknolojili taşıt araçları
PLASFED Raporu’nda, taşıt araçlarında plastiklerin en fazla döşeme ve yolcu bölümlerinin diğer malzemelerinde, ışıklandırma ve tampon sistemlerinde, yakıt depo ve temin sistemlerinde, kanal ve çamurluklarda, dış karoser panellerinde, yeni teknoloji ürünlerle motor bölmesinde kaput altı diğer parçalarda kullanıldığı belirtildi. Yeni geliştirilen teknolojilerle cam elyaflı plastiklerin hava manifoltları için kullanılmaya başladığı, gürültü, ağırlık ve verimde büyük değişim görüldüğü saptaması yapılan raporda, ön taraf modüllerinde plastik- metal kombinasyonlarının yaygınlaştığı, bunun da gelecekte plastiğin ağırlığının daha da fazla artacağının görüldüğü kaydedildi. PLASFED raporunda, üretilen yeni otomobillerinin yüzde 90 oranında plastik yakıt deposuna geçtiği hatırlatıldı.
Otomotiv ürünlerinde plastik kullanımının yeni ve sofistike malzemelerle birlikte teknolojik olarak tercih edilmeye başlandığı belirtilerek:
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Sivas İş Dünyası. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.